Zaman yazarından iddia! Medya istihbarat savaşlarının aracı
Zaman gazetesi yazarı Mümtaz'er Türköne, Türkiye'de medyanın istihbarat savaşlarının aracı olarak kullanıldığını iddia etti.
Mümtaz'er Türköne, 'Medyanın istihbarat zafiyeti' başlıklı yazısında Türkiye'nin Suriye'deki iç savaşta radikal İslâmcı örgütlere destek olduğu haberlerinin planlı yazıldığını belirterek, Taraf gazetesi muhabiri Hüseyin Özay'ın geçtiğimiz günlerde Adana'da bir tır'da yakalanan roket başlıklarını füze olarak yazmasını ise bu istahbarat savaşının bir parçası olduğunu ifade etti.
Türköne, medyanın Suriye'deki iç savaşın parçası olduğunu şöyle açıkladı: "Medya üzerinden doğrudan kamuoyunu hedef alan açık istihbarat operasyonları, Suriye'deki iç savaşın bir parçası. Avrupa ve ABD kamuoyunun, İslamcı terör örgütleri konusundaki endişeleri bu operasyonların etki menzilini genişletiyor. Bu kadar sık ve komplike biçimde bu haberlerin üretilmesinin sebebi bundan ibaret."
Mümtaz'er Türköne'nin yazısı şöyle:
Türkiye'de demokrasinin güçlenmesi ile birlikte, Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) politik tartışmaların odağına yerleşti ve Hakan Fidan, bu teşkilatın başına geçtiğinden beri hedef haline geldi.
Medya organları, dar alanda kopan bir istihbarat savaşının araçlarına dönüşüyor. İşleyen mekanizmayı, geçtiğimiz hafta Suriye bağlantılı ele geçirilen roket başlıkları ve silahlarla ilgili haberler ile Ortadoğu'da gerçekte olup bitenleri karşılaştırınca anlayabilirsiniz. Bu roket başlıklarına benzer bir olay şayet İran'da veya bir başka Ortadoğu ülkesinde olsaydı, o ülkelerin medyasında bir haber olarak karşınıza çıkar mıydı? Türkiye'nin bölge ülkelerine yönelik açık bir duruşu var. Barıştan yana ahlakî bir tutum olan bu açık duruşu, sağlam bir demokrasi ve basın özgürlüğü ile destekliyor. Türkiye bir açık toplum ülkesi. Her şey konuşuluyor, tartışılıyor. Hukukun dışında çıkan her şey yargının önüne gidiyor. Ve bu açıklık tahmin edileceği üzere kapalı işler çeviren komşularına göre bir zafiyet oluşturuyor. Bölge ülkelerinin istihbarat merkezlerinde pişirilen yemekler, fast food menüsü olarak Türkiye üzerinden dünyaya servis ediliyor.
Yazının tamamını okumak için tıklayınız...