Yeni dağıtım şirketi STL3'ün kurucuları Medyatava'ya konuştu: Önceliğimiz, dağıtımını yaptığımız filmlerin gelirlerinin anında emek sahiplerine ulaşması
Dağıtım şirketi STL3'ün kurucusu Haydar Satıl ve Genel Müdürü Asu Sanem Kaya, Medyatava'dan Canan Kaya'nın sorularını yanıtladı...
2019 yılının ilk çeyreğini geride bırakmaya hazırlandığımız şu günlerde, her sektörde olduğu gibi sinema sektöründe de oldukça zorlu süreçlerin yaşandığı zamanlara tanık olduk.
Özellikle geçtiğimiz aralık ve ocak aylarında sinemacılar ve dağıtım şirketi CGV Mars Entertainment Group arasında başlayan “promosyonlu bilet” tartışması gündemde oldukça geniş yer tutmuştu. Ardından bu tartışmalara bir yenisi daha eklendi ve vizyon yolculuğu devam eden “Organize İşler 2: Sazan Sarmalı filminin aynı zamanda Netflix’te gösterilmesi adeta bomba etkisi yarattı.
Bu tartışmaların bir nebze durulduğu ve temmuz ayında yürürlüğe girecek olan yeni sinema yasasının beklendiği şu günlerde, sektörün dağıtım ayağına STL3 adında iddialı bir oyuncu girdi. Firmanın kurucusu ise sektörde hatırı sayılır bir deneyime sahip olan Haydar Satıl…
Medyatava, STL3’ün sinema sektörüne sunacağı yenilikleri, şirketin kurucusu Haydar Satıl ve Genel Müdürü Asu Sanem Kaya’ya sordu…
Canan Kaya / Medyatava
canankaya@medyatava.com
STL3 sektöre nasıl bir soluk getirecek?
Haydar Satıl: STL3’ün yaptığı tüm diğer işler yanında, bir dağıtım şirketine evrilmesinde, bu sektöre uzun yıllarını vermiş yapımcı, yönetmen ve sinemacı dostlarımızın etkisi büyük. Büyük emeklerle yaratılan filmlerin izleyiciyle buluşabilmesinde ve hak ettikleri alkışı ya da bir sonraki adımlar için onları büyütecek eleştirileri alabilmesinde dağıtım şirketlerinin destekleri çok önemli. Biz de bu meşakkatli yaratım sürecinin her aşamasında ter dökmüş ve sinema yönetmiş bir ekip olarak arada sağlam bir köprü olmayı hedefliyoruz. Bunu yaparken ilk önceliğimiz dağıtımını yaptığımız filmlerin, gişe gelirlerinin anında emek sahiplerine ulaşması.
Asu Sanem Kaya: Resmin her iki tarafında da yer almış, deneyimlerinden sektörün neye ihtiyacı olduğunun analizini yapmış enerjik ve umut dolu bir ekibiz biz. Filmlere senaryo aşamasından itibaren ihtiyaç duydukları maddi kaynağın yaratılmasında ve ayni sponsorlukları bulmak konusunda yardım ediyor ya da prodüksiyon aşamasında tecrübeli ekibimizle ekipman ve ekip desteği sağlayabiliyor, genellikle de yurtiçi ile yurt dışı pazarlamasını yürütüyoruz.
Son dönemde sektörün özellikle de dağıtım alanında yaşadığı zorluklar ortada. Diğer dağıtım şirketlerinden farklı olarak ne gibi yenilikler sunacaksınız?
H.S: Aslında STL3 olarak bir paket hizmeti veriyoruz. İhtiyaç duyulabilecek her şey bu paketin içinde. Yine Türkiye’de ilk kez dağıtım anlaşmasını yaparken isteyen yapımcılarla merchandise anlaşmasını imzalıyoruz. Bir eser olan filmlerin hak ettikleri değeri görebilmesi için vizyon öncesi ve vizyon sonrasında yapılabilecek birçok şey var. Türk film karakterlerinin üretim ve satışı yok denecek kadar az örneğin. Köklü ve tecrübeli bir şirketle yaptığımız anlaşma ile biz yapımcılara bu hizmeti de veriyoruz. Yapımcının, başlangıçta birlikte belirlediğimiz ürünler için başka hiçbir şey yapmasına gerek yok. Üretim, stok, dağıtım, tanıtım ve satışın sorumluluğu tamamen bizde. Yapımcı içinse bu ek bir gelir kaynağı. Yaratıcı ve üreten insanlar ne kadar güçlenirse o kadar daha kaliteli, dünya standartlarında işlere imza atabiliriz.
A.S.K: Aslında bizim çıkış noktamız şu; özellikle yeni filmler için yapımcı ve yönetmen sadece filmlerine odaklansınlar ve başka hiçbir şeyle mücadele etmek zorunda kalmasınlar düşüncesi. Geriye kalan her şey bizde. Biz sağlam ve temiz enerjiyle çalışan bir destek gücüyüz.
