Türkiye'de her üç kadından biri işsiz: Adil bir toparlanma için toplumsal cinsiyet eşitliği öncelik olmalı!

Türkiye'de her üç kadından biri işsiz. Genç kadınlarda ise durum daha da vahim. TÜİK Hanehalkı İşgücü Araştırması 2. Çeyrek verilerinden yararlanarak yapılan araştırmada genç kadınlarda geniş tanımlı kadın işsizliği yüzde 55’e dayandı. DİSK Araştırma Merkezi (DİSK-AR) uzmanı Zeynep Kandaz, pandemi döneminde kadın işsizliğini MedyaTava'ya anlattı.

MedyaTava / Berfin Bakay

Koronavirüs pandemisinin neden olduğu istihdam kaybından en çok kadınlar ve gençler etkilendi. Uluslararası Çalışma Örgütü’nün (ILO) 2017 yılında hazırladığı rapora göre; ayrımcı normlar, kaynaklara daha sınırlı erişim, erkeklerden daha düşük ortalama eğitim, iş-aile dengesi, ücretsiz bakım işlerinin büyük bir bölümünü yapmaları gibi nedenlerle kadınlar, işgücü piyasasında erkeklerin gerisinde kalıyor. Bu eşitsiz tablo, koronavirüs salgınıyla daha da kötüleşti.

Uzmanlar, Türkiye’nin adil bir toparlanma için istihdamda toplumsal cinsiyet eşitliğini önceleyen politikalar üretmesi gerektiğini belirtiyor.  Pandemi sürecinde 20 yıl geriye giden kadın istihdamı oranı yüzde 25’lere kadar düştü. Üç genç kadından birinin işsiz olduğu Türkiye’de, genç kadınların çalışma hayatına dönme ihtimalleri istihdamdan uzak kaldıkça azalıyor.

DİSK-AR'ın “Covid-19 Döneminde Kadın İşgücünün Görünümü Raporu”na göre  işbaşında olmayan kadınların sayısı pandemi döneminde ilk bir yılda 5 katına çıktı. DİSK Araştırma Merkezi (DİSK-AR) uzmanı Zeynep Kandaz, salgının halihazırda var olan toplumsal cinsiyet eşitsizliğini daha da derinleştirdiğini, kadınların yaşamın her alanında karşılaştığı eşitsizliği ve ayrımcılığı daha da belirgin hale getirdiğini söyledi. Kandaz, şöyle devam etti: '' Covid-19 salgını tüm dünyada ekonomik ve toplumsal yaşamda tahribata yol açtı. Kadınlar Covid-19’dan çok daha fazla etkilendi. Kadınlar bu dönemde işgücü piyasalarından daha hızlı çekilmek zorunda kaldı. Koronavirüs sonrası evlere kapanmayla kadınların çocuk, hasta, yaşlı, engelli bakım emeğine ve hijyene duyulan ihtiyaç ile ev işlerine ayırdığı sürenin katlandığı biliniyor.


Zeynep Kandaz

KADINA YÖNELİK EV İÇİ ŞİDDET ARTTI

Kadınlar bu dönemde çifte mesai yaptılar. Öte yandan Covid-19 salgını döneminde tüm dünyada kadınlara yönelik ev içi şiddet ciddi biçimde arttı.  Kadınlar Covid-19 salgını döneminde işgücünden daha fazla çekilmek zorunda kaldı, kadınların halihazırda düşük olan işgücüne katılım oranı ile istihdam oranı erkeklere göre ciddi biçimde geriledi. Özellikle Covid-19’un etkilerinin daha derin hissedildiği dönemde DİSK-AR tarafından ILO metodolojisinden yararlanarak yaptığımız Covid-19 etkisiyle geniş tanımlı kadın işsizlik oranı yüzde 50’leri buldu. İşgücüne dahil olamayanlardan ümitsizlerde kadınların sayısı Covid-19’da ciddi biçimde yükseldi. 

HER ÜÇ KADINDAN BİRİ İŞSİZ

Kadınlarda işsizlik artış eğilimini sürdürüyor. TÜİK tarafından açıklanan Ağustos 2021 dönemine ait Hanehalkı İşgücü Araştırması verilerinde de görülebildiği üzere kadın işsizliği erkeklerden çok daha fazla seyrediyor. Geniş tanımlı kadın işsizliği Ağustos 2021 itibarıyla yüzde 29,3’tür. Bu da yaklaşık olarak her üç kadından birinin işsiz olduğunu gösteriyor. Genç kadınlarda ise durum daha da vahim. TÜİK Hanehalkı İşgücü Araştırması 2. Çeyrek verilerinden yararlanarak yaptığımız hesaplamaya göre genç kadınlarda geniş tanımlı kadın işsizliği yüzde 55’e dayandı.

KORONAVİRÜS ERKEKLERİNDE İŞ GÜCÜNE KATILIMINI DÜŞÜRDÜ

Covid-19 salgını erkeklerin işgücüne katılım oranında da düşüşlere yol açtı. 2020 Ocak’ta yüzde 70 olan erkeklerin işgücüne katılım oranı 2020 Nisan’da yüzde 60’lara geriledi.

SALGIN DÖNEMİNDE KADINLAR EKONOMİK KRİZİN OLUMSUZ ETKİLERİNE  DAHA ÇOK MARUZ KALDI

Bilindiği gibi Covid-19 salgını tüm dünyada kişilerin işlerinde ve gelirlerinde tahribatlar yarattı. Çalışma şekilleri değişti, süreleri azaldı. DİSK’in en başından beri savunduğu işten çıkarmaların yasaklanması gerçekleşmiş olsa da işçilere ücretsiz izin ödeneğiyle geçinmeleri dayatıldı. Bu da yalnızca kayıtlı çalışan işçiler için geçerli olabildi. Öte yandan işverenler eski Kod-29’u (İş Kanunu 25/II) işçileri işten çıkarmak için kullandı. Pandemi dönemi tüm işçiler için ciddi hak kayıpları yarattı.

Kadınların ekonomik kriz ve salgın gibi dönemlerde olumsuz etkilere çok daha fazla maruz kaldıkları biliniyor. Kadınların sendikal korumadan daha yoksun olduğu ve eğreti istihdam biçimlerinde daha fazla yer aldığı düşünüldüğünde kuşkusuz hak kayıpları erkeklerinkinden çok daha yıkıcı oldu.

BİM 29 Kasım Cuma 2024 indirim kataloğu yayımlandı Narin Güran cinayetinde katil belli oldu! Para çekme ve yatırma işlemleri değişiyor Teğmenler soruşturmasında görevden almalar Bankalara dolar talimatı gitti! 9 kilo vermişti! Derin göğüs dekoltesi olay oldu