Yiğit Bulut Avusturya gazetesinde: 'Türk basını ateşe benzin döküyor'

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Danışmanı Yiğit Bulut Avusturya'da yayınlanan Die Presse gazetesinin sorularını yanıtladı.

Yiğit Bulut, monarşilerin çöktüğünü, şu anda ulus devletlerin büyük güç ilişkisi ve eksenlerin geçerli olduğu bir sistem bulunduğunu, Türkiye'nin de bunlardan biri olduğunu bildirdi.



Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Danışmanı Yiğit Bulut, monarşilerin çökmesinden sonra ulus devletlerin kurulduğunu, şimdi ise ulus devletlerin büyük güç bağlantıları ve eksenlere öncelik tanıdığını, Türkiye'nin de bu güçlerden biri olduğunu bildirdi. Bulut, Türkiye'nin emperyalist değil emperyal bir güç olmak istediğini belirtti.



Bulut Avusturya'da yayınlanan Die Presse gazetesinin sorularını yanıtladı. Politikacı, parti üyesi değil sadece bir bürokrat olduğunu belirten Bulut, Spiegel dergisinde kendisiyle ilgili yayınlanan eleştirileri anlayamadığını bildirdi. Türk medyasında da Başbakan'ın ne yaparsa yapsın eleştirildiğini kaydeden Bulut, "On yıl önce Avusturya ve Türkiye'nin ekonomik gücü aynıydı. Şimdi Türkiye iki misli daha güçlü. Türkiye Maastricht kriterlerini yerine getiren tek ülke. Borcu yüzde 30, borç Avrupa ülkelerinin bazılarında ise yüzde 100 oranına ulaşıyor. Türk basını bunları yazmıyor, ancak Başbakan'a saldırıda bulunuyor. Türkiye'de Kürtlere karşı politika değişti ancak Türk basını ateşe benzin döküyor. Medya'da Türkiye'ye zarar veren bir hareket var" dedi.



Olumsuz haberlerin nedeni konusunda görüşü sorulan Yiğit Bulut, dünya sistemi ve Türkiye'nin konumunun değiştiğini belirtirken, "Başbakanımız baskı kabul etmiyor, kendi yolunda gidiyor. Almanya ve AB kontrol ve maniple edilen eski Türkiye'nin artık var olmadığını bilmek zorunda. Başbakan geçen hafta AB'nin Türkiye'ye bir şey söyleme durumunda olmadığını söyledi. Avrupa'nın hasta adamı artık yok" diye konuştu.



"Hasta adam" deyiminin yüz yıl önce kullanıldığını hatırlatan gazeteye Bulut, "On yıl önce de vardı. Avrupa duraklarken Türkiye'nin GSYH'sı on yılda 200 milyar dolardan yaklaşık 1 trilyon dolara çıktı. 2023 için hedefimiz 2.5 trilyon dolara çıkarabilmek. Bu Avrupa'da sadece Almanya'nın Türkiye ile rekabet edeceği anlamına geliyor. Türkiye'nin nüfusu da artıyor. Şu anda 80 milyon isek, on yıl içinde 100 milyon olabilir. Türkiye'nin bu gücü Avrupa'ya benzemiyor" dedi.



AB'nin kendi iyiliği için Türkiye'ye karşı konumunu gözden geçirmesi gerektiğini savunan Bulut, şöyle devam etti:

"Şu anda yeni dünya düzeni yaratıldı. Hindistan, Çin, Japonya gibi ülkeler büyüyor, Avrupa güç kaybediyor. Avrupa'nın yeniden güç kazanması için Türkiye'nin enerji ve işgücü kaynaklarına ihtiyacı var. Avrupa Türkiye'ye duygusal bakmamalı, hesaplayıp bakmalı. Avrupa Türkiye'nin yüz çevirmesinden çok şey kaybeder."



"TÜRKİYE ETNİK SORUNLARI ÇÖZERKEN AVRUPA'NIN SAĞA KAYMASI ENDİŞE VERİCİ"



Türkiye'de Kürt sorununun çözümü konusunda büyük adımlar atıldığını, geçmişte Kürt politikasının politikacılar tarafından değil, askerler tarafından yönetildiğini, bunun on yıl önce değiştiğini, yeni Türkiye'nin bir refah devleti olduğunu, böyle bir devlette etnik geçmişin önemli bulunmadığını söyleyen Bulut, "Türkiye etnik sorunları ortadan kaldırırken Avrupa sağa kayıyor. Bu endişe verici bir durum" dedi.



"TÜRKİYE YENİ GÜÇLERDEN BİRİ..."



"AKP'nin konuşmaktan memnun olduğu yeni Türkiye"nin sorulması üzerine Bulut, "Emperyal olmak istiyoruz, emperyalist değil. Monarşilerin çöküşünden sonra ulus devletler kuruldu. Şimdi ulus devletler büyük güç bağlantılarına ve eksenlerine önem veriyor. Türkiye bu güçlerden biri" dedi.



Barzani'nin Türkiye'de bulunmasının enerji politikası için önemli olduğunu, Türkiye'nin üç enerji ayağı üzerinde durduğunu bunların yeni nükleer tesisler, Hazar Denizi ve şimdi de Kuzey Irak enerji rezervlerini iletmek olduğunu kaydeden Bulut, "Bu, bölgenin Türkiye'yle birlikte dünyaya açılması demektir" şeklinde konuştu.

Sınır gerginliklerinin gaz arzını etkileyip etkilemeyeceğini soran ve PKK'yla barış sürecinin aksamış göründüğünü kaydeden Avusturya gazetesine Bulut, "Öyle olduğunu sanmıyorum. PKK geri çekilmeye başladı. Yoksulluk varsa terör vardır. Şu anda ekonomik şartlar değişiyor, para varsa o zaman terör olmayacaktır. Halkın sorunu olmazsa PKK'ya gitmeyecektir. Bu nedenle refah önemli. Kürtler için şimdi bütün yollar açık. Şu andan itibaren Türkiye'de herhangi bir şekilde ayrımcılık olmayacak. Örneğin: Kıbrıs'ta Türkler daha önce Rum vatandaşlığı isterdi. Bugün durum tersine döndü" dedi.



"AK PARTİ'Yİ KİMSE BÖLEMEZ, DÖRT DARBE GİRİŞİMİNİN İÇİNDEN GEÇTİ"



Yurt tartışması konusunda "AKP'de bölünme mi var?" yönünde bir soruyu yanıtlayan Bulut, "Partiyi kimse bölemez. Türk basınında bu senaryo daima işlendi ancak gerçek değil. Geçen on yılda AK Parti dört darbe girişiminin içinden geçti. Hatta Anayasa Mahkemesi bile partiye yasak koydu. Partide bir bölünme asla olmadı" diye konuştu. 

Yurtlar konusundaki açıklamaların Türk toplumunda kısmen rahatsızlığa neden olduğunu hatırlatan ve Türkiye'de muhaliflerin küçümsenip küçümsenmediğini soran gazeteye Bulut, "Öğrenci yurtlarıyla ilgili Kanada ya da ABD'de ya da Fransa'da Katolik aileye sorun. Herkes Başbakan'ın da söylediğini, basının çocukların yararının esas olduğunu söyleyecektir" dedi. ANKA


Galatasaray, Kayseri'yi ezdi geçti Maximin, Mourinho'yu hayal kırıklığına uğrattı Türkiye'nin en zeki illeri belli oldu! AFAD duyurdu: Muğla açıklarında deprem Narin Güran cinayetine ilişkin kritik bilgi İstanbul'da polise saldırı: Şüpheliler gözaltında