Yaprak dökümü sürüyor. İYİ Parti'de istifa krizi. Müsavat Dervişoğlu kampa ve TBMM Grup Toplantısı'na katılmayan ismi açıkladı. İşte Dervişoğlu'nun talimatı. Koray Aydın sözleri dikkat çekti
İYİ Parti'de istifa krizi sürüyor. Meral Akşener'den genel başkanlık koltuğunu devralan Müsavat Dervişoğlu partisinde yaşananlar hakkında gazetecilerin sorularını yanıtladı. Dervişoğlu, "Yenileri de olabilir, sorumluluğunun icaplarını yerine getirmeyen ya da sorumluluğunu taşımayan bir kısım insanın istifasını şahsen ben de talep edebilirim" dedi. Dervişoğlu, Burak Aksak'ın ismini vererek talimatını açıkladı.
İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, partisindeki istifalara ilişkin, "Yenileri de olabilir, sorumluluğunun icaplarını yerine getirmeyen ya da sorumluluğunu taşımayan bir kısım insanın istifasını şahsen ben de talep edebilirim, isteyebilirim, onlara fırsat bırakmadan." dedi.
Dervişoğlu, partisinin Afyonkarahisar'da "Her gün yeniden doğarız" sloganıyla düzenlediği kampta, gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Bunun "öz eleştiri kampı" olacağı yönündeki ifadesinin anımsatılması üzerine, herkesin kendisini eleştirdiğini, bazılarının tecrübesizliğinden kaynaklanan hatalarını konuştuğunu ifade eden Dervişoğlu, "Her şey güllük gülistanlık değil ki İYİ Parti açısından. Önemli olan rahat bir ortamda bunların telaffuz edilmesini temin edebilmek." diye konuştu.
Kendisine yönelik eleştiriler bulunduğunu belirten Dervişoğlu, "Fazla gelenekçi olduğum için bazı olaylarda müdahil olmam. Özellikle bu istifa konularında, 'etme, eyleme' demem kimseye. Geldiğim gelenek buna müsait değil." ifadesini kullandı.
Dervişoğlu, kampta çok fazla sorunlarının olmadığını müşahede ettiğini belirterek, "Dışarıdan bakıldığında İYİ Partinin içinde sürekli tartışma varmış gibi bir algı var. 'İYİ Partide sular durulmuyor' falan. Fırtına gördünüz mü? Gayet iyi durum. Tabii başka birtakım hesapları, idealleri olan insanlar olabilir. Bu da siyasetin doğasında olan bir şey. İstifaların bizi etkilemediğini konuştuk. Genel değerlendirme yaptığımızda bu istifalardan partinin geleceğine dair bir endişeye mahal olmadığı durumunu tespit ettik." değerlendirmesinde bulundu.
Sürekli tartışmaların içinde boğulmaya zorlandıklarını vurgulayan Dervişoğlu, "Bir türlü bir kısım medyaya kendimizi beğendiremedik. En başından beri sürekli birtakım insanlar farklı değerlendirmeler yapıyorlar." diye konuştu.
"BUNLAR SİYASETTE OLUR"
Bir soru üzerine Dervişoğlu, partisindeki istifalardan kendisinin ve arkadaşlarının etkilenmediğini ifade etti.
Dervişoğlu, "Bunlar siyasette olur. Yenileri de olabilir, sorumluluğunun icaplarını yerine getirmeyen ya da sorumluluğunu taşımayan bir kısım insanın istifasını şahsen ben de talep edebilirim, isteyebilirim, onlara fırsat bırakmadan. Bunlar normal şeyler, diğer partilerde de oluyor." ifadelerini kullandı.
Kampa Konya Milletvekili Ünal Karaman ve İstanbul Milletvekili Burak Akburak'ın katılmadığına işaret edilmesi üzerine Dervişoğlu, Karaman'ın mazereti olduğunu ve bununla ilgili bilgilendirdiğini söyledi. Dervişoğlu, "Sayın Burak Akburak herhangi bir mazeret beyanında bulunmadı, bu kampa katılmamak noktasında. Kendisini izliyorum, grup toplantılarına da katılmıyor. Arkadaşlarımı görevlendirip kendileriyle görüşmelerini sağlayacağım." dedi.
Dervişoğlu, "rahatsızlık yaratabilecek bir istifa dalgasının oluşmadığını" belirtti.
Bir soru üzerine, üye istifalarının 2023 seçimlerinden önceki "3-6 Mart sürecinde" başladığını ifade eden Dervişoğlu, "Çok yoğun bir istifa oldu, hem 3 Mart'ta hem de 6 Mart'ta oldu. Ondan sonra da böyle bir rutin üzerinden gidiyor." diye konuştu.
