Son Dakika... Dilan Polat - Engin Polat hakkında karar! 'Yasa dışı bahis' iddiasıyla harekete geçilmişti
Kara para aklama iddiasıyla tutuklanıp serbest bırakılan Dilan Polat - Engin Polat çiftinin dava dosyasının yasa dışı bahis dosyası ile birleştirilme talebi hakkında karar verildi.
İstanbul'da, "suç işlemek amacıyla örgüt kurma, yönetme", "suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini aklama" ve "Futbol ve Diğer Spor Müsabakalarında Bahis ve Şans Oyunları Düzenlenmesi Hakkında Kanun'a muhalefet" suçlarından hakkında açılan dava kapsamında tutuklu bulunan Dilan Polat - Engin Polat tahliye edilmişti. Tahliyenin ardından sosyal medya paylaşımları ve partiler tekrar başlamıştı.
Polatların suç örgütü kurma iddiası dosyası ile yasa dışı bahis iddiası dosyalarının birleştirilmesi istenmişti, mahkeme dosyalardaki sanıkların ayrı olduğunu belirterek talebi reddetti.
Kararda şu ifadeler yer aldı:
Bu açıklamalar doğrultusunda mahkemize ait 2024/... E. Sayılı dosya ve Mahkemenize ait 2024/....Sayılı dosya incelendiğinde mhakememize hitaben düzenlenen iddianamede 59 sanık hakkında Suç İşlemek Amacıyla Örgüt Kurma, Örgüte Üye Olmak suçundan TCK'nun 220/1 ve 7258 Sayılı Yasanın 5.b-c Maddesine Muhalefet suçundan cezalandırılmaları talebi ile kamu davasının açıldığı; mahkemenize hitaben düzenlenen iddianame ile ise 28 sanık hakkında aynı suçlardan cezalandırılmaları talebi ile kamu davasının açıldığı anlaşılmış olup, her iki dava dosyasının sanıklarının tamamen ayrı kişilerden oluştuğu ve bu anlamda CMK'nun 8. Maddesinde düzenlenen subjektif şartın gerçekleşmediği açıktır.
Yine CMK'nun 225. Maddesinde yer alan ve iddianame ile bağlılık (davasız yargılama olmaz) kuralı olarak adlandırılan kural çerçevesinde yapılan değerlendirilmede; her ne kadar atılı suçlar aynı ise de, düzenlenen iddianamelerde, idda edilen örgütlerin çalışma şekillerinin tamamen farklı olduğu (örgüt şemalarının ayrı ayrı çizildiği, örgüt yönetici, lider ve üyelerinin aynı aynı değerlendirildiği, banka hesap hareketlerinin tamamen ayrı olduklarının iddia edildiği, aktarılan paraların farklı şirketler üzerinden toplandığının iddia edildiği, kullanılan panel ve arayüzler ile program isimlerinin iddianamelerde farklı olduğu vb.) hususlar dikkate alındığında objektif bağlantıdan da söz edilemeyeceği değerlendirilmektedir. Nitekim mahkemenizce de birleştirme talep yazısında, suç işlemek için örgüt kurma suçu yönünden birleştirmenin talep edilmediği, sadece 7258 sayılı Yasaya muhalefet suçundan açılan davanın birleştirilmesinin talep edildiği, bu hali ile objektif, subjektif ve geniş bağlantının mahkemeniz davaları arasında olduğu sabittir.
Son olarak davaların birleştirilmesi için Yasa'da öngörülen geniş bağlantının da davalar arasında mevcut olmadığı, nitekim yukarıdaki Yargıtay Ceza Genel Kurulu kararında da açıklandığı üzere, CMK'nın 11. maddesinde aynı mahkemenin, bakmakta olduğu birden çok dava esnasında bağlantı görmesi halinde birleştirme kararı verilebileceği hüküm altına alınmıştır.
Sonuç olarak; her ne kadar mahkemenize hitaben düzenlenen iddianamede bir tanık beyanında yer alan ve iddianamelerde örgüt liderleri olarak değerlendirilen iki sanığın bir dönem birlikte çalıştıkları yönündeki beyanı doğrultusunda davaların birleştirilmesi talep edilmiş ise de; yukarıda açıklandığı üzere davalar arasında objektif, subjektif ve geniş bağlantının mevcut olmadığı, bu hali ile davaların birleştirilmesi durumunda, sanık sayıları, olayların karmaşıklığı, sanıklar ve iddia edilen eylemler arasındaki ayrılıklar dikkate alındığında, davaların birleşmesi halinde sanıkların savunma hakkının kısıtlanmasına sebebiyet vereceği, usul ekonomisi ilkelerine aykırı olarak makul sürede yargılanma hakkı ile adil yargılanma hakkını ihlal edeceğinden birleştirme talebine muvafakat verilmemiştir.
Bilgilerinize rica olunur.