Yazılması en zor haber... 'Gitmek için çok erkendi Buket'

Bir süredir kanser tedavisi gören ve dün akşam saatlerinde yaşam savaşına yenik düşen Vatan Kitap Genel Yayın Yönetmeni Buket Aşçı Gürel'in vefatı sevenlerini yasa boğdu...

Vatan gazetesi, Aşçı'nın vefatını şu satırlarla duyurdu:

"Gitmek için çok erkendi Buket

Dostumuz, arkadaşımız VATAN Kitap’ın Genel Yayın Müdürü Buket Aşçı Gürel’i bir süredir mücadele ettiği acımasız hastalık onu henüz 41 yaşındayken aramızdan ayırdı.

Basın ve edebiyat dünyasına hazırladığı VATAN Kitap ekiyle getirdiği kalite ve insanlığıyla sevilen Buket Aşçı Gürel, 29 Ekim 1976’da doğdu. İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi’nden 1993 yılında mezun olan Aşçı, ilk olarak E Yayınevi’nde editör olarak mesleğe başladı. Aşçı daha sonra sırasıyla Aktüel Dergisi, Sabah Hafta sonu ekleri, Milliyet Sanat Eki’nde görev aldı. Buket Aşçı SKY Türk ve TV8’de edebiyat ve kitap üzerine televizyon programları yaptı. 2002’de aramıza katılan ve VATAN Gazetesi’nin kuruluşunda rol alarak haber merkezinde muhabir olarak çalışmaya başlayan Aşçı, 2006’da VATAN Gazetesi Kitap ekinin Genel Yayın Müdürü olarak görevine devam etti. 

Buket Aşçı 2006 yılında böbrekleriyle başının dertte olduğunu öğrendi. Hastalığı sürecinde ‘Diyaliz Günleri’ başlıklı yazı dizisiyle 30 bin böbrek hastasının organ nakli bekleyişini duyuran Aşçı’ya 2007 yılında böbrek nakli yapıldı. Nakilden sonra sağlığına kavuşan Buket, 2015’te hayatınıbasketbol menajeri ve spor yazarı Serdar Gürel ile birleştirdi. Ancak hastalık Buket’in peşini bırakmadı. Ekim 2016’da kanser teşhisi konulan Buket Aşçı Gürel, 1.5 yıldır mücadele ediyor ve tedavi görüyordu. 19 Aralık’ta durumu ağırlaştığı için MaslakAcıbadem Hastanesi’nde yoğun bakıma alındı. Buket Aşçı Gürel dün öğle saatlerinde aramızdan ayrıldı. Bugün Cuma namazına müteakip Levent Camii’nden uğurlayacağız.

 

 

"2017’de zamanı geri alıp sil baştan yaşamak istiyorum

 

- İllaki sağlık. Bedenimin acı çekmemesi... Sivrisinek acısı gibi bir acı bile hissetmemek. Ruhumla, bilincimle, hayallerimle uyumlu olması. İstediklerimi zorlanmadan yapabilmek ve elbette tüm bunların uzun ömürlü olması, tüm sevdiklerim, ailem ve dostlarım için de geçerli olması. Hastanelere sadece bebek doğumları için gitmek.

- Uzaklaşmak. Bazen insan kaçamaz. Çare üretemez. Ama ağrı kesici alır gibi bulunduğu yerden, duygudan, bilinçten uzaklaşabilir. Belki bir köye, belki deniz kenarına, belki de arka balkona gidebilir. Ama illaki gidebilir ve derin bir nefes alabilir.

- Uzun uykular uyumak. Uyuyup uyanmak, okumakta olduğum bir kitaba kaldığım yerden devam etmek.

- Daha çok sevmek. Eşimle yine evlenmek. Coşmak.

- Huzur. Yoğun ve sıkıcı gündem maddelerinden kurtulmak.

- Beni sevenlerle daha çok görüşmek, bedenime ve ruhuma zarar veren herkesi ve her şeyi hayatımdan ve zihnimden uzaklaştırmak. Hepinizi affediyorum, hadi yollarımızı ayıralım.

- Pencereden bakmak. Beslediğimiz kuşları seyretmek, onlarla sohbet etmek.

- Daha uzun susmak. Sessizliğin tadına varmak.

- Kullanmadığım kıyafetleri ihtiyaç sahiplerine vermek. Daha az alıp tamamını tüketmek. Daha az çöp, daha çok bereket istemek.

- Haksızlığa müdahale edemediğimde kıymetli, değerli ve faydalı bir şeyler üreterek en azından günah çıkarabilmek.

- Eşimi, annemi, kardeşlerimi, dostlarımı, mesai arkadaşlarımı daha çok ama çok sevip bunu göstermek.

- Son olarak; öfkemi sağlıklı yaşamak ve ifade edebilmek. Onun bana verdiği mesajları bastırmamak."