Türk sinemasının efsanesi Tarık Akan uğurlandı

Tarık Akan için Muhsin Ertuğrul Sahnesi'nde tören düzenlendi.

Akciğer kanseri nedeniyle tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybeden Türk sinemasının efsane aktörü Tarık Akan, Muhsin Ertuğrul Sahnesi'nde düzenlenen anma töreninin ardından son yolculuğuna uğurlandı. Akan, Bakırköy'deki aile mezarlığında toprağa verildi.





Tören öncesi Muhsin Ertuğrul Sahnesi'nin önünde izdiham oluştu. Binlerce kişi Tarık Akan'ı uğurlamak için Harbiye'ye geldi. Salona giremeyen binlerce kişilik kalabalık, bekleyişini tören boyunca sürdürdü. Törene 10. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da katıldı. Usta sanatçının ailesinin isteği üzerine Tarık Akan'ın cenazesi tören alanına getirilmedi.



Tören öncesinde DİSK üyeleri sahneye çıkarak "Yoldaşımızı saygıyla anıyoruz" pankartı açtı. Saat 14.00'te başlaması planlanan tören yaşanan izdiham nedeniyle 5 dakika gecikmeli başladı. Törende açılış konuşmasını yapan Tiyatrocu Orhan Aydın, şunları söyledi:



Değerli dostlar, Tarık Akan sevenler, siyah beyaz karelerden renkli filmlere yol alıp eşitlik, bağımsızlık, aşk için bir araya gelenler hepinize merhaba. Biz bu uğurlamayı elbette sizleri daha büyük bir salonda ağırlamak isterdik. Cemal Reşit Rey'e başvurduk, tadilat var dediler. Lütfi Kırdar'a başvurduk vermediler. Yuhalamayın, yuhalanacak başka şeyler var. Bu salonun adı Muhsin Ertuğrul'dur ve Tarık Akan'a yakışır.



Tarık Akan, 'Sürü' diye bir film yapar ve hayatın renklerini ışıklar eşliğinde değiştirir. Ve her şeye inat, savaş severlere inat, barışı aşkı kardeşliği "kardeşlik, aşk ve sevgi" diyerek Tarık'la beraber hayatı yeniden savunacağız.



Orhan Aydın'ın konuşmasından sonra Nebil Özgentürk'ün hazırladığı Tarık Akan belgeseli gösterildi. Belgesel, sık sık alkışlarla kesildi. Belgesel gösteriminin ardından Akan’ın ailesi, dostları ünlü sanatçıyı anlattı.



Kızı Özlem Üregül: Babam, güzel babam, sevgiyle, saygıyla





Babasının tüm çocuklara eşit davrandığını anlatan kızı Özlem Üregül şunları söyledi:



 "Muhteşem bir insan, muhteşem bir babaydı. Sizlerin Tarık Akan'ı benim babamdı. Onca film, onca şöhreti arasında bizimle ilgilendi. Ne düşünüyorsa onu yaşardı. Biz 3 kardeşiz, hepimizi ayrı ayrı sevdi, eşit davrandı. Bize eşitlik duygusunun ailede başladığını öğretti. türkiye, biz kocaman bir aileyiz ve sevgide birleşiyoruz. Tarık Akan'ı, babamı her yöreden insan sevdi. Türkiye'nin her yerini biliyordu. Son filmi Kars olmak üzere Türkiye'nin birçok yerinde belgesel, film çekti. Bizlere 'Türkiye nasıl daha iyi bir yer olur' onu gösterdi. Biz, hepimiz babamı kaybetmedik, kazandık. Türkiye Tarık Akan'ı kazandı. Düşünceleriyle, yaptıklarıyla, eserleriyle her zaman bize yol gösteren babam şimdi bu bayrağı bize devretti. Birdi, üç oldu, hatta milyonlar oldu. Bu bayrak çoğalarak devam edecek. Babam, güzel babam, sevgiyle, saygıyla..." diye konuştu.



Ataol Behramoğlu: Cumhuriyetin ölümüne izin vermeyeceğiz



Törende konuşan Ataol Behramoğlu, yarın Cumhuriyet'te yayımlanacak yazısını paylaştı. Behramoğlu şöyle konuştu: 



Değerli Ahmet Necdet Sezer, sevgili Kılıçdaroğlu, buraya gelen herkesi sevgiyle selamlıyorum.



Tarık Akan'ın için yapılacak en özlü tanım onun Cumhuriyet aydını olduğudur. Kişisel farklılıkları ne olursa olsun değişmez özellikleri Atatürk sevdalıları olduğudur. Nutuk'u okuduğumda lise öğrencisiydim. Gorki, Maksim, Puşkin kitaplığımda bulunan diğer eserlerdi. Tarık Akan'ı cumhuriyet aydını olarak tanımlayabiliriz



Tarık Akan'ın sözlerinden, duruşundan, gülüşünde ve şakalarında, araştıran bakışları, bilge ağır başlılığında cumhuriyet aydınının ortak özelliğini gördüm. Kurtuluş Savaşı'na katılsa, bir savaşçı, bir kahraman, bir komutan olarak sivrileşecekti.



