Tarımda devrim niteliğinde kararlar. Çiftçiler dikkat yeni dönem başlıyor. Ali Ekber yıldırım tarım için alınan kararları duyurdu

Tarım ve ekonomi üzerine çok önemli yazılar yazan Ali Ekber Yıldırım, bugünkü yazısının başlığını "Tarımda 'devrim' niteliğinde kanun ve uygulamalar" koydu ve TBMM'de kabul edilen “Orman Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair 422 Sayılı Kanun”un çiftçilere neler getireceğini açıkladı. İşte 2023 yılı için tarım politikası...

Ekonomim.com'dan Ali Ekber Yıldırım'ın "Tarımda 'devrim' niteliğinde kanun ve uygulamalar" başlıklı yazısı....

Türkiye Büyük Millet Meclisi bu yasama döneminin son günlerinde tarımla ilgili önemli bir yasayı kabul etti. “Orman Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair 422 Sayılı Kanun”, tarım, sözleşmeli üretim, ormancılık ve ilaç etken maddesi olarak kenevir yetiştiriciliği konusunda önemli düzenlemeler getiriyor.

Tarım ve Orman Bakanı Prof. Dr. Vahit Kirişci’ye göre “devrim” niteliğinde bir kanun çıkarıldı. Geriye dönük bakıldığında hemen her bakan kendi döneminde çıkarılan yasaları “devrim” niteliğinde diye tanımlıyor. Bununla övünüyor. Ama uygulamaya gelince nedense devrim niteliğindeki bu yasalar adeta “karşı devrim”e dönüşüyor. O söylenen devrim bir türlü gerçekleştirilemiyor.

Tarım Kanunu 2006 yılında kabul edildi. O dönemin Tarım Bakanı Mehdi Eker bu kanun için “devrim” niteliğinde demişti. Ama kanunun en önemli maddesi olan ve tarımsal desteklemelerde gerçekten de devrim yaratacak 21. madde, 17 yıl geçmesine rağmen henüz uygulanmadı.

“Tarımsal desteklemelerin finansmanı” başlıklı bu madde aynen şöyle: “Tarımsal destekleme programlarının finansmanı, bütçe kaynaklarından ve dış kaynaklardan sağlanır. Bütçeden ayrılacak kaynak, gayrisafi millî hasılanın yüzde birinden az olamaz.” Bugüne kadar tarıma verilen destek hiçbir bütçe yılında yüzde 1’e ulaşamadı. Genellikle yarısı kadar destek ödendi. Yani devrim diye çıkarılan yasa, uygulamada karşı devrime dönüştü.

Tohumculuk, Biyogüvenlik Yasası’na da devrim niteliğinde denilmişti

Tohumculuk Yasası da 2006’da “devrim” niteliğinde diye çıktı, uygulamada karşı devrime dönüştü. Genetiği değiştirilmiş organizmalar (GDO) ile ilgili düzenlemeleri içeren Biyogüvenlik Yasası yine “devrim” niteliğinde diye sunuldu. Ama uygulamada karşı devrime dönüştü. Toprak Koruma ve Arazi Kullanım Yasası, Hal Yasası ve daha birçok yasa hep devrim niteliğinde çıkarıldı. Ama uygulama ne yazık ki devrim niteliğinde olmadı.

Tarım Havzaları Üretim ve Destekleme Modeli, Tarımsal İzleme ve Bilgi Sistemi (TARBİL), Dijital Tarım Pazarı (DİTAP) ve daha birçok proje yine devrim niteliğinde diye tanıtımları, sunumları yapıldı. Bakan değiştikçe projeler de değişti. Hiç birisi devrim yaratamadı.

Üretim için bakanlıktan izin alma zorunluluğu geldi

Gelelim yeni “devrim” niteliğindeki kanuna. Orman Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair 422 Sayılı Torba Yasa ile önemli değişiklikler getirildi.

Yeni yasa ile 2006 yılında kabul edilen 5488 sayılı Tarım Kanunu’nun 7. maddesinde yapılan değişiklikle çiftçiler üretim yapmadan önce Tarım ve Orman Bakanlığı’ndan izin almaları gerekiyor. Yasaya göre, tarımsal üretimin planlanması, gıda güvencesi ve güvenliğinin temin edilmesi, verimliliğin artırılması, çevrenin korunması ve sürdürülebilirliğin tesis edilmesi için Bakanlıkça belirlenen ürün veya ürün gruplarının üretimine başlanmadan önce Bakanlıktan izin alınır. Bakanlık, arz ve talep miktarı ile yeterlilik derecesini dikkate alarak hangi ürün veya ürün gruplarının üretileceği ile tarım havzası veya işletme bazında asgari ve azami üretim miktarlarını belirler.

