Türkiye Lahey'de müdahil olacak mı? Dışişleri Bakanı Hakan Fidan açıkladı
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Türkiye'nin Lahey'deki dava sürecine müdahil olup olmayacağı konusuna ilişkin, "Biz elimizdeki araçları ve opsiyonları anında hemen kullansaydık elimizde hiçbir araç kalmayacaktı ve oyundan düşecektik. Bu sebeple zamana yaydık. Bizim istediğimiz sadece bizim başvurmamız değil, ne kadar etkili olacağımız. Biz müracaat ettik ardından Libya geldi, sonra Mısır çıktı açıklamada bulundu. Diğer ülkelerin de adım attıklarını görüyoruz" ifadeleri kullandı.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, NTV canlı yayınında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Bakan Fidan, Türkiye'nin son derece büyük bir gündeme sahip olduğunu ifade etti.
Bakan Fidan'ın açıklamaları şu şekilde:
Türkiye son derece büyük bir gündeme sahip. Dış politika hedeflerimizi hem yöntem olarak, hem de hedef olarak bir tasvipe tabi tuttuk. Önemli olan, hedefimiz, bölgemizde barışın ve güvenliğin sağlanması. Türkiye bölgesinde ekonomik ve siyasi olarak dev olan bir ülke. Barış konusunu güvenliğin en önemli aşaması olarak görüyoruz. Yeni yapılandırmada belli coğrafyaları mikroya aldık. Latin Amerika'yı ayrı bir genel müdürlük yaptık. Afrika'daki genel müdürlük sayımızı 3'e çıkarıyoruz. Türk devletleri ile ilgili genel müdürlük kuruyoruz. Bunlar coğrafya ile ilgili konular. Denkleme yeni disiplinler getirmek gerekiyor. Konsolosluk ve Türk vatandaşları ile ilgili konular, onlar için de ayrı bir genel müdürlük yaptık. Amacımız, bizim için önemli konuları daha odaklı bir şekilde yönetmek.
TÜRKİYE VE ABD, GAZZE KONUSUNDA NEREDE AYRIŞIYOR?
Nerde ayrışıyoruz, onlar kayıtsız şartsız İsrail'i destekliyor. Biz de Filistin'i destekliyoruz. Bu bir ayrım noktası. Büyük devletlerin bir özelliği vardır, şuna bakmanız lazım. Konular arasında ayrım yapabiliyor mu? Kavga konularında kavga edip, iş birliği konusunda iş birlikleri devam ediyor mu? Bizim de ABD ile böyle anlaşamadığımız, konuşarak çözmeye çalıştığımız, iş birliği yaptığımız alanlar da var. Gazze meselesinde şu anda ABD'nin askeri desteği olmadan İsrail'in bu denli cüret içerisinde soykırım yapması mümkün değil. ABD Başkanı kendisi de söyledi. Nerede uzlaşıyoruz? Geldiğimiz noktada ateşkes konusunda uzlaşımız var. O konuda bir çalışma var. Bugün de ABD'li mevkidaşımla bu konuyu konuştum. İki devletli çözümün olmadığı durumda bu sorunun sürekli kendini tekrarlayacak bir patoloji olduğu konusunda hemfikiriz.
"İSRAİL'İN BATI'YA MALİYETİ ARTIYOR"
ABD'deki siyasal anlayışın İsrail'in bu katliamların önüne geçmesini düşünmüyorum. Niyet olabilir. ABD'de üniversitelerde protestolar var. Bu da siyasilere belli mesajları gönderiyor. İsrail'in her geçen gün ABD'ye ve Batı'ya maliyeti artıyor. Birçok ülke İsrail konusunda adım atmaktan çekiniyor. Çünkü ABD ve Batı'nın ürettiği algıdan ve kendi kendilerine uyguladıkları sınırlamalardan dolayı. Bir yerde öncülüğe ihtiyaçları oluyor. Bunu da büyük bir hassasiyetle yürütmeye çalışıyoruz.