Göz kamaştırıcı bir üne sahip insanın bu kadar alçak gönüllü oluşu görüntüsünün bir diğer şaşırtıcı özelliğiydi. İlk filmlerindeki hanımefendi jönlerinden çık, Hababam Sınıfı'nın bıçkın delikanlılığına çok daha yakındı. Babamın kuşağının cumhuriyet aydınları yaralarını sararken, onların acısıyla aramızdan ayrıldı. Tarık Akan'ın kuşağından, Deniz Gezmişlerden geriye kalan biz cumhuriyet aydınları, cumhuriyetin karanlığa sürüklenmekte oluşunun kahrını benliğimizde duyuyoruz. Sevgili Tarık Akanımızı böyle bir karanlıkta sonsuzluğa uğurlarken, onların öğrencisinin önünde cumhuriyetin ölümüne izin vermeyeceğimize and içerim!



52 yıllık arkadaşı: Yarın siz işte olacaksınız, ben Tarık'ın mezarında olacağım





52 yıllık arkadaşı, 'Kozalak Zeki' lakabıyla bilinen Zeki İrfanoğlugüçlükle yaptığı konuşmada, "Sizler büyük bir sanatçısını, ben can yoldaşımı, kardeşimi kaybettim. Biz okuldayken 'Zeki var mısın? Gel bu çocukların hayatlarını değiştirelim' demişti. 35-40 gün evvel 'Tarık niye Amerika'ya gitmiyoruz?' dedim. 'Atatürk gitti mi? Ben niye gideyim?' dedi" ifadesini kullandı. İrfanoğlu, "Türkiye emin olun ki, ben siyasi ve sanatçı değilim. 52 yıllık arkadaşıyım. Siz hepiniz yarın sabah işlerinize giderken ben Tarık'ın yanına gideceğim. Bana Atatürk'ü anlatacak, şimdi onlar beraberler biliyorum. Bana Atatürk'ü anlatacak" diye konuştu.



Aziz Rutkay: Mustafa Kemal düşmanları bayramlarını uzatabilirler



Tiyatrocu Aziz Rutkay da, Tarık Akan ile Bakırköy Lisesi'nin tuvaletinde sigara içerken tanıştıklarını anlattı. Rutkay şunları söyledi:



Tarık sizi çok seviyordu, siz de onları çok seviyorsunuzdur. Siz sadece Tarık'ı anmaya değil, Türkiye'nin karanlıktan kurtulacağı umuduna geldiniz. Tarık, Türkiye'nin Tarık Akan'ı. Ama bizim Bakırköylü, devrimci, canım arkadaşım yani. Bizden de bir parça Zuhurat Baba'ya gidiyor. Yeni film çekiliyormuş, Tarık da artisttir zaten.



Ben onu Bakırköy Lisesi'nin tuvaletinde sigara içerken tanıdım. Ben basket takımındaydım, "Gel" dedim, "Ben anlamam" dedi. "Ben de anlamıyorum gel derslerden kaytaracağız" dedim. Sonra biz bir kavgaya girdik, emek kavgasına. Hep sokaktaydık, keyifle yargılandık. Çok kavgacıydı, çok güzel küfür ederdi. Tüm erkeklere küfür yakışmaz, ona çok yakışırdı. Mustafa Kemal'e, Nazım Hikmet'e ve İlhan abimiz, İlhan Selçuk abimize toz kondurmazdı. Sinemaya geçince Yılmaz Güney'in sevdalısıydı.



Mustafa Kemal düşmanları bayramlarını uzatabilirler, çünkü "Mustafa Kemal'in askeriyim" diyen Tarık Akan veda etti. Ama şunu unutmasınlar, 3 çocuğu, 25 yıldıt çağdaş, laik, aydınlıkçı yolda eğittiği, ölümsüzlüğü öğrettiği 25 yıllık öğrencileriyle aydınlık geleceğe doğru koşuyor. Dünyanın tüm ışıkları onun yakışıklı yüzünde yansıyacak. Işıklar içinde yatsın.  



Fazıl Say sahnede



Aziz Rutkay'ın konuşmasının ardından Taş Mektep korosu sahneye çıktı. Piyanist Fazıl Say'ın da sahneye gelmesinin ardından koro "İnsan insan" şarkısını seslendirdi.