Başta yapım şirketi olarak mı kurulmuştu?
H.S: STL3, hiçbir zaman sadece bir yapım firması olmadı. Televizyonlara program formatı hazırlamak, filmlerin yurt içi ve yurt dışı satışını yapmak ya da festivallere katılmalarını sağlamak ekibimizin yaptığı çalışmalardan sadece birkaçı. Dağıtım kısmına da hızlı bir giriş yaptık. Biz sorunların farkında ama çözüme odaklı bir şirketiz. Yaptıklarımızla fark yaratmak istiyoruz.
A.S.K: Fark yaratmak demişken, yine deneyimlerimizden gelen bir yönümüzü de arkada bırakmak istemedik. Bir sosyal sorumluluk projemiz var örneğin. Hayata geçmesi için sponsor olmayı düşünen firmalarla görüşüyoruz bu aralar.
Nasıl bir proje bu?
A.S.K: En kısa sürede tırımızı yollarda görecek ve online olarak da izleyeceksiniz. Geleceğin sinema severlerine, yapımcılarına, yönetmenlerine en yeni çocuk filmlerini sinemaya dönüştürülen bir tırla ulaştıracağız. Özellikle sinema bulunmayan ilçeler, köylere ulaşmak hedefimiz. Her şey hazır. Bize sadece rotamızı belirlemek kaldı. En yeni filmleri izlemek ve gülümsemek, hatta kahkahalarla gülmek en çok onların hakkı. Geçen hafta “Engelim Olmayın Derneği”ne organizasyonel yönetim alanında destek vermek için Datça’daydım. Derneğin küçük bir sineması var ve geliri tamamen derneğe aktarılıyor. Şimdiye kadar gönüllüleriyle muhteşem projelere imza atmışlar ve daha çok değiştirmek istedikleri şeyler var. Sinemada 2 engelli arkadaşımız çalışıyor. Vizyondaki filmleri zamanında ve fiyatlandırılması uygun bir şekilde izleyicilerle paylaşmak istiyorlar. STL3 olarak özellikle de böyle yerel sinemaların hayatlarına devam edebilmeleri gerektiğine inanıyoruz. Hele ki anlamlı bir amaca hizmet veren böyle bir sinemanın her daim kapıları açık olmalı. Biz de onlara elimizden gelen desteği vereceğiz.
Sunacağınız başka yenilikler var mı?
H.S: Amacımızın fark yaratmak olduğunu en başta söylemiştik. Sosyal sorumluluk projelerine destek vermenin yanı sıra, yine bize gelen talepler doğrultusunda Youtube kanalı olan ya da yeni Youtube kanalı açmak isteyen kişi ve kurumlara profesyonel prodüksiyon ve PR desteği veren bir ekibimiz de var. Biz deneyimli olduğumuz her alanda birlikte üretmek ve yenilikçi projelere imza atmak için buradayız diyoruz.
Sizce sektörün en büyük sorunlarından biri nedir? STL3 sektörün hangi yarasına merhem olacak?
H.S: Yapımcının istediği lokasyonlarda, istediği kopya sayısında filmini dağıtamaması elbette. Dağıtımcıların da filmi yapımcıdan alıncaya kadar gösterdikleri ilgiyi sonrasında devam ettirmemeleri ve hatta yapımcı için ulaşılamaz olmaları. Yapımcı filmin vizyonda kaldığı süre içerisinde filmin nasıl gittiğiyle ilgili en sağlıklı bilgilere dağıtımcısından ulaşır. Sorun dağıtımcıya ulaşamaması. Bugün yapımcı filmini yapmasa hiçbirimiz varlığımızı sürdüremeyiz. Bunu her daim hatırlamak lazım.
Şu an hangi filmlerin dağıtımını üstlendiniz?
A.S.K: Hayatta Olmaz, Sahir Deep Web, Lavinya ve Metruk Mars ilk anlaşma yaptığımız filmler. Görüşmeleri halen süren 20’ye yakın filmimiz daha var. Bunun haricinde ise sürpriz isimlerle anlaşma imzalama aşamasındayız.
Kimler onlar?
A.S.K: Önümüzdeki günlerde duyurusunu yapacağız.
Sinema üreticileri ve salon sahipleri arasında nasıl bir gelir dağılımı modeli yaratacaksınız? Özellikle promosyonlu biletler çok tepki toplamıştı biliyorsunuz.
H.S: Promosyonlu biletler, yapımcının payını koruduğu sürece sorun değil aslında. Sorun yapımcı payının uzun yıllardır düşük oranda tutulmasından kaynaklandı. Önceden de altını çizdiğim gibi yapımcı üretmezse, ne sinema olur ne de promosyonlu biletler. Sektörde gelir dağılım modeli bellidir. Sinema biletinin %42’si yapımcıya ödenir. Bence bizim en önemli ilkemiz şu olacak ve bunu işleyişte de göreceksiniz: Sinemalardan bize ödeme geldiği anda, yapacağımız ilk şey yapımcının payını ödemek olacak.