"KORAY AYDIN'IN İSTİFASINA 'ÜZÜLMEDİM' DERSEM YALAN OLUR"
Koray Aydın'ın istifasına yönelik soru üzerine Dervişoğlu, şunları söyledi:
"Koray Bey'in istifasını diğer istifalardan ayırırım. Koray Bey partinin 200 kurucusundan biri, ayrıca kurucu teşkilat başkanı. Türk siyasetinde önemli yeri olan, yüksek görevlerde bulunmuş bir siyasi şahsiyet. Dolayısıyla onun istifasına 'üzülmedim' dersem yalan olur."
Dervişoğlu, partisinden "genç iki arkadaşlarının istifa ettiğini" belirterek, şöyle konuştu:
"Neden istifa ettiklerini anlamadım. 'Hizmet etme imkanı bulamadım' diyor. Siyasette milletvekili olmak için kimlerin hangi çabayı sarf ettiğini biliyorsun. Bu arkadaşlar da bir kalemin ucuyla hiçbir çaba sarf etmeden, hiç ter akıtmadan, emek sarf etmeden milletvekili olmuşlar. Önemli görevlere gelmişler. Kendisine oy veren ve peşi sıra koşup, onu milletvekili yaptırmak için emek sarf eden arkadaşların haklarına ve hukuklarına saygı göstermemişler. Bunu makul karşılayabilmek mümkün değil."
Bazı kişilerin istifa sırasında "büyük laflar" ettiklerini ifade eden Dervişoğlu, "Bir kısım istifa eden arkadaşın ailesini arayarak, istifalarını engelleyebilirdim. Babalarının hatırına istifa etmekten vazgeçiyorsa, ona o sıfat yakışmıyor demektir. Hiç olmazsa milletvekili olmaya devam etsin. Babasının vesayetinden çıkarayım istedim. Yoksa arayıp halledebilirdim babasını. Ama adam kalsın istedim." diye konuştu.
"İYİ PARTİNİN NE YAPACAĞINA BEN KARAR VERİRİM"
Dervişoğlu, partisinin kurucu genel başkanı Meral Akşener'in Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüşmesine ilişkin soruya, "O konulara hiç girmiyorum. Ben, 'Kim ne istiyor, hangi tartışmayı yaratacak? Öyle bir dileği temennisi var' diye bakıp, o temenniye ya da o değirmene su taşımak zorunda değilim. Yani Koray Bey'i kamuoyu da merak ediyor deyip sorabilirsiniz. Özgür Bey iki defa görüştü Tayyip Erdoğan ile ne konuştuklarına dair bir merak oluştu mu toplumda?" cevabını verdi.
Bu konunun içine girmek istemediğinin altını çizen Dervişoğlu, "Beni ilgilendiren oradaki fotoğraf karesidir. Ne konuşulduğunu zerre-i miskal düşünmüyorum, merak da etmiyorum. Bütün tartışmalar o fotoğraf karesinden kaynaklı. Ben bir şey diyemem, muhataplarına sormak lazım. Bu konuda bir açıklama yapma ihtiyacım yok benim. 'Kim ne yapıyor acaba' diye merak etmek gibi bir durumum yok. Çünkü İYİ Partinin genel başkanı benim. İYİ Partinin ne yapacağına ben karar veririm. Mesele bu kadar basit." dedi.
"BUNDAN SONRA BİR TRAVMA BEKLEMİYORUM"
Kamuoyu araştırma şirketlerinin sonuçlarının tamamına yakınında partisinin ivme kazandığının görüldüğünü ifade eden Dervişoğlu, kendisinin tanınmışlık oranının ise çok yüksek olmadığını ifade etti. Dervişoğlu, ancak bunun dezavantaj olmadığını belirterek, "Tanınmamış olmamıza rağmen bir yükselme trendi varsa zaman içinde tanınmışlık oranımız artar, biz de kendimizi doğru tanıtmaya muvaffak olabilirsek, o zaman bambaşka bir tablonun ortaya çıkacağı kanaatini taşıyorum." değerlendirmesinde bulundu.
"Partinizin travmatik dönemlerden geçtiğini söylediniz. Bu travmaları atlatmak için nasıl bir yol haritanız olacak? Ana muhalefet ve iktidarla nasıl bir ilişki geliştireceksiniz?" sorularına Dervişoğlu, "Bundan sonra bir travma beklemiyorum. Bütün siyasi partilerle görüşüyoruz. Muhalefete muhalefet etmek gibi bir alışkanlığımız yok. Öyle bir şey yapmıyoruz. Biz Türkiye'nin doğrularını konuşuyoruz. Doğru işler yapıldığı zaman o doğruların yanında oluyoruz. Yanlış işlerin de karşısında oluyoruz." yanıtını verdi.
Dervişoğlu, Meclis çalışmaları kapsamında bütün siyasi partilerle olması gereken diyalogları sürdürdüklerini ifade ederek, "Ne iktidar partisiyle ne ana muhalefet partisiyle ne de diğer muhalefet partileriyle olan münasebetlerimizde herhangi bir değişiklik olacağı kanaatinde değilim." dedi.
Bir soru üzerine, Dervişoğlu, milletten gelen yansımalar kapsamında stratejileri revize edeceklerini kaydetti.
