Yeniçağ gazetesinden Remzi Özdemir'in "Daha o faturayı ödemedik!" başlıklı yazısı
Türkiye daha NAS ekonomi modelinin faturasını ödemedi!
Şimdi diyeceksiniz ki, aylardır zam almadan, büyük zamlarla boğulurken, üstüne üstlük bir de onlarca vergi ile nefesimiz kesilirken hâlâ ödeyeceğimiz fatura mı kaldı?
Faturanın büyüğü, esas NAS faturası daha yolda, gelecek! Nasıl mı?
Mehmet Şimşek geldi, bizi kurtaracak diye sevindiğiniz bakan ne yaptı?
Yüzde 8,5'tan yüzde 50’ye yükselen faizin daha faturası gelmeye başlamadı ki?
Onun faturası var.
Kredi kartı ile bankanın parasıyla keyif çatan ya da hayat standardını bir tık yükselten, sıkıştığında karttan nakit çeken en az 20 milyon kişiye fatura ödeme zamanı geldi.
Merkez Bankası’nın yüzde 8,5'tan 15’e ve oradan da kademeli olarak 50’ye çekmesi, kredi kartı faizlerinde sert yükselişe neden oldu.
Tüketici kredisi ile kart borcunu kapatmaya çalışanlar yüzde 72 faizi görünce gerçekle yüzleşmeye başladı.
Yani artık bireyler için fatura ödeme zamanı geldi.
İşte o 20 milyon kişi kredi kartında tıkandı.
Limitler bitti ve artık asgarisini ödeyerek kartı döndüremiyor.
Sonuç bireysel iflas! Yani icra!
Önümüzdeki günlerde Türkiye’nin en önemli sorunu bireysel iflas olacak.
Evi ve arabası olanlar, gözünü kapatıp avcunu açıp onları yok pahasına satıp kart borcundan kurtulacak.
Satacak bir şeyi olmayanlara ise Allah yardım etsin.
Tabii ki fatura sadece bununla kalmayacak.
En büyük fatura şirket iflasları ile gelecek.
Her gün okuduğunuz onlarca konkordato haberi eylül, ekim gibi iflasa dönüşecek. İflas deyip geçme! İflas demek işsizlik demek!
On binlerce insanın işinden olması, eve ekmek götürememesi demek!
Yani biz tarihin en pahalı testi olan NAS’ın faturasını yeni yeni ödemeye başlıyoruz.
En büyük faturalar ise yolda!
Aklı olan dışarıdan bir şişe bile su alıp içmez, evden alıp yanında taşır.
Anlayacağınız ödeyeceğiniz fatura o kadar büyük!