Zuhal Topal: 'The Ellen Show'la ekranda olmayı çok isterdim
Sunucu ve oyuncu Zuhal Topal, Medyatava'nın sorularını yanıtladı...
Ünlü sunucu ve oyuncu Zuhal Topal'ın FOX ekranlarında yayınlanan yeni programı "Zuhal Topal'la Sofrada", geçtiğimiz gün izleyiciyle buluştu. Dünyaca ünlü format şirketi Global Agency'nin "Momters" adlı formatından uyarlanan program, birçok ülkede farklı isimlerle ekranlarda boy gösteriyor. Programın içeriğinde ise gelin ve kayınvalidelerin kıyasıya rekabeti var...
Zuhal Topal'la, hem yeni programı, hem de uzun süredir uzak kaldığı oyunculuk mesleği üzerine keyifli bir sohbet gerçekleştirdik...
Bir süredir ekranlardan uzak kaldıktan sonra “Momsters” yarışmasının Türkiye uyarlaması olan “Zuhal Topal’la Sofra’da” isimli bir formatla yeniden sahalara döndünüz. Teklif nasıl geldi? Ne gibi farklılıkları var ana projeden?
FOX ile görüşmelerimiz esnasında format arayışımız sürerken ülkemizdeki birçok diziyi dünyaya pazarlayan ve dizi film sektöründe dünyaya açılmamızı sağlayan şirketlerden biri Global Agency'nin “Momsters” adlı formatını izlediğimizde eşim Korhan ve ben çok beğendik. Bana uygun bir format olması da kanalımızı ve bizi çok heyecanlandırdı. Dünyanın birçok ülkesinde yayınlanıyor. Mesela Rusya versiyonunun da süresi 60-70 dakika civarında... Elbette bizde gündüz kuşakları daha uzun yayın yapmak durumunda. Bizim mutfağımızın zenginliği, sunucu olarak benim işin içinde olmam sohbetlerimizi ve programı daha renkli kılıyor. Dünyadaki tüm yemek programları yemek yapmak, tatmak, eleştirmek veya puanlamak üzerine kurulmuştur.Hemen hemen tüm yemek formatları veya yarışmaları birbirine benzer ama "Her yiğidin yoğurt yiyişi farklıdır" diye bir söz vardır... (Gülüyor)
Uzun süre izdivaç programı sundunuz ekranda. Bir hayli de zorlukları olan formatlardı… İzdivaç programından sonra böyle bir formatın içinde yer almak sizi rahatlattı mı?
Özellikle izdivaç programında hem bana hem programa verdikleri zararlardan sonra artık kendi işimizin yapımcısı olmak istedik. Emeğim, insanlığım, profesyonelliğim, kanala ve izleyicime olan sorumluluk duygum suistimal edildi. Şimdi çok daha mutluyum ve umarım bu böyle devam eder.
Programa gelen ilk tepkiler nasıldı?
Gayet güzel ve olumlu geri dönüşler aldık. Sağ olsunlar, izleyicilerimize ve sevenlerimize teşekkür ederiz. Çekimler açısından o ya da bu programa benziyor gibi eleştiriler de aldık. Ama artık yeni yönetmenimizle çok daha renkli, aksiyonlu ve dinamik çekimler yapıyoruz. Artık mahallenin kasabını, semt pazarlarını, komşuları da göreceğiz. Ayrıca ilerleyen bölümlerde Türkiye’nin farklı illerini dolaşıp, farklı sofralar göreceğiz. İlk etapta Karadeniz ve Güneydoğu bölgelerinin illerini gezmek, Kuzey Kıbrıs hatta Almanya bile planlıyoruz. Başvurular çok önemli, başvurular geldiği müddetçe her ilimize gideceğim inşallah. Programımıza katılmak isteyen ailelerimiz var ise www.fox.com.tr ya da www.zuhaltopallasofrada.tv adreslerinden başvuru yapabilirler .
