'Sungurlar'ın yapımcısından ilk açıklama: Devam edeceğiz
Eskişehir’de gözaltına alınan ve dün gece İstanbul’da serbest bırakılan ’Sungurlar’ dizisinin yapımcısı Salih Asan açıklamalarda bulundu.
Özgür Hukuk Platformu tarafından bugün öğle saatlerinde Eskişehir Adalet Sarayı önünde 14 Aralık Operasyonu ile ilgili basın açıklaması yapıldı. Yaklaşık 300 kişinin katıldığı basın açıklamasına önceki gün Eskişehir’de gözaltına alınıp İstanbul’a götürülen ve dün gece serbest bırakılan STV yapımcısı Salih Asan da katıldı. Basın açıklamasını STV yönetmeni Engin Koç’un avukatı Turgay Balaban okudu. Balaban, 14 Aralık’ta gözdağı ve yolsuzluk iddialarını örtme operasyonu yapıldığını öne sürürken, şöyle dedi:
"Torba Yasa ile kabul edilen makul şüphe rejiminin her bireyin hürriyet, konutdokunulmazlığı, mülkiyet ve haberleşmenin gizliliği hakkına açık ve ağır bir saldırı olduğunu, kapalı devre sulh ceza hakimliği sisteminin gerekçesiz ve keyfi tutuklamaları kurumsallaştırdığını, avukatların dosya incelemesi hakkının kısıtlanmasının 77 milyon vatandaşımızın savunma hakkına saldırı teşkil ettiğini haykırmak için buradayız. Torbadan çıkan şüpheli ve avukatların soruşturma dosyasını incelemesi ve dosyadan örnek almasının kısıtlanmasına dair değişiklik de 14 Aralık’ta ilk kez uygulanmıştır. Belirtmek isteriz ki, Hitler’e karşı çıkıp engel olmaya çalışan vatan hainlerinin, asıl vatansever olduğunu sonra anlaşılmıştır. Kim ne derse desin, bu topluluk, dün nasıl doğrunun yanında yer aldı ise, bugün de yanlışın karşısında duracak ve demokratik bir zeminde yakmadan, yıkmadan mağduriyetini haykıracak, zalimlere asla biat etmeyecektir."
BUGÜN NE DEĞİŞTİ?
Yapımcı Salih Asan da yaptığı konuşmada yaklaşık 40 saat gözaltında tutulduklarını, ’Sungurlar’ dizi filmini çekmeye devam edeceklerini söyledi. Asan, bir terör örgütüne yönelik operasyon kapsamında başka bir terör örgütü icat etmek maksadıyla ve gayesiyle gözaltına alındıklarını iddia ederken şöyle konuştu:
"Hiçbir anlam veremediğimiz şekilde bundan 7 sene önce bugün Türkiye’yi idare eden siyasi iktidarın Başbakan Yardımcısı konumundaki insanların dahi ’Takdir ve ibretle izliyoruz. Ülkemiz, birlik, beraberlik, kardeşliğimize çok hizmetler ediyorsunuz’ dediği bu dizinin 2 bölümünde geçen 2 kelime üzerinden bir algı ve intikam operasyonu yapılıyor. HAS Parti Genel Başkanı şuanda Başbakan Yardımcısı olan Numan Kurtulmuş beyefendiyle tanışma şerefine eriştiğimde İstanbul-Konya uçuşunda bana; dizimizi çok seyredemediğini ancak etraftan, eşinden, dostundan duyduğunu ve çok yararlı işler işlediğimizi, çok yararlı projelerle bu milletin birlik harcına katkı sağladığımızı o gün söyleyen Sayın Numan Kurtulmuş Beyefendi bugün ne değişti? Bir terör üyesi yaftasıyla bizi terörle mücadele şubelerinde bekletiyorsunuz. Sayın Başbakan Yardımcımız Bülent Arınç; Konya programlarınızda 'Tek Türkiye’ dizisi oyuncularımızla sizi tanıştırdığımızda eşi hanımefendinin ve kendinizin bu diziyi hayranlıkla ve ibretle izlediğinizi, bu ülkeye, bu millete ciddi katkılar da bulunduğunu söylediğiniz o günden bugüne ne değişti? Biz halen durduğumuz yerdeyiz. Tek Türkiye, tek devlet ve tek bayrak diyoruz. Vazifemizi sürdürmeye devam edeceğiz. Sungurlar dizimizle yine milletimize, ülkemize hizmet etmeye devam edeceğiz."
Salih Asan gözaltındayken kendilerine çeşitli sorular yöneltildiğini anlattı. Kaç yıldan bu yana bu şirkette çalıştığı ve görevinin tam olarak ne olduğuna dair sorularla karşılaştığını anlatırken, şöyle konuştu;
"2009 yıllarında soruşturma ve kovuşturmaya konu olan örgütün adını sordular. ’Biz bir dizi de yapımcıyız’ dedim. Dizinin son bölümünde yayınlanan bir kısımda bu örgütün adı zikredilmiş. Zaten basına yansımış. Böyle bir örgüt adı var. Zaten bu dizi, dizi kurmaca. Kurmacalar var. Yazarlarımız tabi ki gündemle ilgili, gazeteköşelerinden, haberlerinden, şundan bundan ilham alarak hikayeler oluşturuyorlar. Bunun ötesi yok. Netice itibariyle bir örgüt, örgütse örgüttür. Değilse değildir. Bunun soruşturmasını, kovuşturmasını yapacak dizi senaristleri, dizi yapımcıları, dizi yönetmenleri değil ki. Böyle anlam veremediğimiz garip garip sorularla karşılaştık."
Basın açıklamasına katılanlar çeşitli sloganlar attıktan sonra Adalet Sarayı önünden sessizce ayrıldı. (DHA)