Suriyeli sığınmacılara Türkçe çağrısı yaptı "Devletin kurallarına ve kanunlarına harfiyen riayet edecekler" dedi. Göç İdaresi Başkanlığı Uyum ve İletişim Genel Müdürü Dr. Gökçe Ok, tv100'de önemli açıklamalar yaptı
Türkiye'nin en önemli sorunlarından biri haline gelen sığınmacılarla ilgili konular tv100'de masaya yatırıldı. "Suriyeliler nasıl geri dönecek? Yeni göç dalgaları nasıl engellenebilir?" gibi sorulara Göç İdaresi Başkanlığı Uyum ve İletişim Genel Müdürü Dr. Gökçe Ok, cevap verdi. Ok, Suriyeli sığınmacılardan ne beklediklerini açıkladı. Gökçe Ok, Türkiye'de ne kadar göçmen sayısını da net olarak açıkladı.
Suriyeliler nasıl geri dönecek? Yeni göç dalgaları nasıl engellenebilir? Göç İdaresi Başkanlığı Uyum ve İletişim Genel Müdürü Dr. Gökçe Ok, tv100'de Pazar Siyaseti'ne konuk oldu ve Pınar Işık Ardor'un sorularını yanıtladı.
İşte Gökçe Ok'un açıklamaları:
Göç yönetiminden kaynaklandığı düşünülen sorun alanlarını ve göçmenlerin ülkemizde kaldığı süredeki uyum problemlerini tartışıyoruz. Göç kavramsal düzeyde tartışılmalı, medyatik ya da magazin yönüyle değil. Çünkü insanlık tarihi kadar bir olgu.
Buna devlet yönetimi şöyle bakıyor. İçinde turistlerin de olduğu belirli bir işi yapmak üzere ülke değiştirenlere düzenli göç diyoruz. İkincisi bir savaş halinde yerinden ve yurdundan edilen hepsi uluslararası korumanın teminatı altında.
Vizesini alarak amacına uygun olarak gelen ve kalışını gerekçelendiren insan sayısı 1 milyon 414 bin 776. Bunların bütün bilgileri alınıyor parmak izlerine varıncaya kadar. Bununla birlikte getirdikleri belgeler sistemimize işleniyor, bu insanlarla mülakat yapılıyor. İkamet izinle kalanların sayısı 1 milyon 414 bin 776. Geçici koruma altındaki Suriyelilerin sayısı 3 milyon 762 bin 899 kişi. Uluslararası koruma kapsamında bulunanların sayısı ise 320 bin 68 kişi.
Evrensel hukuka uygun olarak deniliyor ki göçmenler sığınma hakkını ve taleplerini kullanabilirler. Hiç kimseye ‘Gelmeyeceksin, sığınmayacaksın’ denilemez. Sığınanlar yerinden edilemez, bir üçüncü ülkeye yerleştirilemez.
2011’deki insani krizden sonra 500 bin insan hayatını kaybediyor. Rejim tarafından 10 bin insan işkence edilerek öldürülüyor. Şu anda yaklaşık 14 milyon insan, sivil insani yardımlara muhtaç hale geldi.
Suriye’den gelenlerin yüzde 65’i yaşlı, kadın, çocuk, yetimler ve dezavantajlı gruplardır. Geriye kalan 17-65 yaş arası nüfusun erkekleri de var kadınları da var ama ‘Suriyeli genç erkekler neden geldi, niye vatanlarını korumadılar?’ bu doğru bir bilgi değildir.
İkinci basamak sağlık hizmetleri için onlarda para vermek mecburiyetindeler. Kimseye özel bir muamele yok. Sadece ve sadece toplum sağlığını stabilize etmek için uygulanan birinci basamak temel sağlık hizmetleri.
Yabancı nüfusu il, ilçe ve mahallelerde yüzde 25’i geçemez. Yılbaşından beri bu böyledir. 12 ilimizde yeni hiçbir kayıt almıyoruz. İş adamlarına, farklı ilden üniversite kazanmış ve ölümcül hastalığı olanlara kolaylıklar sağlıyoruz.
Düzensiz göçle mücadele için saygıdeğer Cumhurbaşkanımızın kararıyla Göç İdaresi Genel Müdürlüğü, Göç İdaresi Başkanlığı’na dönüştü. 5 tane yeni genel müdürlük kuruldu. Burada biz kapasitemizi artırıyoruz.
Suriyeli kardeşlerimizden istediğimiz bir şey var. Olmazsa olmaz, güzeller güzeli Türkçeyi günlük yaşamlarında kullanacaklar ve öğrenecekler. Devletin kurallarına ve kanunlarına harfiyen riayet edecekler. Kimsenin kara kaşı, kara gözü için bunlardan vazgeçmeyiz.
"Operasyonlar ve tedbirler olmasaydı şu an Türkiye'de 10 milyona yakın Suriyeli vardı"
2011'deki insani krizden sonra 500 bin insan hayatını kaybetti. Esed tarafından 10 bin insan işkence edilerek öldürüldü. Bu rakamlar önemlidir. Suriye'de rejim tarafından 200'den fazla kimyasal silah saldırısı gerçekleştirildi. Şu anda 14 milyon isan sivil insani yardımlara muhtaç durumunda. Tablo burda şuan böyle. 7 milyon insan yerinden edildi. 6.8 milyon insan Suriye'yi terk etmek zorunda kaldı. Bunların 1 milyonu Avrupa'ya geçti. 3 milyon 762 bin 889 kişi Türkiye'de. Artık, Fırat Kalkanı, Barış Pınarı ve Zeytindalı bölgelerinden Türkiye'ye göç gelmiyor. Operasyonlar ve tedbirler olmasaydı şu an Türkiye'de 10 milyona yakın Suriyeli vardı. Son 11 yıldır 200 binden fazla kişi Türkiye vatandaşı. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığına aldığımız Suriyelilerin 113 bini reşit. 87 bini çocuk 18 yaş altı. Neye göre vatandaşlık veriyoruz noktasında ise Türkiye'ye her alanda katma değer katacağına inanadığımız, günlük Türkçe konuşma becerisi olan, kendini ifade edebilen belirli bir meslek grubunda ön plana çıkmış kişilere vatandaşlık veriyoruz.
"Türkiye'de mülk edinemez, memur olamazlar"
Hatay meselemizden dolayı Suriyeliler, Batı Anadolu'daki meselelerimizden dolayı Yunanistan vatandaşları Türkiye'de mülk edinemezler. Bilinmesi gereken şey şudur: Suriye Arap Cumhuriyeti'nden ister sığınmacı olmak yoluyla gelsin, isterse vizeyle pasaportuyla legal olarak düzenli olarak gelsin hiç kimse Türkiye'de taşınmaz alamaz. Belirli meslekleri yapamazlar. Diş hekimi, avukat olamazlar. Bunlar çok açıktır ve bugünün meselesi de değildir. Yabancılar, Türkiye'de memur olamazlar, dolayısıyla öğretmenlik ve doktorluk mesleğini de icra edemezler. Özel sektörde çalışma Bakanlığı'nın izniyle yeterli şartlar sağlanırsa "yabancı uyruklu öğretmenlik" sıfatıyla çalışabilir. Biz de yok mu böyle öğretmenler? Elbette var. İngiliz, Japon, Portekiz, Çinli...