Yabancı kurumların faiz artış beklentileri çoğalıyor. Bank of America'ya (BofA) göre, nisan ayında TCMB'den 300-500 baz puanlık faiz artışı gelebilir.
BofA ekonomistleri Zumrut İmamoğlu, David Hauner ve Claudio Irigoyen geçtiğimiz hafta Türkiye'ye yaptıkları gezinin ardından "Türkiye gezi notları: Artış döngüsü bitmiş olabilir ancak sıkılaşma devam ediyor" başlıklı bir not kaleme aldı.
En son ocak ayında faiz artışı yapan TCMB Para Politikası Kurulu, son toplantıda faiz artışını pas geçmişti. Ancak şubat ayı enflasoyonunun yıllık yüzde 67,07 seviyesinde gerçekleşmesi faiz artışı ihtimallerini tekrar gündeme getirdi.
İKİ BANKA DA TAHMİN DEĞİŞTİRDİ
En son ocak ayında faiz artışı yapan TCMB Para Politikası Kurulu, son toplantıda faiz artışını pas geçmişti. Ancak şubat ayı enflasoyonunun yıllık yüzde 67,07 seviyesinde gerçekleşmesi faiz artışı ihtimallerini tekrar gündeme getirdi.
Geçtiğimiz hafta ABD'li yatırım bankası JPMorgan, tüketici enflasyonunun şubatta beklentileri aşmasının ardından TCMB'nin nisanda politika faizini 500 baz puan daha artırarak yüzde 50'ye çıkarabileceğini belirtmişti.
Aynı şekilde Alman bankacılık devi Deutsche Bank da, şubat enflasyonunun beklentilerin çok üzerinde gelmesi sonrası faiz beklentilerini değiştirdi. Banka analistleri, TCMB'nin bu ay 500 baz puan faiz artışına gidebileceğini yazdı.
BofA ekonomistleri ise bugün kaleme aldıkları notta, "Nisan ayında 300-500 baz puanlık bir artırımı mümkün görüyoruz, ancak bu henüz bizim baz senaryomuz değil ve mart ayı enflasyonuna bağlı olacağına inanıyoruz" ifadelerine yer verdi.
BANKA NE ÖNGÖRÜYOR?
BofA analistlerinin politika notunda öne çıkan noktalar şöyle oldu:
* Yılın ilk çeyreğindeki kötümserliğin geçici politika sıkılaştırması ve verilerin yaz aylarına doğru iyileşmeye devam etmesiyle geçici olacağını değerlendiriyoruz. 2024'ün ikinci yarısında, hem yerel hem de yabancı yatırımcıların Türkiye varlıklarına yönelik daha olumlu bir bakış açısına sahip olacağını öngörüyoruz.
* Bu durum, TCMB'nin politika faizindeki olası artışlar ve makro ihtiyati önlemler dahil olmak üzere aldığı tedbirlerin ekonomik dengeler üzerinde olumlu etkiler yaratmasının beklendiğini gösteriyor.
* Özellikle, şubat ayı enflasyon verisinin TCMB'nin enflasyon tahmininin biraz üzerinde gelmesinin ardından, hem perakende hem de kurumsal taraftan spekülatif döviz talebinde bir artış gözlendi.
* Mart ayı enflasyon verilerine bağlı olarak nisan ayında 300-500 baz puanlık bir faiz artışı mümkün görünüyor, ancak bu henüz temel senaryomuz olarak değerlendirilmiyor. Bu olası faiz artışının, mart ayı enflasyon verilerine bağlı olacağına inanıyoruz.
* Yerel seçimlerin ardından TL'de keskin bir değer kaybı veya enflasyonist vergi ve fiyat ayarlamaları beklemiyoruz. Bunun yerine, etkili vergi toplama ve harcamalarda kesintiye gitmenin, enflasyonist önlemlerden ziyade tercih edileceğini öngörüyoruz.