Genco Erkal, Nazım Hikmet şiiri okudu



Sanatçı Genco Erkal, Nazım Hikmet'in aynı adlı şiirinden uyarlanan "Yaşamaya Dair" müzik gösterisini sergiledi.



"Yiğidim, aslanım burada yatıyor"          



Güvenç Dağüstün, Zülfü Livaneli, Zuhal Olcay, Mazlum Çimen, Melike Demirağ, Suavi, Cahit Berkay, Hüseyin Turan gibi isimlerin de katılımıyla "Yiğidim Aslanım Burada Yatıyor" şarkısı Fazıl Say'ın piyanosu eşliğinde seslendirildi. Şarkıya tüm salon alkışları ile eşlik etti. 



Kemal Kılıçdaroğlu: Işığı geleceğe umut olsun



Törenin ardından T24'e konuşan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 'Türkiye'nin çok önemli bir sanatçıyı kaybettiğini' belirterek, "Onurlu duruşuyla tüm sanatçılara, herkese örnek oldu. Çok üzgünüz. Türkiye değerli bir sanatçısını kaybetti. Işığı geleceğe umut olsun, mekanı cennet olsun. Çok üzgünüz" dedi. Kılıçdaroğlu, daha sonra Ahmet Necdet Sezer ile birlikte tören alanından ayrıldı. 



"Saray'ın değil, halkın sanatçısı"



Törenin ardından Teşvikiye Camii'ne doğru yol alan binlerce kişi "Tarık Akan onurumuzdur", "Hababam, güm güm güm", "Seyit Ali, burada; Damat Ferit, burada; Şivan, burada", "Hoşçakal Damat Ferit hoşçakal" sloganları attı. 



Tarık Akan’ın ikindi namazına müteakip kılınan cenaze namazında imam cemaatten helallik istedi. Cemaat hep bir ağızdan alkışlar eşliğinde ‘helal olsun’ diye bağırdı. Cenaze namazının ardından omuzlara çıkartılan tabutu ilk önce oğulları sırtladı. Kılıçdaroğlu da tabuta omuz verenler arasındaydı. 



Alkışlarla uğurlandı



Tarık Akan’ın naaşı alkışlar eşliğinde camiden çıkartıldı. Teşvikiye Caddesinde omuzlar üzerinde ilerleyen naaşa alkış ve karanfiller eşlik etti. Tarık Akan'ın cenazesi son yolculuğuna uğurlanmak üzere Bakırköy’deki Zuhuratbaba Mezarlığı’na götürüldü.Teşvikiye Camii'nde ikindi namazının ardından cenaze namazı kılındı. Akan'ın cenazesi, Bakırköy'deki Zuhuratbaba Mezarlığı'na defnedildi.



16 Eylül'de hayatını kaybetmişti



16 Eylül'de hayatını kaybeden 66 yaşındaki Akan'ın vefat haberini Nâzım Hikmet Kültür ve Sanat Vakfı şöyle duyurmuştu: 



"Sanatçı olmanın dünyaya güzellikler sunmak olduğunu gösteren güzel insan, efsane filmlerin unutulmaz oyuncusu, 'Anne Kafamda Bit Var'ın yazarı, ülkesinin ve halkının barış, demokrasi, özgürlük mücadelesinin militanı, 'Ekmek, gül ve özgürlük günleri'nin yorulmaz savaşçısı, Ülkesinin güzel yarınlarına kucak kucak emek taşıyan, Nâzım Hikmet sevdasını, Nâzım Hikmet Vakfı'nın kuruluşundan bugüne yönetim kurulunun her dönem en aktif üyesi olarak gösteren Sevgili arkadaşımız Tarık Akan, 16 Eylül 2016 Cuma sabahı aramızdan ayrılmıştır. Işıklı anısı önünde saygıyla eğiliyoruz. Halkımızın başı sağ olsun."



Son mesajı



Her fırsatta hayranlarına "iyiyim" mesajı veren usta oyuncu, son olarak Facebook hesabından yaptığı açıklamada, "Tedavim devam ediyor. Ayaktayım, yürüyorum, güçlüyüm. Gayet iyiyim, umarım atlatacağım. Beni merak etmeyin" ifadelerine yer vermişti. 



Hababam Sınıfı, Yol, Canım Kardeşim, Sürü, Mavi Boncuk gibi filmlerle milyonların gönlünde taht kuran Tarık Akan, 'Yeşilçam'ın cici çocuğu' olarak anılıyordu. (DHA)


Son halini gören herkes aynı yorumu yaptı Narin Güran cinayetinde 3 kişi daha evdeymiş Dikkat! Meteorolojiden kritik uyarı geldi Uras, Bahçeli görüşmesine aracılık eden ismi verdi Asgari ücret için bir öneri de Ebru Polat'tan... Günlük burç yorumları: 22 Kasım Cuma