Televizyonların referandum programlarında neler yaşandı?
Milliyet Cadde yazarı, referandum gecesi programlarını analiz etti.
Sandıkta evet ve hayır yarışırken, televizyon ekranlarında da kanalların sonuçları aktarma yarışı yaşandı. Milliyet Cadde yazarı Sina Koloğlu, referandum özel yayınlarını analiz etti.
Sina KOLOĞLU / MİLLİYET CADDE
Evet-Hayır Televizyonu
Referandum gecesi ekranda 25 moderatör görev yaptı. Ortalama moderatör başına üç konuk düştü. En uzun ayakta kalanlar İsmail Küçükkaya-Fatih Portakal (FOX) ile Cem Öğretir ve Salih Nayman (A haber-Atv ortak yayın) oldular. Nazlı Çelik, tek kadın moderatör olarak tüm beylere karşı bir savaş verdi. Cumhurbaşkanı ve Başbakan bütün kanallarda vardı. Muhalefet lideri bir kanalda yoktu; ATV. Gecemizin bir önemli konusu ‘araştırma şirketleri’ydi. Malum üzerinde çok spekülasyonlar döndü. “Tutturamazsam, işi bırakırım” demeye kadar vardı iş. “Yüzde 60 evet çıkacak” diyen Adil Gür, gecenin en merak edilen ismiydi ve A Haber ve Atv ortak yayınındaydı. “Burada suçlu aramak doğru değil. Neden 3-5 puan aşağıda çıktı. İstatistiki olarak elbette araştıracağız” dedi. Son yorumunu canlı yayında yaptı, yüzde 52’nin üzerinde bir rakamla seçimin tamamlanacağını söyledi. O rakam da tam olmadı. Gecenin en çok sevinenleri ve bunu en iyi ekrana getireni Atv ve A Haber ortak yayını oldu. Stüdyosunun genişliği ve sunumdaki renkliliğiyle bu kervana katılan diğer kanalların önüne geçti diyebilirim. TGRT’nin mehter takımı şovunu stüdyoya taşıması, gecenin unutulmazıydı. Ekran konuklarında ‘siyasi renkler’ de evet öndeydi.
En çok izlenen kim oldu?
Ev ahalisiyle FOX, Kanal D, star TV ve Atv arasında gidip geldik. Halk TV ve Ulusal Kanal’a “Muhalefet ne diyor?” diyerek baktık. Şahsen ‘daha hayırcı’ ve ‘kafadan evetçi’ kanalları da ziyaret ettim. Gecenin en çok izleneni reytinglere göre Fatih Portakal ve İsmail Küçükkaya oldu. Gıcık kapanı da izledi. Çünkü epey yüklendiler internet ortamında. Belli ki izlemişler. Ekran, bir yerde ‘şov’ işi. aksiyon, hareket bol. “Getir tabloyu”, “Ver İstanbul’u”, “Hemen şimdi veriyoruz” gibi cümleler hareketli bir emir komuta zinciri içinde gidiyordu. Sekiz saat bu tempoyu düşürmediler. Konukların bir an olsun ‘rölantiye ‘ düşmesine müsaade etmemeye çalıştılar.
Sina Koloğlu'nun yazısının devamını BURADAN okuyabilirsiniz.