ABD, AB kurumları ve Hollanda'da çalışan yetkililerin organize ettiği ve İngiltere, Belçika, Danimarka, Finlandiya, Fransa, Almanya, İtalya, İspanya, İsveç ve İsviçre'den yetkililerin de katıldığı mektuba ulaşıldı.
Çeşitli kademelerde halen görev yapan 800'den fazla yetkili, mektupta, "Bu yüzyılın en büyük insani yıkımlarından birinin suç ortağı olmamak için ülkemiz ve şahsımız adına kendi imkanlarımız ölçüsünde her şeyi yapmak zorundayız." ifadesini kullandı.
İsrail'in Gazze'deki saldırılarının sınır tanımaz bir noktaya ulaştığını vurgulayan yetkililer, insani yardımların kasıtlı olarak engellendiğini, bunun ciddi bir insani yıkıma zemin hazırladığını ve Gazzelilerin açlıktan ölümle burun buruna geldiğini vurguladı.
Mektupta, Binyamin Netanyahu yönetiminin İsrailli esirleri kurtarma niyetiyle hareket etmediği ve saldırıların Hamas'ı zayıflatmaktan ziyade sahada güçlendirdiği ifade edildi.
"ETNİK TEMİZLİK VEYA SOYKIRIMA KATKIDA BULUNUYOR"
Batılı yönetimlerin İsrail'in Gazze'deki saldırılarına sessiz kalmasının, kendi savundukları ahlaki zemini ciddi şekilde erozyona uğrattığını ve insan hakları konusundaki tezlerini zayıflattığını vurgulayan yetkililer, mektupta şu görüşleri paylaştı:
"Kendi yönetimlerimizin politikaları ağır uluslararası insan hakları ihlallerine, savaş suçlarına ve hatta etnik temizlik veya soykırıma katkıda bulunmaktadır. İsrail'i, diğer tüm ülkeler gibi, uluslararası insan hakları standartlarına göre, sivillere yönelik saldırılarından dolayı sorumlu tutun, aynen Ukrayna konusunda olduğu gibi; buna Uluslararası Adalet Divanı'nın son kararının derhal ve kapsamlı şekilde uygulanması da dahildir."
"ATEŞKES ÇAĞRISINDA BİLE BULUNAMADILAR"
İsrail'in saldırılarının bölgesel bir düzleme genişleme riski taşıdığı ve Batılı hükümetlerin buna ses çıkarmadığı kaydedilen mektupta, "Hükümetlerimiz İsrail'e askeri, diplomatik ve kamuoyu desteği sağlamaktadır ve bu destek gerçek bir hesap verebilirlik olmaksızın verilmektedir. Yönetimlerimiz (Gazze'de) insani bir yıkım varken ateşkes çağrısı ve Gazze'ye gıda, su ve ilaç girmesi için blokajın kaldırılması çağrısı yapmakta başarısız olmuştur." ifadelerine yer verildi.
Batılı ülkelerin İsrail'e verdiği askeri desteği derhal gözden geçirmesi ve hatta durdurması gerektiğini kaydeden yetkililer, Gazze'de derhal ateşkes ilan edilmesi ve bölgeye insani yardımların sağlanması, tüm esirlerin serbest bırakılması ve kalıcı barış için nitelikli bir strateji geliştirilmesi için de çağrı yaptılar.