Yeni Şafak yazarından öğrenci evi tartışmalarına ilginç yorum!
Yazar Salih Tuna, A Haber’de yayınlanan, Zeynep Bayramoğlu’nun sunduğu 'Kadraj' programında öğrenci evleri tartışmasına tanım noktasından katıldı.
Yeni Şafak yazarı Salih Tuna; öğrenci evinin öğrencilerin kaldığı ev anlamına gelmediğini, Başbakan Erdoğan’ın mesken dokunulmazlığının ve Anayasa kişi hak ve hürriyetlerinin farkında bir kimse olarak öğrencilerin kaldığı evi kast etmediğine işaret etti.
"ÖĞRENCİ EVİ, ÖĞRENCİLERİN KALDIĞI EV ANLAMINA GELMİYOR"
“Tartışma yanlış yürütülüyor. AK Parti sözcülerinin yaptığı açıklamalar da konunun künhüne varan araştırmalar değil. önemli bir nokta var öğrencilerin kaldığı ev ile öğrenci evi aynı şey değil. Bir mahallede üç beş arkadaş bir ev tutması o evi öğrenci evi yapmaz. Öğrenci evi, öğrencilerin kaldığı ev anlamına gelmiyor. Kısa bir araştırma sonucunda AK Parti döneminde tüm illerde açılan üniversite sayılarını görürsünüz. Bu üniversitelere paralel olarak yurt ihtiyacı karşılanamadı. devlet yurtlarını bakanlık denetliyor. Buna kimsenin itirazı yok, özel yurtları da bakanlık denetler, yangın merdivenini, şartlarını. Öğrenci evi ile öğrencilerin kaldığı ev arasındaki fark statü farkıdır. Öğrenci ev ticari statü kazanır, Kira sözleşmesi ona göre yapılır. Bir mahallede ev tutulur, normal kiracı gibi, doğalgaz, elektriğine kadar üzerine alırlar. Öğrenci evi açıldığında hangi öğrenciye vereceksiniz, 30 - 40 kişinin kaldığı öğrenci evleri var. Apart evlerle öğrenci evler arasında ortak alanları kullanma bakımından fark var .Bir nevi özel yurt gibidir, butik özel yurt mesabesindedir bu öğrenci evleri. Zaten öğrenci evi açan insan normalde piyasa değeri, rakamları afaki veriyorum. 1000 TL ise 5000 TL'ye kadar çıkıyor, daha fazla öğrenci alabiliyor, ona göre de vergisini veriyor. İçişleri Bakanı'nın vurgu yaptığı, kimi öğrenci evlerinde neyin yapılıp yapılmadığı üzerinden. Önce tanımı oturtalım. Sanki Sayın Başbakan öğrencilerin kaldığı evle, mesken dokunulmazlığı ile ilgili konuşuyormuş gibi aksettiriliyor. Mesken dokunulmazlığını da, kişi hak ve hürriyetlerini bilen bir Başbakandan bahsediyoruz.”