Usta oyuncu 4 saatte 40 yaş gençleşti
Usta oyuncu Tuncel Kurtiz, 8 Şubat'ta vizyona girecek "Mutlu Aile Defteri" filmi için 4 saatte 40 yaş gençleşti.
Yapımını TIMS Productions’ın, yapımcılığını Timur Savcı’nın yaptığı, yönetmenliğini Nihat Durak’ın üstlendiği ve Tuncel Kurtiz, Binnur Kaya, İlker Aksum, Bülent Parlak, Büşra Pekin ve Öner Erkan’dan oluşan güçlü kadrosuyla yılın en iddialı yapımlarından olan “Mutlu Aile Defteri” 8 Şubat’ta vizyona giriyor.
Filmde sert ve otoriter bir mizaca sahip olan emekli albay Yıldırım Taşyumruk karakterini canlandıran Tuncel Kurtiz, flashback sahneleri için 40 yıl öncesine döndü.
4 saatte böyle gençleşti - galeri
40 yıl öncesine, 4 saatte dönüldü
Tuncel Kurtiz 40 yıl önceki halini canlandırdığı sahnelere özel bir makyajla hazırlandı. Makyaj ekibi tarafından, özel bir teknikle yaklaşık 4 saat süren işlemlerin ardından 40 yıl geriye döndürüldü. Filmin genel absürd-mizahi havasına uygun bir makyajla karakterin geçmişindeki takıntıları, yalnızlıkları, komik yönleri daha da çok vurgulandı. Yıldırım Taşyumruk karakterinin 40’lı ve 50’li yaşlarını da canlandıran Kurtiz, “Makyaj ve kostüm benim için oyunculuğun en sıkıcı kısmıdır. Kadın oyunculara bakıp, halime şükrederim, yaklaşık 4 saatte tamamlanan bir makyaj yapıldı. Tabii gençleştirme makyajı epey zahmetli ve uzun sürer, ama ben gençliğimden beri başıma dert açmayı pek severim, bana teklif edildi mi hatırlamıyorum, ama gençliğimi oynamaya pek hevesli olduğumu iyice ihsas ettim ve rolü kaptım. Yıllar önce İsrail'de “Kuzunun Gülümseyişi” filminde ağır bir plastik makyajla aslan adam oluyordum. O günden bu güne makyaj tekniklerinde de çok yenilikler olmuş, daha kolaylaşmış, daha kısa sürede daha başarılı makyajlar yapılabiliyor, ama bu sadece malzeme işi değil, makyözün tecrübesi ve yeteneği de çok önemli” diye konuştu.
Yurtdışında da büyük projelere de imza atan Tuncel Kurtiz kendi hayatının 40 yıl öncesiyle ilgili ise şunları söyledi. “Kendi hayatımda 40 yıl öncesine gidersek, önce gönüllü sonra mecburi gurbet yıllarının başlangıcı, 12 Mart darbesinden hemen sonra Umut filminin Cannes Film Festivalinde takdimini ben yapmıştım o dönemde … Sonra Türkiye’ye dönmeden, İsveç’e gidişim. O sıralar Berlin'de yaşayan bir arkadaşımın yardımıyla, onun yazdığı filmde küçük bir rol oynuyorum. Bu film beğeniliyor ve başka teklifler geliyor. Yine orada yaşayan arkadaşım İsveç Kraliyet Tiyatrosundan bir burs alıyor, bu burs benim 20 yıl süren yurtdışındaki aktörlük ve yönetmenlik hayatımın kapılarını açıyor.”