STK'lar bakanlığı uyardı: Çocukları alet etme!
Çocuk pornografisi konusunda şeffaf olmayan engelleme, filtreleme yerine bilinçlendirme gerekiyor.
İçişleri Bakanlığı’nın, Net Clean adlı İsveçli bir yazılım firmasıyla internette zararlı bulduğu içeriklerin Türkiye’den görünmesini engelleyen bir sistem kurmak için çalışmalar yürüttüğünün kamuoyuna yansımasından sonra sivil toplum kuruluşları (STK) “Sansür ve gözetim faaliyetlerine çocukla ilgili hassasiyetleri alet etme!” adıyla bir deklarasyon yayınladı.
Çocuk pornosuna önlem diye İsveçli şirketten 40 milyon Avro’ya yazılım almak için görüşmeler yaptığına işaret eden STK’ler hükümetin, istediği kelimeleri tek tek sansürleyebileceğini vurguladı. Aralarında Alternatif Bilişim Derneği, Başak Kültür ve Sanat Vakfı, Bebek Ruh Sağlığı Derneği, Çocukları, Kadınları ve Aileleri Koruma Derneği, Demokrat Bilgisayar Mühendisleri, Diyarbakır Barosu Çocuk Hakları Merkezi, Gündem Çocuk Derneği, İnternet Teknolojileri Derneği, İnternet Yayıncıları Derneği, İsveç Dijital Hak ve Özgürlükleri Derneği, Türk Psikologlar Derneği’nin de aralarında bulunduğu STK’lerin deklarasyonunda şu taleplerde bulunuldu:
* Çocuğun cinsel sömürüsüne karşı olan ve çocuk pornografisiyle mücadelenin önemine ve gerekliliğine inanan kurumlar olarak; çocuk haklarının insan haklarının bir parçası olduğu bilinciyle, çocuğun korunması konusundaki düzenlemelerin insan haklarına uygun olması gerektiğini düşünüyoruz.
* Çocuğu nesneleştiren ve cinsel haz aracı haline getiren çocuk pornografisi ile mücadelede, şeffaf olmayan “kısıtlama” ve “filtreleme” yerine uluslararası insan hakları belgelerinde öncelikli müdahale alanları olarak tanımlanan“tüketici talebini” azaltmaya yönelik bilinç yükseltme ve hukuki önlemleri geliştirme alanlarına öncelik verilmesi gerektiğine dikkat çekmek istiyoruz.
* Çocuk pornografisiyle mücadelenin Türkiye’nin de onayladığı Çocuk Haklarına Dair Sözleşme ve Çocukların Satılmaları, Çocuk Fuhuşu ve Pornografisi Konusundaki İsteğe Bağlı Protokol doğrultusunda önemli ve öncelikli bir alan olduğunu çok iyi biliyoruz. Ancak hükümetin izlediği yöntemlerin etkisiz, sosyal medya ve özellikle de Twitter ile ilgili yaklaşımı nedeniyle şüphe uyandırıcı ve tedirgin edici olduğunu düşünüyoruz.
* Çocuk pornografisi ile mücadele konusunda harcanması düşünülen 40 milyon Avro gibi büyük bir kaynağın daha etkili yöntemlere, şeffaf ve genel insan hakları esaslarına uygun bir şekilde aktarılmasını istiyoruz.
Söz konusu yazılımın satın alma işleminin iptalini, çocuk pornografisini önlemeye yönelik hukuki önlemleri geliştirmeyi ve bu alanda yapılacak kamu harcamalarının daha şeffaf ve ilgili tarafların görüşleri de alınarak yapılmasını istiyoruz.
Şehirban Kıraç/Cumhuriyet