Bu yüksek fiyatlı içecekler lüks su olarak adlandırılıyor ve volkanik kayalar, eriyen dağ buzulları veya sisten toplanan damlacıklardan elde ediliyor. Hatta bazı markalar suları bulutlardan topluyor.
Her lüks su, elde edildiği yerlere göre farklı özelliklere sahip oluyor. Sıradan şişelenmiş sulara göre bir diğer farkları da tamamen işlenmemiş olmaları.
Bugün dünyada yüzlerce lüks su markası ve onlar hakkında tavsiye alabileceğiniz çok sayıda uzman var.
Tıpkı şarap tadımcıları gibi su tadımcıları da var. Onların işi farklı suları tadıp onların mineral, tat ve ağızda bıraktıkları hislerini sınıflandırmak.
Londra’da faaliyet gösteren su danışmanı ve tadım uzmanı Milin Patel, “Su yalnızca su değildir. Dünyadaki her su farklıdır ve tatları da değişiktir” diyor.
Bu konuda kendini geliştirmek isteyenlere eğitim veriyor, çeşitli şişelenmiş ve musluk sularını tattırıyor.
BBC’nin sorularını yanıtlayan Patel amacının insanları farklı sular ve bunların tatları konusunda eğitmek olduğunu, özellikle de genç nesle önem verdiğini söylüyor:
“Çocukluğumuzda okulda bizlere doğadaki su dengesini anlatırlardı. Hatırlayın: Buharlaşma, yoğuşma ve yağış.
“Ama burada atladıkları bir aşama vardı: Yağış sonrası tekrar mineralleşme.
“Yağmur toprağa düştükten sonra farklı kayalar ve topraklardan geçerek kalsiyum, magnezyum, potasyum gibi mineralleri emer. Suya mineral tadını veren de bu süreçtir.”