Türkiye 31 Mart seçimlerine kilitlendi. Ancak 1 Nisan da merakla bekleniyor. Çalışma hayatına yönelik uzun süredir düzenleme talepleri gündemdeki yerini korurken seçim öncesi kulisler de hareketlendi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, çalışma hayatındaki kanunların birleştirileceği yönündeki açıklamasının ardından başlayan tartışmalar devam ediyor.
Konuyla ilgili bilgi veren kaynaklar, arayışların her ne kadar kamuoyuna çalışma saatleri, iş kanunlarındaki maddelere yönelik yansısa da ana odağın kıdem tazminatı fonu kurulması, esnekleşme dahil geniş kapsamlı bir arayışın “zemin yoklamaları” olduğunu vurguladı.
Ekonomim'de yer alan habere göre, ekonomi yönetiminin olası bir Anayasa değişikliğini de göz önüne alarak, çalışma hayatına yönelik bazı konuların anayasaya taşınması, çalışma saatleri gibi düzenlemeler karşılığında, kıdem tazminatı fonu, esnekleşme gibi unsurları koyarak tarafları ikna etmeye çalışacağı bir zemin aradığı belirtildi.
KIDEM TAZMİNATINDA GÜN SAYISI DÜŞEBİLİR
Süreç içinde işveren kanadı esnekleşme, kıdem tazminatı hesabında gün sayısının düşürülmesi, işçi kanadı ise iş güvencesinin genişletilmesi-etkinleştirilmesi, kıdem tazminatı sisteminin güçlendirilmesi, örgütlenmenin yasayla koruma gücünün artırılmasını talepleriyle ortaya çıktı.
GELİR VERGİSİ DÜZENLEMESİ
İşçi ve işveren kanadının ortak talebi ise gelir vergisi düzenlemesi olmakla birlikte, hükümet bu talebi yerine getirmedi.
ESNEK ÇALIŞMA
Kıdem tazminatı fonu, esnekleşme, çalışma hayatındaki işverenleri kısıtlayan bazı unsurların bir tarafa, bazı işçi haklarının Anayasa’ya taşınması, sendikal örgütlenmeye yönelik kolaylaştırma, çalışma süreleri gibi bazı unsurlarda işçi lehine düzenleme yapılması gibi unsurlar bir tarafa konularak siyasi bir girişim olabileceği vurgulanıyor.
SEÇİM SONRASI GÜNDEME GELEBİLİR
Kıdem tazminatı fonu, seçim sonrasında, özellikle Anayasa değişikliği gündeme getirilirse, bu unsurların ortaya çıkarılabileceği, Anayasa değişikliğinin çok kuvvetle muhtemel referanduma gideceğinden hareketle, kitleleri ikna için işçi lehine düzenlemelerin Anayasa referandumundaki kaldıraç unsurlarından biri olarak kullanılabileceği iddia edildi.