Tokat'ta daha büyük deprem olur mu? Deprem ve Afet Yönetimi Uzmanı Özmen Tokat depremini değerlendirdi
Gazi Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Deprem ve Afet Yönetimi Uzmanı Doç. Dr. Bülent Özmen, "Tokat’ta meydana gelen 5,6’lık depremin Kuzey Anadolu Fayı'nı, yani ana büyük deprem üretme potansiyeli olan fayı tetiklemesi veya etkilemesi mümkün görünmüyor" dedi. Yapılan istatistiklerin önümüzdeki günler ülke geneli için bir işaret olduğunu dile getiren Özmen: "Türkiye’nin 6’dan büyük bir depreme de gebe olduğunu söyleyebiliriz." diye konuştu.
Tokat'ta peş peşe meydana gelen depremlerin ardından akıllara, bölgede yeni bir deprem meydana gelir mi sorusunu getiriyor.
Doç. Dr. Bülent Özmen, Tokat’ın Sulusaray ilçesinde meydana gelen 5,6’lık depremin, Tokat ve Yozgat il sınırında bulunan Buğdaylı fayında gerçekleştiğini söyledi. Özmen, "Bu fayın yaklaşık 24 kilometre uzunluğunda ve doğrultu atımlı olduğunu görüyoruz. Genelde 6,6 büyüklüğüne varacak deprem üretme potansiyeline sahip bir fay olduğunu tespit etmiş durumdayız. Deprem, Tokat, Amasya, Yozgat ve Sivas’a 70- 80 kilometre, 100-150 kilometre uzaklıklara varan büyüklükte bir deprem olduğu için kent merkezlerinde çok büyük bir hasar oluşturmadı. Bu depremin aslında Kuzey Anadolu Fayını yani ana büyük deprem üretme potansiyeli olan fayı tetiklemesi veya etkilemesi mümkün görünmüyor. Çünkü orta büyüklükte bir deprem" ifadelerini kullandı.
"KORKULACAK BİR DURUM YOK"
Yeni bir depremin yaşanma ihtimalinin belirsiz olduğunu ifade eden Özmen, "Buğdaylı fayı üzerinde meydana gelen depremler kent merkezine 70 kilometre uzaklıkta. Yani bu 5,6 büyüklüğündeki veya bunu biraz geçecek büyüklükteki depremlerin Tokat’ı etkilemesi olası değil. Yine de tedbirli olmakta fayda var. Binalarında herhangi bir çatlak olmadıysa benim kişisel görüşüm tabii, vatandaş kendi inisiyatifini burada kullanarak refleks göstermesi lazım. Buğdaylı fayına yakın olan yerlerde belki biraz tedbirli olmakta fayda var. Ama Tokat merkezi gibi Yozgat, Amasya ve Sivas gibi yerlerde çok da korkulacak bir durum olmadığını söyleyebilirim" dedi.
"KIRSAL DÖNÜŞÜME DE ODAKLANMALIYIZ"
Deprem merkezi olan Sulusaray’da zemin ve inşa edilen yapıların standartlara uygun olmadığını belirten Özmen, kırsal dönüşümün önemli olduğunu kaydetti. Özmen, "Türkiye’de şu anda kent bazında baktığımız anda 6,5-7 milyona yakın binanın riskli olduğu ifade ediliyor. Bunlar da kentsel dönüşüm yasası kapsamında dönüştürülmeye çalışılıyor. Bizim ana hedef noktamız bu. Bunun yanı sıra kırsalda olan, neredeyse hiç mühendislik hizmeti almayan, taşların üst üstte yığılmasıyla oluşturulan çok sayıda konut olduğunu da biliyoruz. Biz bir yandan kentlere odaklanırken bir yandan da kırsala odaklanmamız iyi olur. Dün de gördüğümüz gibi deprem sadece kentleri değil kırsalda yaşayan insanları da etkiliyor. Bu yüzden de oralara da odaklanmamız lazım" diye konuştu.
"TÜRKİYE 6 BÜYÜKLÜĞÜNDE BİR DEPREME GEBE"
Kuzey Anadolu Fay Hattı'nın, Türkiye ve dünyanın en aktif faylarından birisi olduğunun altını çizen Özmen, hattın doğu kısmında bulunan Yedisu segmentinin 240 yıldır gerilim biriktirdiğini vurguladı. Özmen, "Erzincan, Bingöl, Erzurum, Tunceli gibi yerleri 7 şiddetinden büyük bir deprem meydana gelirse etkileme ihtimali çok yüksek. Hatta bazen depremlerin mesafe tanımadığını çok daha geniş alanları etkileyebileceğini söyleyebiliriz. Komşu illere de hasar verecektir bu. Yani şu anda Türkiye de tabii biz depremin ne zaman nerede meydana geleceğini söylemimiz mümkün değil; ama son 120 yıllık deprem istatistiklerine baktığımızda genelde ülkemizde 5-6 yılda bir 7’den büyük bir deprem meydana geliyor. 1 yılda da 6’dan büyük bir deprem meydana geliyor. Aslında bu istatistikler de bize önümüzdeki günler içinde veya yıllar içinde Türkiye’nin 6’dan büyük bir depreme de gebe olduğunu söyleyebiliriz. Türkiye genelinde biz deprem verilerine ve diri fay bilgilerine baktığımızda önümüzdeki günler veya aylar içinde 6’dan büyük deprem olma olasılığını söyleyebiliriz" değerlendirmesinde bulundu.