'Tutuklu gazeteciler derhal tahliye edilmeli'

Uluslararası Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) örgütü, haklarında 7,5 yıldan ağırlaştırılmış müebbet hapse kadar çeşitli cezalar istenen Ergenekon Davası sanığı gazetecilere yönelik orantısız muamelelere son verilmesini istedi.

RSF, Paris’ten yaptığı “Türkiye’de gazetecilere müebbet mi?” başlıklı basın bildirisinde, gazeteciler için talep edilen ağır cezalar için “kabul edilemez” denildi. Tüm dünyada basın özgürlüğü için mücadele veren dernek, açıklamasında şu mesaja yer verdi:

“İstanbul Cumhuriyet Savcısının gazeteciler için istediği müebbet hapis cezası, yetkililerin anlaşılmaz ve orantısız öfkesinin bir göstergesidir. Yıllardır tedbir amaçlı ve keyfi olarak cezaevinde tutulan gazeteciler için istenen bu ağır cezalar kabul edilemez. Türkiye yetkililerinden gazetecilerin derhal serbest bırakılması ve orantısız işlemlerden korunmasını talep ediyoruz”.

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel, 18 Mart’ta sunduğu esas hakkındaki mütalaasında Cumhuriyet gazetesi yazarı Mustafa Balbay ve kapanan Kanal Biz televizyonu kurucusu Tuncay Özkan, gazeteci-yazar Yalçın Küçük, Güler Kömürcü Öztürk ve Merdan Yanardağ hakkında ağır cezalar talep etti. Savcı, gazetecilerin Ergenekon terör örgütüne üye olduklarına, bu örgütün amacının ise hükümeti istikrarsızlığa sürüklemek olduğuna kanaat getirdi.

Aynı zamanda CHP İzmir milletvekili de olan Mustafa Balbay ile Biz TV eski sahibi olan Tuncay Özkan dört yılı aşkın bir süredir Silivri Cezaevi’nde tutuluyorlar. Gazeteciler, halen mahkemenin haklarında karar vermesini bekliyorlar.

281. duruşmanın görüldüğü 18 Mart’ta 2.271 sayfalık esas hakkındaki mütalaasını açıklayan savcı, örgütü tespit ettiklerini belirterek aralarında Balbay ve Özkan’ın da bulunduğu 64 sanık için ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istedi.

Türk Ceza Kanunu’nun 312/1 maddesi, “Cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs eden kimseye ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası” öngörüyor.

Ayrıca, “gizli belge bulundurmak ve yaymak” iddiasından da Balbay’ın 14 yıldan 33 yıla kadar hapsi istendi. Mütalaanın açıklanmasından sonra uygulanan prosedüre isyan eden Balbay, “Beş yıldır sanıkların ve avukatların taleplerini dikkate almadılar, reddettiler. Böyle yargılama olmaz. Buradan hukuk çıkmaz. Mütalaayı reddediyoruz. Burada mahkeme bütün suçlamaları ‘hükümete karşı suçlara’ indirgemiştir. Burası artık hükümet güvenlik mahkemesidir” dedi.

Hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istenen Yalçın Küçük ise, Ergenekon davasından geçmişte tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılırken Odatv davasından halen tutuklu yargılanıyor.