SOYKIRIM DAVASI
Güney Afrika başvuru yapabilecek en mükemmel ülkeydi. Beyaz adamın zulmünden yeni kurtulmuş tarafsız bir ülkeydi. İnsanlığın vicdanının ayna olduğu bir yer. Bunu Filistin davası olarak şans olarak görüyorum. Uluslararası ortaklarımız ile hareket edelim dedik. Attığımız adımların zamanlamasını yaparken bütün boyutlarına baktık. Biz bu işi ciddiye alıyoruz. Biz elimizdeki araçları ve opsiyonları anında hemen kullansaydık elimizde hiçbir araç kalmayacaktı ve oyundan düşecektik. Bu sebeple zamana yaydık. Bizim istediğimiz sadece bizim başvurmamız değil, ne kadar etkili olacağımız. Biz müracaat ettik ardından Libya geldi, sonra Mısır çıktı açıklamada bulundu. Diğer ülkelerin de adım attıklarını görüyoruz. Ateşkes tek başına olmuyor dedik ve bunun yanına iki devletli çözümü ekledik önceki deneyimlerimize dayanarak. ABD ve Fransa'ya bakarsak bir yaptırım uygulanması zor gözüküyor.
GAZZE İÇİN ATEŞKES GÖRÜŞMELERİ
Tarafların başta uzlaşmama alanları genişti. Katarlı ve Mısırlı arkadaşlar yoğun çalıştılar. Biz de Türkiye olarak gerekli çabaları gösterdik. Hamas'la iletişim halindeydik. Konunun tıkandığı yer İsrail'in kalıcı bir ateşkes istememesi. Hamas'ın da, "Ben rehineleri vermeyi kabul edeceğim, karşısında da ateşkes bekliyorum" talebi var. İsrail bunu kabul etmiyor. İsrail bu müzakereleri devam ettiriyordu, çünkü Hamas'ın reddedeceğini bekliyordu. Açığa çıktı, İsrail ateşkesi istemiyor. ABD'li, Katarlı mevkidaşlarımla, Hamas lideriyle de konuştum. Ateşkeste nerede duruyoruz bunu görmemiz gerekiyordu. Geçen hafta neredeysek oradayız, tıkanmışlık durumundayız. ABD, İsrail'i zorlamak durumunda. ABD seçimlere giderken Biden'a kendi kamuoyunun belli bir kısmından büyük tepki geliyor.
IRAK'TA TERÖRLE MÜCADELE
Irak ziyareti önemliydi. Irak'la ilişkilerimiz önemli. Irak son 20 yıldır sancılı bir süreç geçirdi. Terör örgütünün işine gelen bir hal vardı. Operasyonlar süreklilik arz etmeye başladı. Bizim hiçbir ülkenin toprağında gözümüz yok. Biz kendi ülkemize sahibiz. Egemenliğimizi sonuna kadar uyguluyoruz. PKK bu ülkede 1 santimetre toprağı kontrol edemezken, Irak'ta Suriye'de birçok bölgeyi ele geçirmiş durumda. Irak'la terörle mücadelede bizim geliştirdiğimiz bir mesafe söz konusu. Irak'ın petrolü, kaynakları var ama Irak temel enerji sorununu, su, sağlık, altyapı sorunlarını çözemiyor. Silahlı grupların cirit attığı bir ülkede bunların düzelmesi mümkün değil. Bizimle beraberseniz birlikte terör örgütlerini yok edelim dedik. Terör, Irak'ın gelişmesini de engelliyor.
Erbil yönetimiyle geliştirdiğimiz terörle mücadele anlayışını Bağdat'la da geliştiriyoruz. Bizim için önemli olan örgüte yönelik hangi adımı attıkları. Türkiye büyük bir ülke, son 20 yılda altyapı sorununu bitirmiş. Bundan istifade edin. Artık bu kadar kan, gözyaşı ve savaşın durması lazım. Bunun için de planlı projelere gitmemiz lazım. Coğrafyanın kaynakları müsait. İnsanlar da bunu istiyor. Bunu yaparken de biz ne komşularımız tarafından yanlış anlaşılmak istiyoruz, ne onlarla çatışmak istiyoruz.