TBMM'den İslamofobi Raporu: Avrupa'da Müslümanlar tamamen İslamofobi kıskacı altına
Avrupa Ülkelerinde Yükselen Irkçılık ve İslamofobi İnceleme Alt Komisyonu, çalışmalarını tamamladı. Rapor hazırlandı. AK Partili Hakan Çavuşoğlu, İslamofobinin Avrupa'da Müslümanları tamamen kıskacı altına aldığın kaydederek, "Avrupa Birliği'nin bunun öncelikle farkına varması bulunması ve bu yönde bir çalışma gerçekleştirmesi gerekiyor" değerlendirmesinde bulundu.
Avrupa Ülkelerinde Yükselen Irkçılık ve İslamofobi İnceleme Alt Komisyonu, çalışmalarını tamamlayarak rapor haline getirdi.
TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu bünyesinde oluşturulan, 'Avrupa Ülkelerinde Yükselen Irkçılık ve İslamofobi İnceleme Alt Komisyonu', AK Parti Bursa Milletvekili Hakan Çavuşoğlu başkanlığında toplandı. Komisyon, hazırlanan raporu görüştü. Toplantıda rapor hakkında bilgi veren Çavuşoğlu, Alt Komisyonun, çalışmalarında ırkçılık ve daha çok da ırkçılığın yeni türü olarak kabul edilen kültürel ırkçılık ve bunun tezahürü olan İslamofobi üzerinde yoğunlaştığını aktararak, "Alt Komisyonumuz, çalışmalarını hem teorik hem de yerinde yapmak suretiyle pratik boyutta gerçekleştirmiştir. Yerinde incelemeler kapsamında Alt Komisyon olarak; Fransa, Almanya, Hollanda ve İngiltere'de inceleme ziyaretlerinde bulunmuştur" bilgisini paylaştı.
IRKÇILIĞIN YENİ TÜRÜ KÜLTÜREL IRKÇILIK
Hakan Çavuşoğlu, son zamanlarda kültürel ırkçılığın, ırkçılığın yeni türü olarak karşılarına çıktığını, dinin, bir toplumun en önemli kültürel unsurlarından biri olması nedeniyle İslamofobinin, din temelli kültürel ırkçılığın en yaygın biçimi olarak ortaya çıktığına dikkat çekti.
Çavuşoğlu, "İslamofobi son zamanlarda gündemi sıklıkla meşgul eden ve toplumların her kesimi tarafından bir şekilde aşina olunan bir kavramdır. İslam İşbirliği Teşkilatı'nın 2014 tarihli raporunda da belirtildiği üzere İslamofobiyi en kısa biçimde Müslümanlara ve İslam'a karşı temelsiz korku, güvensizlik ve nefretten kaynaklanan yeni bir ırkçılık ve yabancı düşmanlığı olarak tanımlamak mümkündür. İslamofobinin bütün dillerde ortak bir anlam taşıması ve her dilde artık bu kavramın kullanılması, bu kavramı tercih etmemizde etkili olmuştur" değerlendirmesinde bulundu.
İSLAMOFOBİ'NİN NEDENLERİ
Çavuşoğlu, İslamofobinin çok çeşitli nedenleri olduğuna dikkat çekerek şöyle dedi:
"Bu nedenlerden bir kısmı İslam'dan ve Müslümanların kendisinden kaynaklanmayan ve esasen İslam'ın yanlış anlatılmasından ve anlaşılmasından kaynaklanan Batı'ya ilişkin nedenlerdir. İkinci kısmı ise bizatihi Müslümanların kendisinden kaynaklanan nedenlerden oluşmaktadır. Batı'ya ilişkin nedenleri kısaca; tarihsel ve düşünsel nedenler, ekonomik nedenler, medya ve siyasetten kaynaklanan nedenler, Batı'da Müslüman görünürlüğünün artması soğuk savaşın sona ermesi ve siyasi nedenlerle yani 'öteki' oluşturma ihtiyacı, 11 Eylül saldırıları, tek tipleştirme ve Avrupa'nın yaşadığı dini kimlik krizi şeklinde sıralamak mümkündür. Müslümanların kendisinden kaynaklanan nedenler; düşünsel temeller, Orta Doğu'da yaşanan istikrarsızlıklar, Avrupa'da yaşayan Müslümanların yaşadıkları topluma uyum sağlayamamaları, Avrupa'da yaşayan Müslümanların ve yabancıların birlik olamamaları ve bazı örgütler tarafından gerçekleştirilen eylemler şeklinde sıralamak mümkündür."
AVRUPA’DA İSLAMOFOBİ
Çavuşoğlu, Alt Komisyon olarak, yurt dışında yaptıkları ziyaretler sırasındaki izlenimleri ise şöyle anlattı:
"Almanya'ya ilişkin bir araştırmamızda, Almanya toplumunun yüzde 54'ü tarafından İslam'ın bir tehdit unsuru olarak algılandığı, buna karşılık Budizm'in, Hinduizm'in zenginlik olarak görüldüğünü tespit ediyoruz. Hollanda'da bir TV kanalı, 'Hollanda'yı bekleyen tehlikeler' başlıklı bir anket çalışması yapıyor. Bu anket çalışmasının başlıkları arasında İslam, Hollanda'yı bekleyen bir tehlike başlığıyla yer alıyor. İngiltere'de özellikle 11 Eylül saldırılarından sonra kamuda çalışan tüm memurlara, kendilerinden hizmet almak için gelen herhangi bir yabancıyı, sadece kişisel ve subjektif değerlendirmelerini nazara alarak, takip edilmesi gereken ve potansiyel terörist imajı taşıyan olarak nitelendirmesi. Yani hastaneye giden bir hastanın; giyiminden, konuşmasından belki de birtakım ibadet ritüellerinden dolayı, o konuya ilişkin bilgisi, değerlendirmesi olmayan bir devlet memuru tarafından kolaylıkla damgalanıp, bildirilmesi üzerine kişinin takibe alınması ve kriminalize edilmesi durumuyla karşı karşıya kalıyoruz. Hollanda'da yaşanan ilginç bir örnek var. Alt başlıklarının tamamı aynı olmasına rağmen Muhammed ismiyle bir şirkete bir başvuru yapıldığında başvurusu reddediliyor ama bir başka isim kullanıldığında; örneğin, John ve yahut Frederic gibi bir isim kullanıldığında diğer bütün alt başlıklar hiçbir şekilde değiştirilmeksizin o şirkete yapılan müracaat neticesinde kendisi kabul ediliyor."
Çavuşoğlu, İslamofobinin Avrupa'da Müslümanları tamamen kıskacı altına aldığın kaydederek, "Avrupa Birliği'nin bunun öncelikle farkında ve idrakinde bulunması gerekiyor ve bu yönde bir çalışma gerçekleştirmesi gerekiyor" değerlendirmesinde bulundu.
Avrupa'daki ırkçılık ve İslamofobinin, Müslümanları ötekileştirmekte, yaşadıkları toplumdan soyutlanmalarına ve yoğun bir korku psikolojisi yaşamalarına neden olduğunu belirten Çavuşoğlu, "Tüm bunların sonucu olarak bir kısmının da marjinalleşmesine ve radikalleşmesine neden olmaktadır" dedi.