İzinsiz üretime ceza kesilecek

Bakanlığın belirlediği ürün ve ürün gruplarında izin almadan ekim yapanlara tarımsal desteklemelerden 5 yıl men cezası ve ayrıca idari para cezası verilecek. Yasaya göre, izin almadan üretim yapanlar önce yazılı olarak uyarılacak. Uyarı tarihinden itibaren 12 ay içerisinde bu maddeye uygun faaliyette bulunmayanlar, uyarı tarihinden itibaren 5 yıl süreyle hiçbir destekleme programından yararlandırılmayacak.

Yazılı uyarı ve desteklerden men cezasına rağmen bir sonraki takvim yılında da faaliyette bulunduğu tespit edilenlere, ürün grubuna göre bu faaliyetten elde edilecek yıllık brüt hasılanın yüzde birinden beşine kadar idari para cezası verilecek.

Sözleşmeli üretim yaygınlaştırılacak

Tarım Kanunu’nda yapılan en önemli değişikliklerden birisi de sözleşmeli üretimle ilgili. kanunun 13. maddesi değiştirildi. Bu değişiklikle sözleşmeli üretimin tarımsal üretim planlamasına katkı sağlaması hedefleniyor.

Sözleşmede yer alan tarafların haklarının korunması ve sorumluluklarının belirlenmesi için sözleşmenin taraflarında aranacak vasıflar, sözleşmeye konu ürünün teslim ve tesellüm koşulları, fiyat ve miktardaki değişim oranları, ayni ve nakdi avansın sınırları ile kapsamı ve benzer hususların da içerisinde olduğu sözleşme genel şartları tarımsal faaliyet alanlarına göre bakanlık tarafından çıkarılacak yönetmelikle belirlenecek.

Sözleşmeli üretimde irade serbestisi esas alınmakla birlikte, salgın hastalıklar, tarım ürünleri ticaretinde yaşanan gelişmeler karşısında arz güvenliğinin sağlanması, tarımsal üretimin iç veya dış talebe uygun olarak ayarlanması veya bitki ve hayvan sağlığının korunması amacıyla, ihtiyaç halinde Bakanlık tarafından belirlenen ürün veya ürün grupları bu madde kapsamında sözleşmeli olarak üretilecek. Bakanlık, sözleşmeli üretimin geliştirilmesi, izlenmesi ve kontrol edilmesi amacıyla sözleşmenin taraflarını ve kapsamını içeren kayıt sistemleri oluşturacak ve sözleşmeler bu kayıt sistemleri kullanılmak suretiyle de düzenlenebilecek. Tarımsal üretim sözleşmesine tabi ürünlere veya üretim varlıklarına sigorta yaptırılması zorunlu hale geldi.

ÇKS yerine Bakanlığın belirlediği kayıt sistemleri

Kanun ile Çiftçi Kayıt Sistemi (ÇKS) ile ilgili de bir düzenleme yapıldı. Bugüne kadar tarım destekleri ve birçok işlem ÇKS üzerinden yapılıyordu. Tarım Kanunu’nun geçici 2. maddesinde yer alan “bitkisel üretimle ilgili destekleme ödemelerinde çiftçi kayıt sistemi” esas alınır ibaresi kaldırılarak yerine “destekleme ödemelerinde Bakanlıkça belirlenen kayıt sistemleri” getirildi.

İlaç etkin maddesi amaçlı kenevir üretimi yapılacak

12/6/1933 tarihli ve 2313 sayılı Uyuşturucu Maddelerin Murakabesi Hakkında Kanunun 23.maddesinin birinci fıkrası değiştirilerek tıbbi amaçlı kenevir üretimine ilişkin düzenleme yapıldı. Buna göre lif, tohum ve sap üretimi ile tıbbi amaçlı kenevir yetiştiriciliği, Tarım ve Orman Bakanlığı’nın iznine bağlandı. Lif, tohum ve sap üretimi amacıyla izinli kenevir yetiştiriciliği ile izinsiz kenevir yetiştiriciliğine yönelik yapılacak iş ve işlemler, Tarım ve Orman Bakanlığı'nca çıkarılacak yönetmelikle düzenlenecek.

Tıbbi amaçlı kenevir yetiştiriciliği ve/veya işlenmesi Toprak Mahsulleri Ofisi Genel Müdürlüğü tarafından yapılacak veya yaptırılacak. Gerektiğinde ülke arz ve talep durumunda göre Cumhurbaşkanı’nca belirlenen kota doğrultusunda, Toprak Mahsulleri Ofisi Genel Müdürlüğü kontrolünde gerçek veya tüzel kişilere bu üretim yaptırılabilir. Tıbbi amaçlı kenevir yetiştiriciliğinde, münhasıran esrar elde edilmesini engelleyecek her türlü tedbirin alınması, kenevirin hasadı, işlenmesi, ihzarı, ihracı veya satışına ilişkin usul ve esaslar, Sağlık Bakanlığı’nın görüşü alınmak suretiyle Tarım ve Orman Bakanlığınca çıkarılacak yönetmelikle belirlenecek.

