Vietnam Savaşı'nda kullanılan kimyasalın, beyne verdiği zararlar tespit edildi
Vietnam Savaşı'nda asıl üretim amacından farklı şekilde kimyasal silah olarak kullanılan portakal gazı (Agent Orange) adlı herbisitin, beyne Alzheimer hastalığının ilk belirtilerine benzer şekilde zarar verdiği yeni bir araştırmada ortaya kondu.
Vietnam Savaşı'nda asıl üretim amacından farklı şekilde kimyasal silah olarak kullanılan portakal gazı (Agent Orange) adlı herbisitin, beyne Alzheimer hastalığının ilk belirtilerine benzer şekilde zarar verdiği yeni bir araştırmada ortaya kondu.
Bilim insanları kimyasalın, buna maruz kalan farelerin ön loblarına zarar vererek Alzheimer'ın erken evresindeki hastalarda görülenlere benzer anormalliklere yol açtığını buldu.
Araştırmacılar, son bulguların Vietnam Savaşı sırasında portakal gazına maruz kalan savaş gazileri açısından önemli sonuçlar doğurabileceğini söylüyor.
Bu herbisitin zehirli olduğu bilinmesine ve onlarca yıldır kullanılmamasına rağmen bilim insanları, kimyasalın beyindeki semptomlara tam olarak nasıl yol açtığını anlamaya çalışıyor.
ABD'deki Brown Üniversitesi'nden, çalışmanın ortak yazarı Suzanne M. De La Monte şöyle diyor:
Portakal gazına önceden maruz kalmanın daha sonra nörodejeneratif hastalığa yol açtığını gösterebilirsek bu, gazilere yardım alma şansı verir.
ABD birlikleri Vietnam Savaşı'nda portakal gazını kimyasal silah olarak yaygın bir şekilde kullanmış ve bu herbisit Amerikan uçakları tarafından sıklıkla düşman topraklarına püskürtülmüştü.
Hükümetin onlarca yıldır yayımladığı raporlar portakal gazına maruz kalmanın, etkilenen bölgelerde yaşayan Vietnamlı kadınların doğurduğu bebeklerde doğum kusurlarına ve gelişimsel engellere yol açtığını gösteriyor.
Kimyasal, buna maruz kalan kişilerde bazı kanserlerin yanı sıra kardiyovasküler hastalık ve diyabet riskinin artmasıyla da ilişkilendiriliyor.
Düşman topraklarına yakın konuşlanmış ABD ve Güney Kore birlikleri de zehirli kimyasala maruz kalmıştı.
Portakal gazının bazı zehirli bileşenleri diğer çim gübrelerinde de yer aldığından bilim insanları bulguların çok daha geniş etkileri olduğunu söylüyor.
Dr. De La Monte şöyle diyor:
Bu kimyasallar sadece gazileri etkilemiyor; tüm nüfusumuzu etkiliyor.
Çalışmada araştırmacılar sıçanların beyin dokusu örneklerine, portakal gazının yanı sıra ayrı ayrı kimyasal bileşenleriyle de kümülatif maruziyet uyguladı ve altta yatan mekanizmaları ve moleküler değişimleri gözlemledi.
Bilim insanları herbisit ve bileşenlerinin beyin hücresi bozulmasına, hücre hasarına işaret eden anormalliklere, DNA hasarına ve diğer sorunlara neden olabileceğini buldu.
Araştırmacılar portakal gazının yanı sıra 2,4-diklorofenoksiasetik asit ve 2,4,5-triklorofenoksiasetik asit dahil kimyasal bileşenlerinin bağımsız halde de beyinde "endişe verici olumsuz etkiler" yarattığı sonucuna vardı.
Dr. De La Monte şöyle diyor:
İşte bu yüzden bu kimyasalların etkilerini araştırmak çok önemli. Suyun içindeler; her yerdeler. Hepimiz maruz kalıyoruz.
Araştırmacılara göre son bulgular, savaş sırasında zehirli kimyasala maruz kalan ABD'li gazilerde ve Vietnam'ın yerel halkında görülen nörolojik semptomların daha iyi anlaşılmasına katkı sağlayabilir.