Van'da 18 gün sonra cansız bedeni bulunmuştu. Rojin'in babasından sonra ağabeyi de intihar iddialarını yalanladı
21 yaşındaki üniversite öğrencisi Rojin Kabaiş'in cansız bedeni kaybolduktan 18 gün sonra bulunmuştu. Tv100 Muhabiri Yunus Emre Şeker, Diyarbakır'da Rojin’in evinde ağabeyi ile genç kadın hakkındaki iddiaları konuştu. İşte Rojin'in ağabeyinin o çarpıcı açıklamaları...
Rojin Kabaiş, Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Çocuk Gelişimi Bölümü 1’inci sınıf öğrencisiydi. Rojin, 27 Eylül akşamı, arkadaşlarına gölün kenarına gideceğini söyleyip yurttan ayrıldıktan sonra kaybolmuştu. Acı haberi 18 gün sonra gelmişti. Kaybolduğu yerden 20 kilometre uzaklıkta, Mollakasım Mahallesi sahilinde cansız bedeni bulunmuştu.
ÇARPICI DETAYLAR ORTAYA ÇIKTI
Rojin Kabaiş'in telefonunda yapılan incelemeden çarpıcı detaylar ortaya çıktı. Genç kadın ölümünden önce internetten, "Otopsi nasıl yapılır, cennete nasıl gidilir, ölen kişinin banka hesabındaki para ne olur?" aramalarını yaptığı ortaya çıktı. Rojin'in ölümünden evvel üniversitenin kütüphanesinden aldığı kitap ise Sait Faik Abasıyanık'ın 'Kayıp Aranıyor' kitabı.
ROJİN HAKKINDA YENİ BİLGİLER
Tv100 ekibi, Rojin’in Diyarbakır'daki evine gitti. Odasında Rojin’in hangi kitapları okuduğu, üniversite sınavına çalıştığı masası ekranlara geldi. tv100 Muhabiri Yunus Emre Şeker, Rojin’in evinde ağabeyi Ömer Kabaiş ile Rojin hakkında konuştu. Abisi Rojin’in sessiz sakin, içe kapanık ve sadece derslerine çalışan biri ve ailesine düştün olduğunu dile getirdi.
İNTİHAR İDDİASI YALANLANDI
Rojin’in intihar ettiği iddiası ve internetten arattığı, “cennete nasıl gidilir” aramaları da soruldu. Ağabey Kabaiş konuşmasında, “İnternet aramaları gibi aramalara telefona kayıtlı Gmail ile ulaştılar. Bir Gmail hesabını çok kişi de kullanabilir. Bunun kardeşimin telefonundan arattığı ile ilgili kesin bir bilgi yok. Kesinlikle intihar düşüncesi olduğunu düşünmüyoruz dinine bağlı bir insandı” dedi.
NE OLMUŞTU?
Telefon bağlantısıyla katıldığı bir televizyon programında konuşan Rojin Kabaiş'in babası Nizamettin Kabaiş "24 kilometre uzağa, o çocuk tek başına gitmez. Çocuğumun başına birileri bir şey getirmiş mutlaka” demişti. İntihar iddialarını da bir kez daha reddetmişti.
Nizamettin Kabaiş şunları ifade etmişti:
“Rojin'in intihar edebileceği hiçbir durum kesinlikle söz konusu değil. O çok mutlu bir çocuktu. ‘Bilgisayarda bazı araştırmalar yapmış' deniliyor ama bunlar sizce intihar ettiği anlamına gelebilir mi? Mümkün değil. Kızım namazını da kılıyordu. Mutlu bir çocuktu. Asla intihar etmesi için bir nedeni yoktu. Morali de çok güzeldi. Okulunu, derslerini seviyordu. Ne evde ne okulda keyfini bozan hiçbir konu yoktu. Üniversiteyi kazandığı için de çok mutluydu. Biz diyoruz ki o çocuğa bir vahşet yapıldı ve bu muhakkak ortaya çıkacak. Elbette bir iz çıkacak.
"DARP İZİ VAR"
Hatta darbedildiğine dair belirtiler var. Sırtında morluklar vardı ve ben kendim gittim bizzat gördüm. Sırtını iyice çevirmediler buna rağmen gördüm. Hatta oradaki bilim adamları da bana şunu söyledi: ‘Bu suda 4-5 gün anca kalmış. Fazla olsaydı bu vücut, beden yıpranırdı' yıpranmamıştı. O morlukları gördüğümde o zaman acım çok tazeydi ve aklım başımda değildi. Kesinlikle birileri bu çocuğu götürdü. O çocuk 24 kilometre yolu asla kastedemez. Bu çocuk bence 14-15 gün boyunca onu götürenlerin elinde kalmış.
Bugüne dek bizim ailemizde dedelerimizin dedeleri dahil; benim küçüklüğümden bu yana ailede tek kişi bile intihar etmemiş. Kızımın da intihar etmesi mümkün değil. Ben orada daha evvel içki içen insanların bıraktığı boş şişeler olduğuna denk geldim. Tahminim oradaki insanlar bir şey yapmış olabilir çünkü kızım orada çakıl taşı topluyordu. İçki içen insan da her türlü vahşeti yapabilir. Kızımı götürüp zarar verdiklerini düşünüyorum.”