"BU TARTIŞMALARI SPEKÜLATİF BULUYORUM"
Dervişoğlu, "Erken seçim ihtiyacı olduğunu düşünüyor musunuz?" sorusu üzerine, Türkiye'nin bir yıl içinde 3 seçim yaptığını, sahada vatandaşın bıkkınlık halini gördüklerini kaydetti ve şöyle konuştu:
"Ama demokrasilerde sorunların çözümünün temininin yolu elbette ki vatandaşın önüne sandığın koyulmasıdır. Ama böyle bir süreçte, bu tartışmaları spekülatif buluyorum. Zaten bugün konuşuyorlar, 2,5 yıl sonra yapılmasını falan öngörüyorlar. 'Erken seçim' dediğinizde, istediğinizde onu hemen gündeme getirmek lazım. O gelişmeleri biraz vadeye kesilmiş çek ya da uzun vadeli senetler gibi görüyorum. İhtiyaç varsa yapılabilir."
"Türkiye'nin sığınmacı belasından kurtulması ve kurtarılması gerektiğini" söyleyen Dervişoğlu, "Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed ile görüşmeyi arzulamasının geç kalınmış bir durum olduğunu" kaydetti.
Bu problemlerin çözülmesi noktasında Suriye hükümetiyle ilişki kurulması gerektiğini defalarca ifade ettiklerini belirten Dervişoğlu, "Şimdi gündeme getirildi hükümet tarafından. Bu olumsuzluklar yaşanırken o bölgede olup bitenlerin ne olduğuna da bakmak lazım dikkatlice. Artık sıradan ve şahsi ilişkilere dayalı görüşmelerle çözümlenebilecek bir sorunla karşı karşıya değiliz, daha büyük bir sorunla karşı karşıyayız." değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye'de yaşayan çok sayıda sığınmacının ülkenin demografik yapısını olumsuz etkilediğini belirten Dervişoğlu, partinin konuyla ilgili çalışmasına değindi ve 3 yıllık bir zaman dilimi içerisinde Türkiye'nin "sığınmacı belası"ndan kurtulmasına vesile olabilecek adımları atmanın mümkün olduğunu söyledi.
"BU ÜLKE İÇİN DE UTANÇTIR"
Sinan Ateş cinayeti davasına ilişkin soru üzerine Dervişoğlu, "Görülmekte olan bir dava, yargılama var. Biz de o mahkeme sürecini takip ediyoruz." dedi.
Sinan Ateş'in gencecik yaşında nasıl katledildiğini, çocuklarının o hale nasıl düşürüldüğünü, babasının acıya dayanamayıp vefat ettiğini herkesin bildiğini ifade eden Dervişoğlu, "Herkesin gözünün önünde cereyan etmiş bir şey bu. Bu memlekette adalet varsa adalet olacak, yoksa kıyamet diyoruz. Daha ne diyelim? Ama 2 tane adamın ucunu oraya dayarsak, güzel haberler çıkarabiliriz. Ne Sinan'ın ruhu şad olur ne anasının gözyaşı diner. Hiçbir şey olmaz." diye konuştu.
Kendisinin de Ülkü Ocakları Genel Başkanlığı yaptığını hatırlatan Dervişoğlu, şunları kaydetti:
"Ben daha adam itmedim, bir arkadaşımı itmedim, hele görevdeyken. Hırçınlıklarınız olabilir, vazifeniz yoktur, üstlendiğiniz bir sorumluluk yoktur, o sorumluluğa uygun yaşama mecburiyetiniz yoktur. Kavga da edersiniz, adam da itersiniz. Bunlar hepimizin yaşadığı şeyler, olaylar. Ama sorumluluk alanınızda özen göstereceksiniz. O kadar şey yaşadım ben, o Sinan'ın annesiyle beraber olduğum anı hazmedemiyorum. 'Bu çocukların onlarcası gelip benim hanemde yemek yiyordu. Ben bu çocuklara yemek yapıyordum' diyor kadıncağız. Ne diyebilirsin? Onları bir tek adalet mutlu eder. Acılarını bir tek adalet dindirir. Dosyanın biri görülüyor, biri tefrik edilmiş. Kim ne yaparsa yapsın o gerçeklerin ortaya çıkmasını da engelleyemeyecek."
Dervişoğlu, Ateş'in katlinin bir siyasi hareket için de ülke için de utanç olduğunu söyledi.
Yerel seçimlere "hür ve müstakil" girdikleri anımsatılarak, "Bu devam edecek mi, yeni bir motto olacak mı?" sorusu üzerine Dervişoğlu, "Gerekirse yeni bir rota çizeceğimizi söyledim. Bütün ayrıntıları paylaşırsam o zaman beraber siyaset yapmamız gerekiyor. '4 sene sonra ne olacak?' İnsanlar bir gün, bir dakika, 5 dakika sonra ne olacağını bilmiyor. İşte 'yeni rota diyorum.' Gerekli bulunduysa o rotanın çizilmesi noktasında da bir şey yaparız." ifadelerini kullandı.