Emeklilik reformu için hazırlıklar hız kazandı ve bu konu, Türkiye’de geniş kitlelerin merakla beklediği başlıca meselelerden biri haline geldi. Planlanan değişiklikler, milyonlarca insanın yaşamını doğrudan etkileyecek. Uzmanlar, ilerleyen yıllarda yaşlı nüfusun toplam nüfus içindeki payının artacağını ve mevcut sosyal güvenlik sisteminin bu artışı sürdürülebilir şekilde karşılamakta zorlanacağını öngörüyor. Bu nedenle, sistemin sürdürülebilirliğini sağlamak amacıyla, nüfusun yaş ortalaması, istihdam oranları ve çalışma çağındaki nüfus gibi kriterlere dayalı olarak emekli aylığı hesaplamasında kullanılan parametrelerin otomatik olarak güncellenmesi öneriliyor. Bunun yanında, tamamlayıcı emeklilik sistemi de çözüm önerileri arasında öne çıkan başlıklardan biri.
Bir süredir gündemde olan emeklilik reformunun, yeni yasama döneminde masaya yatırılması bekleniyor. Sosyal güvenlik sisteminde daha adil bir yapıya geçilmesi hedeflenirken, bu reformun tam olarak neleri kapsayacağı büyük merak uyandırıyor.
TÜİK verilerine göre 2075 yılında her üç kişiden biri emekli maaşı alıyor olacak. 2075’te çalışma oranı yüzde 55,9’a ve 2100’de yüzde 54,6’ya düşecek.
Sistemin sürdürülebilirliğini sağlamak adına, emekli aylıklarını belirleyen parametrelerin nüfusun yaş ortalaması, istihdam durumu ve çalışma çağındaki nüfus gibi kriterlere göre otomatik olarak güncellenmesi üzerine çalışılıyor. Bu çalışma uzun süredir gündemde.
Çalışma ile yaşam süresi ve çalışan-emekli oranına uyumlu olarak emeklilik kriterleri ve emeklilik yaşı hesaplanacak. Aylık bağlama oranında (ABO) da yeni düzenlemeler planlanıyor. ABO, sigortalının prim gün sayısına ve sigorta başlangıç tarihine göre yüzde 28 ila yüzde 76 arasında değişiyor. 2008 sonrası sigortalı olanlar için bu oran yüzde 40’lara kadar düşüyor.
Çalışanları, işverenler tamamlayıcı emeklilik sistemine dahil edecek. Hem işveren, hem çalışan, hem de devlet katkı sağlayacak. Bu sistemden çıkmak için bazı şartlar aranacak. Emekli olunduğunda maaşın yanında tamamlayıcı emeklilikten ya toplu ya da aylıklar halinde para alınacak.
Tamamlayıcı emeklilik sistemiyle ilgili çalışmalarda sona gelindiği öğrenildi.
Meclisin açılması ile yeni sistem de netlik kazanmış olacak.
AYLIKLAR NASIL HESAPLANIYOR?
Bilindiği gibi 5510 sayılı Kanun ile yaşlılık aylığı bağlama sistemi köklü biçimde değişti. Yasanın 29. maddesine göre işçi ve kendi hesabına çalışan sigortalılar ile Kanun’un yürürlüğe girdiği tarihten sonra (Ekim 2008) ilk defa sigortalı olarak çalışmaya başlayan memurların yaşlılık aylığı, ortalama aylık kazancı ile aylık bağlama oranının çarpımı sonucunda bulunan tutardır. Dolayısıyla yasaya göre karşımıza iki önemli unsur çıkıyor: Ortalama aylık kazanç ve aylık bağlama oranı (ABO).
Yasaya göre ortalama aylık kazanç, sigortalının her yıla ait prime esas kazancının, kazancın ait olduğu yıldan itibaren aylık talep tarihine kadar geçen yıllar için, her yıl gerçekleşen güncelleme katsayısı ile güncellenerek bulunan kazançlar toplamının, toplam prim ödeme gün sayısına bölünmesi suretiyle hesaplanan ortalama günlük kazancın otuz katıdır. Aylık bağlama oranı ise sigortalının malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tâbi geçen toplam prim ödeme gün sayısının her 360 günü için yüzde 2 olarak uygulanıyor.
Ortalama aylık kazancın bulunması için ise güncelleme katsayısı önem taşıyor. Öyle ya 30 yıl önceki prime esas kazancın bugünkü değerinin bulunması gerekir. Peki güncelleme katsayısı nedir ve nasıl hesaplanır?
5510 sayılı Kanun’a göre güncelleme katsayısı her yılın aralık ayına göre Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan en son temel yıllı tüketici fiyatları genel endeksindeki (TÜFE) değişim oranının yüzde 100’ü ile sabit fiyatlarla gayri safi yurtiçi hasıla gelişme hızının yüzde 30’unun toplamına (1) tam sayısının ilâve edilmesi sonucunda bulunan değeri ifade eder. 2008 öncesinde büyümenin yüzde 100’ü hesaba katılıyordu. AKP bunu yüzde 30’a indirdi. Bir güncelleme katsayısı örneği verelim: İlgili yılda enflasyon yüzde 50 ve büyüme yüzde 5 gerçekleşirse güncelleme katsayısı 1,515 olur (% 50 TÜFE + %1,5 büyüme=51,5. Buna 1 tamsayısını eklersek güncelleme katsayısı 1,515 olur.
Her yılın pirime esas kazancı ile o yılın güncelleme katsayısı çarpılarak prime esas kazancın güncel değeri bulunur. Bu işlem her yılın prime esas kazancından başlayarak günümüze kadar getirilir ve böylece güncellenmiş toplam pirime esas kazanç bulunur. Bulunan güncellenmiş prime esas kazanç toplam prim gün sayısına bölünür (örneğin 9 bin gün). Ardından bu miktar 30 ile çarpılarak güncel prime esas aylık kazanç bulunmuş olur. Sonra da güncel prime esas aylık kazanç hak edilen aylık bağlama oranı (yüzde 50, yüzde 60) ile çarpılarak emekli aylığı hesaplanıyor. Bu karmaşık aylık hesaplama sistemini şöyle özetlemek mümkün:
Geçmiş prime esas kazançlar * güncelleme katsayısı= Güncel prime esas toplam kazanç
Güncel prime esas toplam kazanç/toplam prim gün sayısı * 30= Güncel ortalama aylık kazanç
Güncel ortalama aylık kazanç * Aylık bağlama oranı (ABO) = Aylık tutarı