Suriye rejiminin kaybettiği Hama neden stratejik öneme sahip?
Suriye'de Halep ve Tel Rıfat'ın ardından Heyet Tahrir Şam'ın (HTŞ) başını çektiği silahlı gruplar, Hama kent merkezine girdi. Suriye'deki iç savaşın başından bu yana ilk kez Şam yönetiminin kontrolünden çıkan Hama, stratejik önemiyle dikkatleri çekiyor. Silahlı grupların Humus'a ilerlemesi durumunda başkent Şam'ın bulunduğu bölgenin Akdeniz'le irtibatı kopabilir.
Suriye'deki iç savaşın başından bu yana kent merkezi ilk kez tümüyle Suriye rejiminin kontrolünden çıkan Hama ili, çatışmaların gidişatında Humus üzerinden Lazkiye ve Şam'ı etkileme potansiyeli nedeniyle stratejik konuma sahip.
Suriye'nin en büyük kentlerinin, nüfus yoğunluğunun, verimli arazilerin, denize ulaşımın ve başkent Şam'ın bulunduğu batı kesimlerinde yer alan Hama, bu hattın ortasında olması nedeniyle Suriye rejimi için hem kuzey-güney hem de ülkenin kalan kesimleriyle bağlantısını sağlayan merkezi bir konumda yer alıyor.
Halep'ten gelip Hama'dan geçen M5 karayolu, Humus ve ardından Şam’a ulaşarak ülkenin en büyük illerini birbirine bağlıyor.
Hama'nın rejim karşıtı grupların kontrolüne girmesiyle başkent Şam'ın İdlib ve Halep'le bağlantısı da koparken, başkentin aynı zamanda rejim karşıtı grupların ilerleme istikametinde yer alması rejim açısından daha büyük bir tehlike anlamına geliyor.
İç savaş boyunca Hama'nın Suriye rejimi açısından bir diğer önemi, merkezi konumu nedeniyle askeri gücünün ağırlık noktasını burada kurmuş olmasıydı.
Havalimanları, silah üretim tesisleri, silah depoları gibi önemli bir altyapılar Hama ile Humus arasında konuşlandırılmıştı.
Hama'nın bir diğer önemi, Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed'in memleketi olan ve ülkenin Akdeniz'e açılan kapısı durumundaki Lazkiye'ye açılan bir kapı olması.
Rejim karşıtı grupların Hama'dan Humus'a ilerlemesi durumunda başkent Şam'ın bulunduğu bölgenin Akdeniz'le irtibatı kopabilir.
HAMA'DA YAŞANAN KATLİAMLAR
Suriye'de 2011 yılında halkın özgürleşme talepleriyle başlayan hareketlerin rejim tarafından şiddetle bastırılmak istenmesi üzerine patlak veren iç savaş sürecinde, halk kitleleri ve daha sonraki aşamada ise silahlı muhalifler Hama'da oldukça etkili bir rol oynadı.
Barışçıl gösterilere katılan sivillerden binlercesi rejim güçleri tarafından öldürüldü.
Silahlı muhalefetin ortaya çıkmasının ardından, Hama kent merkezi kısmen rejim karşıtı grupların kontrolüne girdiği dönemler olsa da, ağır silahlara sahip rejim ordusu karşısında bu gruplar tümüyle hakimiyet sağlayamadı.
Ancak Hama'nın adının katliamla özdeşleştiği asıl olaylar 1982'de cereyan etti.
Şubat 1982'de dönemin Suriye Devlet Başkanı Hafız Esed, Müslüman Kardeşler'e karşı geniş çaplı bir askeri operasyon başlatarak bunu en az 30 bin sivil öldürüldüğü bir katliama çevirdi. Rejimin alıkoyduğu en az 17 bin sivilden de haber alınamadı.
Katliamda 88 cami, 3 kilise ve çok sayıda tarihi eser de tahrip edildi.