Taha Akyol ve Akif Beki’den Bahçeli’ye yanıt: 'Eli sopalı adamlara hiç özenmedim'
Gazeteciler Taha Akyol ve Akif Beki, kendilerini hedef gösteren Bahçeli'ye cevap verdi. Beki, "bu organize siyasi şiddet" diye ifade ettiği olayları aydınlatmanın önemine dikkat çekerken, Akyol ise hiçbir zaman "eli sopalı adamları" olmadığını söyleyerek, gazetecilik faaliyetlerini referans verdi.
Karar gazetesi yazarları Taha Akyol ve Akif Beki, kendilerini hedef gösteren MHP lideri Devlet Bahçeli’ye yanıt verdi. Akyol, “Allah’ıma hamd olsun, eli sopalı adamlarım yok, hiç de özenmedim” değerlendirmesini yaptı. Beki ise, “Geriye, tanık olduğumuz bu organize siyasi şiddeti bütün arka planı ile aydınlatmak kaldı. Ve azmettiricileri dahil, bütün karanlık bağlantılarını ortaya çıkarmak. Tahrik ve teşvik edenlerle birlikte bütün faillerini yakalayıp adalete teslim etmek” diye yazdı.
Bahçeli, Davutoğlu ile Karar yazarlarını hedef alarak, “Kiralık köşe yazarları, MHP’yi hafife almasınlar, MHP’ye kara çalmasınlar. Bilhassa Taha Akyol MHP’yi bilir, tavsiyem mezkur sipariş üzerine yazan isimlerle birlikte Serok Ahmet’e bizi acilen anlatmasıdır” demişti.
Karar gazetesi yazarı Taha Akyol, kendisini hedef gösteren Bahçeli’nin ismini kullanmadan köşesinde yanıt verdi. Akyol yazısında, “Bir düşünce mirası olarak milliyetçiliği ‘haddeden geçmemiş’ şiddet içgüdülerinin seviyesine düşürmekten herkes sakınmalıdır; düşünceye de ülkeye de zarardır. Bana ve yazar arkadaşlarıma hakaret edenlere, hedef gösterenlere benim söyleyeceğim budur” dedi.
Akyol, “Allah’ıma hamd olsun, eli sopalı adamlarım yok, hiç de özenmedim. Elimde kalemim var sadece; kitaplarımı, belgesellerimi, yazılarımı yazdığım kalem” diye belirtti.
'ŞİDDETE BAŞVURMAYI PRENSİP OLARAK REDDETMİŞTİ'
Karar gazetesi yazarı Akif Beki ise, Bahçeli’nin Karar gazetesi yazarları Taha Akyol, Elif Çakır ve Yıldıray Oğur’u hedef aldığı açıklamasına, yazısıyla tepki gösterdi.
Beki yazısında, “MHP’li Semih Yalçın, tartıştığı Gelecek Partili Selçuk Özdağ’a saldırıyla ilgi ve bilgisini reddetmedi sadece. Şiddete başvurmayı prensip olarak da reddetmişti. Yanlış ve gayrimeşru bulduğunu söylemişti. Bırakın onaylamayı ve arkasında olmayı, tamamen karşısında olduğunu açıkça belirttikten sonra ise şöyle demişti: ‘Bu hareketin delisi çoktur, talimat dinlemezler’. ‘Biz kalemle ve dil ile mücadele ederiz. Şiddetle bizim işimiz olamaz. Ülkücü gençler artık sokaklarda değiller. O durum 80 öncesinde kaldı’ dediği halde, nihai cümlesi kafaları karıştırmıştı” ifadelerine yer verdi.
Beki, “MHP lideri Bahçeli dün, o cümlenin yol açtığı soru işaretlerini de reddetti. ‘MHP’yi, tarafı olmadığı saldırılarla ilişkilendirmeye ve yargılamaya cüret bühtandır, komplodur’ dedi. Saldırılarla ilişkinin, hiçbir yanlış anlamaya mahal bırakmayacak netlikte reddi, önemli ve sevindirici. Fakat açıklamadaki, Karar gazetesini ve yazar arkadaşlarımızı hedef alan ifadeler kabul edilemez” dedi.
'ÜLKEYİ KARANLIĞA SÜRÜKLEMEK İSTEYEN ALÇAK OYUN'
Beki, “Siyasilerin, sözlerinden etkilenebilecek taraftarlarını hesaba katmaları gerekir. Hedef gösterici nefret söylemlerinden kaçınma sorumluluğuyla konuşmaları, her zaman beklenir. Ama özellikle bu ortamda sözlerini, çok daha dikkatli ve özenli seçmeleri beklenmez mi! Bahçeli’nin asıl mesajlarına gelince, şunları önemsedim. Şiddete sevdalı olmadıklarını, bilakis eleştiri özgürlüğüne ve farklı görüşlerin hayat hakkına saygı duyduklarını, ‘Ya devlet başa ya kuzgun leşe’ ilkesiyle kavga ve karışıklıkta hayır görmediklerini, MHP’nin sokakta işinin bulunmadığını, sokaktaki tuzak ve tertipleri bildiklerini, ülkeyi karanlığa sürüklemek isteyen alçak oyun ve planların farkında olduklarını, kendilerini saldırılarla ilişkili ve suçlu gösterenlerin komplo kurduğunu, partilerine kara çalındığını ve iftira atıldığını söyledi” ifadesini kullandı.
Beki, “Ömer Çelik dışındaki AK Parti ve Cumhurbaşkanlığı sözcüleri de saldırıları kınadılar. Sorumluların adalet önüne çıkarılacağına söz verdiler. İktidarın bu seferki tepkileri, başlangıç için hayra alamet… Çubuk’ta linç edilmekten ve diri diri yakılmaktan canını zor kurtardıktan sonra Kılıçdaroğlu’na dedikleri gibi… Mağdurlara, uğradıkları saldırının suçunu kendilerinde aramaları yine söylenmedi, saldırganlara hak verilmedi bu kez. Geriye, tanık olduğumuz bu organize siyasi şiddeti bütün arka planı ile aydınlatmak kaldı. Ve azmettiricileri dahil, bütün karanlık bağlantılarını ortaya çıkarmak. Tahrik ve teşvik edenlerle birlikte bütün faillerini yakalayıp adalete teslim etmek” diye yazdı.