Antonio Guterres, "Dünya Çevre Günü" vesilesiyle New York'taki Amerikan Doğal Tarih Müzesi'nde, "İklim Konusunda Gerçekle Yüzleşme Zamanı" başlıklı bir konuşma yaptı.
Gezegenin insanlara mesaj vermeye çalıştığını ancak mesajın duyulmadığını ve küresel ısınmanın giderek daha fazla arttığını aktaran Guterres, "Gerçekle yüzleşme zamanı." dedi.
Guterres, küresel ısınma sınırını 1,5 derecede tutmak için küresel salımların her yıl yüzde 9 azaltılması gerektiğinin altını çizdi.
Dinozorların yok olmasına neden olan meteor benzetmesini kullanan Guterres, "İklim konusunda biz dinozorların konumunda değiliz. Biz meteor konumundayız. İklim konusunda tehlike de biziz, çözüm de." diye konuştu.
"RUS RULETİ OYNUYORUZ"
Guterres, "Gezegenle Rus ruleti oynuyoruz. İklim cehenneminden çıkış yapmamız gerekiyor ve direksiyonun kontrolü bizde." ifadelerini kullandı.
BM Genel Sekreteri, 1,5 derece sınırının sadece bir hedef olmadığını, fiziksel bir sınır olduğunu kaydederek, bunun muhafaza edilmesi için çok daha güçlü mücadele verilmesi gerektiğini vurguladı.
İklim değişikliğine ilişkin atılacak adımların jeopolitik bölünmelere mahkum edilmemesi gerektiğine işaret eden Guterres, iklim krizine en az katkıda bulunan yoksul toplumların ise bu krizin en fazla etkisine maruz kalanlar olduğunu dile getirdi.
Guterres, "Dünyanın en zengin yüzde 1'lik kesim, tüm insanoğlunun ürettiği salımın 3'te 2'sini üretiyor. İklim krizi de aşırı olayları tetikliyor. Hayatlar mahvoluyor, ekonomiler vuruluyor ve sağlık baltanıyor." değerlendirmesinde bulundu.
"GEREKLİ ALTYAPIYA SAHİBİZ"
"Kendimizi kurtarmak için gerekli altyapıya sahibiz." diyen Guterres, ormanlar ve denizlerin atmosferdeki karbonu emdiğini, bunların korunması gerektiğini söyledi.
Guterres, aynı zamanda salımları azaltmak için gerekli teknolojinin bulunduğunu, yenilenebilir enerjinin gelişmeye devam ettiğini, dünya genelinde enerji ihtiyacının yüzde 30'unu karşılayacak duruma geldiğini dile getirdi.
"Ekonomik mantık, fosil yakıt döneminin sona ermesini vazgeçilmez kılıyor." değerlendirmesinde bulunan BM Genel Sekreteri, ilk 18 ayda acil adım atılması gereken alanları da "salımları azaltmak, insanlar ve doğayı aşırı iklim olaylarından korumak, iklim finansmanını artırmak ve fosil yakıt endüstrisini sınırlamak" şeklinde sıraladı.
Guterres, bu bağlamda tüm ülkelerin vaat ve sorumluluklarını yerine getirmesinin önemine işaret etti.
Doğayı kandırmanın mümkün olmadığının altını çizen Guterres, yanlış çözümlerin ise ters tepeceği konusunda uyardı.
Guterres, iklim krizine yol açanların "klimalı ortamlarında" otururken, en kırılgan ve buna sebep olmayanların mücadeleye terk edilmesinin kabul edilemez olduğunu söyledi.
Yeni iklim planları için finansmana ihtiyaç olduğuna dikkati çeken Guterres, aynı zamanda fosil yakıt şirketlerinin karlarının vergilendirilmesinin önemini vurguladı.
Guterres, iklim finansmanının bir tercih olmadığını, yaşanabilir bir gelecek için şart olduğunu belirterek, fosil yakıtların sadece gezegeni zehirlemediğini, şirketlerin markalaşma sürecine de zarar verdiğini ifade etti.
BM Genel Sekreteri, "Hiçbir ülke, tek başına iklim krizini çözemez. Bu, herkesin dahil olması gereken bir an." mesajını verdi.
BM'nin güven inşa etme, çözüm üretme ve işbirliğini teşvik etme yönünde yoğun çaba sarf ettiğini kaydeden Guterres, "Cesaretinizi ve ümidinizi yitirmeyin. İnsanlar, kirleten ve kar edenlere karşı olursa birlikte kazanabiliriz. Yarın çok geç olur. Şimdi hareke geçme zamanı." diye konuştu.
"İKLİM KRİZİNİN MAFYA BABASI"
Guterres, "Fosil yakıt endüstrisi, iklim krizinin mafya babası." tanımını yaparak, ilerleme kaydetmek için istek göstermeyen bu endüstriyle doğrudan yüzleşmek gerektiğini söyledi.
Lobi faaliyetleri, yasal adımlar ve reklam kampanyalarıyla fosil yakıt endüstrisinin "utanmadan" zarar verici faaliyetlerini çevreye zarar vermiyormuş gibi gösterdiğini aktaran Guterres, "Tüm ülkelere fosil yakıt şirketlerine yönelik reklamlarını yasaklama çağrısında bulunuyorum." dedi.
Guterres, iklim değişikliğinin zamanın varoluşsal krizi olduğunu belirterek, diğer tüm konulardan bağımsız tutulması ve öncelliklendirilmesi gerektiğini söyledi.
Siyasi isteğin önemine işaret eden BM Genel Sekreteri, "Siyasi istek olduğu müddetçe her şey mümkün." yorumunu yaptı.