İzlanda'nın Reykjanes Yarımadası'nda bulunan bir yanardağda patlama meydana geldi. Ekim ayı sonundan bu güne kadar deprem fırtınasının yaşandığı bölgede bulunan balıkçı kasabasının patlamadan önce yetkililer tarafından tahliye edildiği öğrenildi. P
Patlamanın Grindavik kasabasının kuzeyinde yerel saatle 22.17'de başladığı açıklandı.
Daha önce balıkçı kasabası Grindavik'ten yaklaşık 4 bin kişi tahliye edilmiş ve kasaba yakınlarındaki jeotermal kaplıca (Mavi Göl) kapatılmıştı.
ACİL DURUM İLAN EDİLMİŞTİ
İzlanda Sivil Savunma ve Acil Durum Yönetimi yetkililerinden Vidir Reynisson, ülkede yayın yapan RUV televizyonundaki açıklamasında, magma akışına değinerek, olayın bölge için "büyük bir patlama niteliğinde olduğunu" ifade etti. İzlanda'da art arda yaşanan depremlerin ardından yanardağ patlaması ihtimaline karşı 11 Kasım'da "acil durum" ilan edilmişti.
Grindavik kasabası İzlanda'nın başkenti Reykjavik'ten sadece 42 kilometre uzakta bulunuyor. Yanardağ patlamasının görülebildiği Reykjavik'in çevresinde Ekim ayı sonundan bu yana çok sayıda deprem meydana gelmişti.
KÜL BULUTLARI TÜRKİYE'YE GELİR Mİ?
1981'de Amerika Birleşik Devletleri'nin başkenti Washington'da ve Meksika'da yaşanan; 1991'de ise Filipinler'de yaşanan volkanik patlamalar sonucunda kademeli bir şekilde dünyada soğumaların görüldüğünü belirten Ünal, Filipinler'de yaşanan patlamanın tarihe 'yazı olmayan sene' şeklinde geçtiğini belirtti.
Ünal, "İklim değişikliğinin dayandırıldığı temel grafiklerde, volkanik patlamaların etkisini az da olsa görebiliyorsunuz. Küresel ısınmanın etkisini bir volkan patlaması ya da patlamalarıyla tamamen geri çevirebilir miyiz konusu, araştırılması gereken, ciddi üzerine kafa yorulması gereken bir konu. Böyle bir ihtimal tabii ki var" dedi.
2010'DA UÇUŞLAR DURMUŞTU
2010'da Avrupa'da yaşanan bir volkanik patlama sonucu ortaya çıkan kül bulutu nedeniyle uçuş faaliyetlerinin durdurulduğunu anımsatan Ünal, böyle bir durumda olumsuz hava sahası koşullarının Türkiye'ye ulaşması ihtimaline ilişkin, "Eğer ki bu volkan patlamasında Avrupa üzerinde bir kül birikimi olur da onunla yukarı seviyelerde destek gelip, jet akımları, rüzgarlar desteklerse bize gelme olasılığı var tabii ki. Bu olmayacak, tamamen sıfır olasılıkta bir şey değil. Patlamanın nasıl olacağı, ne şekilde gerçekleşeceği, atmosferin hangi tabakasına kadar yükseleceği, kül, toz ya da sülfür miktarı bile birçok şeyi etkileyecek. 1991-1992 kışının çok sert geçmesini de volkana bağlayan bir bilgi var. Bu anlamda meteorolojik okuryazarlık çok büyük önem arz ediyor" değerlendirmesinde bulundu.