Özetle, 422 Sayılı Yasa, çok önemli düzenlemeler getiriyor. Yasanın “devrim” niteliğinde olup olmadığı uygulama ile anlaşılacak. Kaldı ki önümüzde bir seçim var. Muhtemel hükümet değişikliği veya bakan değişikliği ile bu yasanın nasıl uygulanacağı da daha net görülecektir.

Üst üste 2 yıl ekilmeyen arazileri bakanlık kiraya verecek 

Torba yasada en önemli değişikliklerden birisi de 5403 Sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanım Kanunu’nda yapılan değişiklik oldu.

Toprak Koruma ve Arazi Kullanım Kanunu’nun 44. maddesinde yapılan değişiklikle iki yıl üst üste ekilmeyen tarım arazilerinin Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından başkalarına kiraya verilmesini düzenliyor.

Kanuna göre; “Bakanlık; Hazinenin özel mülkiyetinde veya Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan tarım arazileri hariç olmak üzere, mülkiyeti kamu kurum ve kuruluşlarına, gerçek ve tüzel kişilere ait olup, hisselilik, mülkiyet ihtilafı, parçalılık, tarımsal faaliyete son verilmesi, göç veya başka bir sebeple üst üste iki yıl süreyle işlenmeyen tarım arazilerini tespit ederek, ekonomiye kazandırılması ve kamu yararına kullanılması için bu arazileri kira geliri arazi maliklerine ait olmak üzere ve arazinin vasfının değiştirilmemesi şartıyla sezonluk olarak rayiç bedelden aşağı olmamak üzere kiraya verir.

Kiralama öncelikli olarak kiraya verilecek arazinin bulunduğu yerleşim yerinde ikamet edenlere ya da 5488 sayılı Tarım Kanunu’nun 3’üncü maddesinde belirtilen sivil toplum kuruluşlarına (Tarımsal alanda faaliyet gösteren kooperatif, birlik, dernek ve vakıflar ile gönüllü kuruluşları)ve meslek odalarına yapılır. Bakanlık kiralama işlemlerini genel hükümlere göre taşınmaz ticareti yetki belgesine sahip işletme ve sözleşmeli işletmelere de yaptırabilir. Bu maddeye göre kiralanan araziler ÇKS’ye kaydedilir ve kiracılar bu arazilerle ilgili tarımsal desteklerden yararlandırılır.

Kiralanacak arazilerin rayiç kira bedelleri ve kiralayanların yetiştirebilecekleri ürün veya ürün grupları bakanlık il veya ilçe müdürlükleri tarafından mahallinde veya elektronik ortamda ilan edilir. Öncelikli gruplardan birden fazla istekli çıkması halinde en yüksek teklifi verene kiralanır. Öncelikli gruplardan istekli çıkmaması halinde diğer isteklilerden en yüksek teklifi verene kiralanır.

Arazi maliklerine veya hak sahiplerine ulaşılamaması halinde kira bedelleri araziye özgülenerek bir kamu bankası nezdinde açılacak vadeli hesaba yatırılarak nemalandırılır. Mülkiyeti ihtilaflı arazilerde ihtilafın giderilmesi halinde biriken kira geliri ve ferileri hak sahiplerine dağıtılır.

Kiralanacak arazilerin; sınıfı, parsel büyüklüğü, verimliliği gibi hususlar dikkate alınarak tespit edilmesi, kiralama usul ve esasları, kira bedellerinin ve sürelerinin belirlenmesi ile kiralamaya ve kira gelirlerinin hak sahiplerine dağıtımı ile bu maddenin uygulanmasına ilişkin diğer hususlar Bakanlık tarafından çıkarılacak yönetmelikle belirlenir.”

Orman ile ilgili mülkiyet sorunları çözülecek

Kanun ile orman köylülerinin gelir seviyelerinin artırılması, köylülerin sigortalılık oranının artırılması, ormanla ilgili mülkiyet sorunlarının çözülmesini hedefleyen düzenlemeler de var.

Orman yangınlarında yaşamını yitiren orman personeli ile diğer kamu görevlileri ve gönüllülere şehit statüsüne alınması, ormanların daha etkin korunmasına yönelik düzenlemelerin de yer aldığı Yasa, orman köylülerinin yakacak odun ve ev yaparken kullanacağı keresteyi yüzde 70 daha ucuza alabilecek.

A101 26 Aralık Perşembe aktüel kataloğu yayımlandı Galatasaray, Kayseri'yi ezdi geçti Maximin, Mourinho'yu hayal kırıklığına uğrattı Türkiye'nin en zeki illeri belli oldu! AFAD duyurdu: Muğla açıklarında deprem İstanbul'da polise saldırı: Şüpheliler gözaltında