Özellikle de gelin- kayınvalide ilişkilerinin işlendiği yarışma formatları ekranda sıkça görülmeye başlandı. Yapım şirketlerinin bu tarz projelere yönelmesinin nedeni nedir sizce?
Aslında bu ilişkileri işleyen sadece biziz. Evlerine giriyoruz ve damatla, kayınpederle tanışıp oturma odasında kahve içiyoruz. Apartman kapıcısıyla sohbet ediyoruz. Bütün bir günü birlikte geçiriyoruz. Başka programlarda bu yok. Türkiye dünyada en çok televizyon izleyen ülke sıralamasında ABD'den sonra ikinci sırada... Dolayısıyla televizyona yüklenen misyon amacından da fazla. Ticari kazancı da herkes için çok önemli ve büyük kayıpları ise sektörü kötü etkiliyor. Milyon dolarlık bir dizinin reyting almaması hem yapımcıyı hem televizyon kanalını maddi olarak çok zorluyor. Aslında reklam gelirlerinin düşmesi bütçeleri de etkiliyor. O yüzden yatırım yapılacak projelerin maddi açıdan artıları olması gereği doğuyor.
“Keşke ekranda şöyle bir formatla da olabilseydim” dediğiniz bir an oldu mu?
Evet... Yıllardır "The Ellen Show"u izlerim ve çok beğenirim. Aslında böyle bir teklif de geldi ama gerçekçi olmak lazım. Bizde bu programı yapmak birçok açıdan çok zor.
Oyunculuğu özlüyor musunuz?
Elbette özlüyorum... Birkaç röportajda da dile getirdim bunu. İleride sitcom tarzı bir dizide oynamak ve yapımcılığını da yapmak isterim. Ya da senaryosu güzel olan bir sinema filmi de olabilir. Hatta eşimle şu ara bazı senaryolar okuyoruz. Sizin aracılığınızla da senarist arkadaşlara mesaj göndermiş olalım, güzel bir hikayesi olanlar varsa yollasınlar lütfen. Mail adresim dual@dualmedya.com (Gülüyor)
Oyunculuk mu, sunuculuk mu diye sorsam?
Ben 4 yıl konservatuar okudum, şan dersi de aldık, diksiyon da, dramatik oyunculuk da öğretildi bize, komedi de... Bu sene meslekte 25. yılım... Diziler, programlar, reklam filmleri, tiyatro oyunları, radyo programcılığı, dublaj sanatçılığı da yaptım. Sinema fimlerinde yer aldım. Elbette içlerinde çok sevdiklerim de oldu, keşke yapmasaydım dediklerim de... Başarısızlık da var bu 25 yıllık maceramda, televizyon tarihinde ilklere atılmış çok başarılı imzalar da... Yani hepsi de benim işim, hepsi de ekmek kapım ama tabii ki oyunculuğun yüreğimdeki yeri çok özel.
Ancak şunu söylemek isterim ki; hem yıllardır beni izleyen, seven insanlar olsun, arkadaşlarım ve ailem de bilirler ki biz iş odaklı yaşayan, hayatlarını ve evliliğini iş üzerine kurmuş sadece işiyle mutlu olan insanlar değiliz. Ailemiz, kendi huzur ve mutluluğumuz herşeyden önemlidir. Kızımız ile daha çok birlikte olmayı, seyahat etmeyi, evimizde vakit geçirmeyi çok severiz Bizçok hırslı insanlar değiliz. Ekmek paramız için çalışıyoruz ve ailelerimize de bakıyoruz. Ama birşey kısmetimizde varsa olur. Olmazsa da canımız sağolsun der geçer, hayatımıza devam ederiz. Hayalimiz; kendi ekip biçtiklerimizi yiyebileceğimiz, bahçesinde tavukların, horozların dolaşacağı, daha sessiz, daha huzurlu, daha gerçek ve samimi insanların yaşadığı bir şehirde hayatımızı sürdürmek. Hatta bununla ilgili çok önemli adımları 2 sene evvel attık. Allah izin verirse belli bir süre sonra hayallerimiz gerçek olacak.