Kübra Par, "Vakıf üniversiteline yeni dönem için yüzde 150'ye varan zamlar geldi. 2 taksit olunca da yüzde 20'ye yakın enflasyon farkı koyarak ödeme alıyor kimi üniversiteler. Şu an Türkiye'deki çok sembol üniversitelerin ücreti Oxford Üniversitesi'ni geçti. Türkiye'de çok ünlü bir vakıf üniversitesi 1 yıllık eğitim ücretini 1 milyon 75 bin TL'ye çıkardı, 530 bin lira olan 1 yıllık eğitim ücretini. Başka bir üniversite ise yarım milyon liradan 1 milyon liraya çıkardı ücretini. Neredeyse bir ev parası ödenmesi gerekiyor üniversite ücretleri için." diyerek konuklarına özel üniversite ücretleri konusundaki düşüncelerini sordu.
KARLILIKLARINA KAR KATIYORLAR
YÖK’ün üniversitelere fahiş zamlarla ilgili uyarı yazısı gönderdiğini söyleyen CHP Genel Başkan Yardımcısı Suat Özçağdaş, "Okulların bu derece zam yapıyor olması herkes için bir problem. En son üniversitelerle ilgili bu zamlar açıklandığında YÖK Başkanı da bir açıklama yaptı. Öğrenciler bir üniversiteye başlamışlar ilk sınıfı okumuşlar, ikinci sınıfa geçiyor yüzde 150 zam geliyor. Buna bir sınırlama getirilmesi gerekir. Hesapların neye göre yapıldığının bakılması lazım. Okullara zam yapılıyor ama akademisyenlere bir zam yapılıyor mu bu anlamda, bakılması lazım. Her ekonomik meselede olduğu gibi işin işletme, sermaye tarafında olanlar karlılıklarına kar katıyorlar, emek tarafında olanlar buradan sıkıntı çekmeye devam ediyorlar." şeklinde konuştu.
"YÖK'ÜN BU DURUMA MÜDAHALE ETMESİ GEREKİYOR"
Vakıf üniversitelere giden herkesi ultra zengin ailelerin çocukları olarak görmemek lazım. Aileler bütçelerinden kısarak, zorla denkleştirerek bir dönem için çocuklarını özel okullara gönderiyorlar. Bir sonraki dönem gelen astronomik zamlarla birlikte artık okulun ücretini karşılamayacak duruma geliyorlar. Bu yüzden bu zamlar asla kabul edilemez. Burada YÖK'ün bir görevi var. Asıl müdahale etmesi gereken kurum budur." ifadelerini kullandı.
ÖZATICI: LİSE MANTIĞINDA DERSE GİREN AKADEMİSYENLER VAR
İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Dr. Cenk Özatıcı da üniversitelerin bilim yuvası olduğunu, akademisyenlerin esas vazifesinin derslere girmekten ziyade araştırma yapmak ve bilim üretmek olduğunu ancak Türkiye'de haftada 20-25 saate kadar derse girmek zorunda olan lise mantığında işletilen üniversitelerde derslere giren akademisyenler olduğunu söyleyerek, "Böyle bir yerde kaliteli eğitim ne özelde olur ne kamuda olur. Bu sorunların çözülmesi gerekiyor." dedi.
GÜLTEKİN: DEVLET ÜNİVERSİTELERİNDEKİ AKADEMİSYENLER ÖZEL'E GİDİYOR
GAU Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Dr. Ruşen Gültekin anayasanın 42. maddesine atıfta bulunarak eğitim ve öğretim hakkı konusundan hiç kimsenin yoksun bırakılmaması gerektiğini söyleyerek "Eğitim ücretsiz olmalıdır. Fırsat eşitliği için ücret alınmamalıdır. Birçok üniversitede de devlet üniversitelerden akademisyenler ayrılarak özel üniversitelere geçiyor. Devlet üniversitelerinin de bu anlamda içi boşalmış oluyor. Böyle olunca öğrenciler de özel üniversiteleri tercih ediyor." dedi.
"TÜRKİYE'DEKİ VAKIF ÜNİVERSİTELERİ KENDİ VATANDAŞINDAN YABANCIYA GÖRE ÇOK DAHA FAZLA ÜCRET TALEP EDİYOR"
Gültekin, dolar bazlı olarak bakıldığında da çok ciddi bir fiyat artışı yaşandığını söyleyerek, "2019-2020'de İstanbul'da bir özel üniversite 87 bin TL iken karşılığı 15 bin dolar, 2024-2025'de 1 milyon 300 bine çıkmış ücreti karşılığı 33 bin 300 dolar. Dolar bazında 5 yılda yüzde 113 artmış. Aynı üniversite Türk öğrenciden 27 bin 500 lira alırken yabancı öğrenciden 18 bin dolar alıyor. Hollanda'da bir üniversite vatandaşından 2 bin 500 euro, yabancıdan 13 bin euro alıyor.
Eğitimin tamamen parasız olduğu İsveç'te yerli öğrenciden para almazken yabancıdan 5 bin euro alıyor. İsviçre'de Zürih Üniversitesi bin 488 euro kendi vatandaşından 2 bin 521 euro yabancı öğrenciden alıyor. Bize geliyoruz... Kendi vatandaşından 30 bin euro yabancıdan 22 bin euro alıyor." dedi.