Yurt dışına mal kaçıranın parasına el konulsun. Akit yazarından krizden çıkış önerisi: Zenginlerden en az 1 milyon dolar vergi alınsın, malını dışarı kaçıranın parasına el konulsun
Türkiye ekonomik krizle mücadele ederken Akit gazetesi yazarı Sinan Burhan köşe yazısında krizden kurtulmanın iki yolunu açıkladı. 'Devrim gibi bir model' diyen Sinan Burhan, "Tek seferlik zenginlerden 1 milyon dolardan başlamak üzere daha da yüksek vergi alınmalı" ifadelerini kullandı. İkinci çözümü de veren Burhan, "Dolar milyarderlerinden parasını yurt dışına kaçıran varsa hükümet bu paraları Türkiye’ye getir yoksa malına el koyarım demelidir" dedi. İşte Sinan Burhan'ın yazısı...
Ülke olarak zor bir süreçten geçiyoruz. Son 10 yılda ülkemizin başına gelmeyen kalmadı. 15 Temmuz hain darbe girişimi ekonomiyi felç etti. Ardından gelen pandemi süreci ekonominin çarklarını kırdı. Üretim ve tedarik zinciri altüst oldu. Pandemi sadece ülkemizi etkilemedi. Tüm dünya bu kabustan etkilendi.
Derken Rusya ve Ukrayna arasındaki savaş bir kez daha dünyanın dengelerini bozdu. Son olarak da 6 Şubat tarihindeki deprem felaketi ülkemize çok büyük bir maliyet getirdi.
Çevre Bakanı Mehmet Özhaseki’nin açıklamalarına göre depremin maliyeti 100 milyar dolar. Tüm bu doğal afetler, savaşlar ülkemize büyük darbe vurdu. Kabul etmek gerekir ki hükümetin de hataları oldu.
En büyük hata EYT’yi çıkarmak oldu. 40 yaşında emekli olunur mu ? Ben EYT çıkmasın diye uğraştım. Yarınlarımıza, çocuklarımıza borç bırakıyoruz. Şimdi zamlardan şikayet eden vatandaşlarımız EYT çıkmasın demedi. Bilakis çıksın kampanyası yaptılar.
Devletin tüm vergileri EYT’lilere gidiyor. Reis Erdoğan yapmayın etmeyin EYT çıkmasın dedi. Ama muhalefet başta Kılıçdaroğlu o kadar popülist açıklamalar yaptıkı hükümet çıkarmak zorunda kaldı.
Kemal Kılıçdaroğlu seçimleri kazansaydı kundaktaki çocuğu da emekli edecekti. Bol keseden o kadar attı ki hükümeti de etkiledi. Kemal Bey kazansaydı maaş bile ödenemezdi.
Şimdi olan oldu. Ağlamak, sızlanmak çare değil. Sıra ülkemizi ekonomik olarak düze çıkarmakta. İlave vergiler geldi. Elbette gelecek. Acı reçeteyi içeceğiz. Bu ülke nasıl düze çıkacak. Hükümet radikal kararlar almalıdır.
Zamana yaymak yerine kısa bir sürede devrim gibi bir model uygulamalıdır. Birinci yol şudur. Çok kazanandan çok vergi almalıdır.
Tek seferlik zenginlerden bir milyon dolardan başlamak üzere daha da yüksek vergi almalıdır. 1 milyon kişiden bu rakamı toplasa bir trilyon dolar eder. Bugün Bodrum’da bir villa en az 10 milyon dolar ediyor. Boğazda bir villa 100 milyon dolar ediyor. Çok fazla evi, yatı, katı olandan bir seferlik yüksek bir bedel almalıdır. İkinci çözüm ise Türkiye’de para kazanan dolar milyarderlerinden parasını yurt dışına kaçıran varsa hükümet bu paraları Türkiye’ye getir yoksa malına el koyarım demelidir.
Türkiye’de para kazan sonra götür gavur bankalarına yatır. Olmaz… Devlet çağıracak getir şu yurt dışındaki paraları yoksa malına el koyarım demelidir. Ayrıca bürokratlardan, Cumhur ya da Millet İttifakı belediyelerden haksız ve ölçüsüz zengin olanlar varsa onlar da incelemeye alınmalıdır.
Cumhurbaşkanımız bu ülkeyi üreten bir ülke haline getirmeye çalışıyor. Milli ekonomi, milli üretim diyor. Ülke olarak bu süreçten çıkacağız. Kurtuluş savaşında Atatürk Tekalifi Milliye Emirleri çıkarmıştı. Şu an ABD, AB, Rusya, Çin hepsi Türkiye’nin önünde engeller. Ülkemizi ekonomik olarak boğmak istiyorlar.
Ülke olarak Reise güvenimiz tamdır. Allah’ın izni ile bugünler de geçecek. Bir başka nokta ise dar gelirliden az vergi alınmalıdır. Onların sırtına vurulan vergi ile düze çıkmak zordur. Radikal kararlar almak zorundayız.
Mevcut ekonomi yönetimine güvenimiz tamdır. Merkez Bankası Başkanı Hafize Gaye Erkan ehliyetlidir. Cevdet Yılmaz gibi ekonomi bilgisi yüksek bir devlet adamı şanstır.
Mehmet Şimşek yurt içi ve dışında kabul gören bir devlet adamıdır. Bu yükü devlet millet elbirliğiyle çözeceğiz.