İngiltere’de Liverpool'un kuzeyindeki sakin bir sahil kasabası olan Southport’ta meydana gelen bıçaklama olayı tüm ülkede şok etkisi yarattı. Polis, olayın terörizmle bağlantılı olmadığını ve şüphelinin Birleşik Krallık doğumlu olduğunu açıkladı.
Ancak, aşırı sağcı gruplar genç zanlının İslam'la ilişkisi olduğuna dair spekülasyonları körükledi ve polis salı günkü şiddet olaylarının birkaç yüz kişinin bir camiye eşya atmaya başlamasıyla patlak verdiğini söyledi.
Polis kalabalığı, zaman zaman İslam'a karşı şiddet içeren gösteriler düzenleyen İngiliz Savunma Ligi ile ilişkilendirdi.
Polis araçları hasar gördü ve ateşe verildi, memurlar tuğla ve çöp konteynırı yağmuruna tutuldu. İnternette yayınlanan bir videoda kalabalığın "ülkemizi geri istiyoruz" şeklinde slogan attığı görülüyor.
Olaylardan uzakta, yüzlerce kişi saldırıda ölenleri anmak için duygusal bir nöbette toplanmış, çiçekler ve oyuncaklar bırakmıştı.
İngiltere Başbakanı Keir Starmer, bu konuda şöyle bir açıklamada bulundu: "Southport halkı dün kendilerine yaşatılan dehşetin ardından sarsılmış durumda. Desteğimizi ve saygımızı hak ediyorlar. Kurbanlar için tutulan nöbeti şiddet ve haydutlukla gasp edenler, yas tutan topluma hakaret etmişlerdir. Yasanın tüm gücünü hissedecekler."
ETKİNLİĞE KATILDI
6-11 yaş arası çocuklar için düzenlenen bir yaz tatili etkinliği olan "Taylor Swift yoga ve dans atölyesi"ndeki kanlı saldırının ardından 17 yaşındaki bir erkek cinayet ve cinayete teşebbüs şüphesiyle şu anda polis tarafından gözaltında tutuluyor.
Görgü tanıkları saldırıyı bir korku filminden alınmış bir sahne gibi tanımladılar. Üç ölüme ek olarak sekiz çocuk da bıçak yarası aldı. Çocuklardan beşinin ve onları korumaya çalışan iki yetişkinin durumu ciddiyetini koruyor.
Polis, saldırının nedeninin belirsizliğini koruduğunu söyledi ve şüphelinin Galler doğumlu olduğunu ve yakınlardaki bir köyde yaşadığını söylemenin ötesinde herhangi bir ayrıntı vermedi.
Emniyet Müdür Yardımcısı Alex Goss, şu anda polis gözetiminde olan 17 yaşındaki zanlının durumu hakkında çok fazla spekülasyon ve varsayım olduğunu ve bazı kişilerin bunu sokaklara şiddet ve kargaşa getirmek için kullanıldığını belirtti: "Tutuklanan kişinin Birleşik Krallık doğumlu olduğunu zaten söylemiştik ve spekülasyonların şu anda kimseye faydası yok."
Goss ve yerel politikacılar polisle çatışanlar arasında bölge dışından gelenlerin de bulunduğunu söylerken Liverpool Bölgesi Cami Ağı da azınlık bir grubun bu olayı nefret yaymak için kullanmaya çalıştığını belirtti. Yapılan açıklamada "Bu akşam Southport Camii'nin dışında öfkeli protestocuların toplandığı üzücü sahneler gördük. Bu durum toplumumuzda daha fazla korku ve endişeye neden olmaktadır" ifadeleri kullanıldı.
Starmer daha önce çiçek bırakmak üzere kasabaya hüzünlü bir ziyarette bulunmuş, Kral Charles ve ailesi de yaşadıkları dehşeti dile getirmişlerdi. ABD'li şarkıcı Swift de Instagram'da "tamamen şokta" olduğunu yazdı.
BAĞIŞ TOPLANDI
Hayranları, kurbanların ailelerine ve bazı çocukların tedavi gördüğü hastaneye yardım etmek için internet üzerinden 250.000 pounddan (yaklaşık 320 bin 850 dolar) fazla bağış topladı.
Saldırıda hayatını kaybeden üç kız çocuğunun isimleri 6 yaşındaki Bebe King, 7 yaşındaki Elsie Dot Stancombe ve ebeveynleri Portekizli olan 9 yaşındaki Alice Dasilva Aguiar olarak açıklandı.
Aguiar'ın ailesi yaptığı açıklamada, "Gülümsemeye ve sevdiğin gibi dans etmeye devam et prensesimiz, sana daha önce de söylediğimiz gibi, sen her zaman bizim prensesimizsin ve bunu kimse değiştiremez. Kahraman baban ve annenden sevgilerle" ifadelerini kullandı.
İngiltere'de artan bıçaklama ve bıçakla işlenen suçlardan duyulan endişe giderek artarken, Southport saldırısı da son dönemde yaşanan benzer ve gelişigüzel saldırıların ardından geldi.
Starmer, "Hükümetimin bu konunun üzerine gideceği konusunda kesinlikle kararlıyım" ifadelerini kullandı.