Yine Çok Kızdıracak Çıkışı Yaptı. Dolar 50 Lira...

Yaptığı yüksek dolar kuru tahminleriyle bilinen ve zaman zaman ekonomi yönetiminin de tepkisi çeken ekonomist Selçuk Geçer, gerçek gündem'deki yazısında dikkat çeken uyarılarda bulundu. Son 10 yılda yapılan hataları sıralayan Geçer, "Aynı Hataları Tekrarlamak! Dolar 50 de Olur 150 de!" ifadesini kullandı.

Google Haberlere Abone ol
Yine Çok Kızdıracak Çıkışı Yaptı. Dolar 50 Lira...

İşte Selçuk Geçer'in gerçek gündem'deki o yazısından bir bölüm...

SON 10 YILDA YAPILAN HATALAR

Faiz Politikaları ve Enflasyon

Son 10 yılda Türkiye'nin faiz politikaları, ekonomik istikrarı sağlamak yerine belirsizliği artırdı. Faiz oranlarının düşük tutulması, enflasyonun kontrolsüz şekilde yükselmesine neden oldu. Enflasyonla mücadelede geç kalınması, halkın alım gücünü düşürdü ve ekonomide durgunluğa yol açtı.

Döviz Kurları Üzerindeki Baskılar

Döviz kurlarını sabit tutma çabaları, Merkez Bankası rezervlerinin hızla erimesine neden oldu. Piyasa koşullarına müdahale edilerek döviz kurlarının suni şekilde düşük tutulması, döviz rezervlerinin azalmasına ve ekonominin dış şoklara karşı daha savunmasız hale gelmesine yol açtı.

Yapısal Reformların Eksikliği

Yapısal reformların ertelenmesi ve kısa vadeli çözümlerle yetinilmesi, ekonominin kırılganlığını artırdı. Üretim yapısının çeşitlendirilmemesi ve katma değeri yüksek sektörlere yeterince yatırım yapılmaması, uzun vadede sürdürülebilir büyüme hedeflerini zora soktu.

Dış Borç ve Cari Açık

Dış borcun hızla artması ve cari açıkların yüksek seviyelerde seyretmesi, ekonomiyi kırılgan hale getirdi. Dış borcun büyük kısmının kısa vadeli olması, döviz kurundaki dalgalanmalara karşı savunmasızlığı artırdı. Cari açığın finansmanı için sürekli olarak dış borçlanmaya başvurulması, ekonomik dengeleri olumsuz etkiledi.

Yüksek Enflasyon ve Faiz Oranları

1994'te olduğu gibi, bugün de Türkiye yüksek enflasyon ve faiz oranlarıyla mücadele ediyor. O dönemde enflasyon, ekonominin belini büken en büyük sorunlardan biriydi. Bugün de benzer şekilde, enflasyon oranlarının yüksek seyretmesi, halkın alım gücünü düşürüyor ve yaşam standartlarını olumsuz etkiliyor. Faiz oranlarının yüksek olması ise borçlanma maliyetlerini artırarak, yatırımların önünde bir engel oluşturuyor.

Ekonomik Belirsizlikler ve Spekülatif Ataklar

1994'te döviz kurları üzerindeki spekülatif baskılar, krizin tetikleyicilerinden biriydi. Bugün de benzer spekülatif hareketlerle karşı karşıyayız. Ekonomik belirsizliklerin artması, yatırımcı güvenini sarsıyor ve spekülatif ataklara zemin hazırlıyor. Bu durum, Türk Lirası'nın değer kaybına yol açıyor ve ekonomik istikrarı tehdit ediyor.

Döviz Kuru Baskıları

Her iki dönemde de döviz kurları üzerindeki baskılar benzer bir seyir izliyor. 1994'te Türk Lirası hızla değer kaybederken, bugün de benzer bir durumla karşı karşıyayız. Döviz kurlarındaki dalgalanmalar, ithalat maliyetlerini artırarak enflasyonu körüklüyor ve ekonomiyi daha da kırılgan hale getiriyor.

Aynı Hataları Tekrarlamak

1994 döviz krizinden bu yana geçen 30 yılın ardından, Türkiye'nin benzer ekonomik sorunlarla boğuşuyor olması düşündürücü. Yüksek enflasyon, faiz oranları ve döviz kurları üzerindeki baskılar gibi sorunlar, yeterince ders alınmadığını gösteriyor. Ekonomik reformların ve mali disiplinin sürdürülebilirliği konusunda atılan adımların yetersiz kaldığı açık. Peki şimdi ne olacak?

1994 öncesi yapılan hatalar dövizi 5 yılda 200 kat arttırmıştı. Bugün kat be kat daha fazla yapılan hatalar doları nereye götürür siz hesap edin...

YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ

Sıradaki Haber İçin Sürükleyin