Son Dakika... Cumhurbaşkanı Erdoğan Meclis Genel Kurulu'na hitap etti: Sivil anayasa çağrısı yaptı! İsrail'in bir sonraki hedefi Türkiye...

Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) 2 aylık aranın ardından yeni yasama yılına bugün başladı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TBMM Genel Kurulu'na hitap ediyor. Erdoğan, İsrail'e sert sözlerle tepki gösterdi. Erdoğan, "Utanç verici bu tabloya rağmen bazı ülkeler İsrail'e destek sağlamaya devam ediyor. Diğer ülkeler de susarak bu vahşete ortak oluyor. İsrail ne yaparsa yapsın er ya da geç durdurulacak" dedi. İç siyasete yönelik de Erdoğan, 1982 Anayasası'nın miadını doldurduğunu söyledi.

Kaynak: Medyatava Haber Merkezi

Meclis, 2 aylık aranın ardından yasama çalışmalarına yeniden başlayacak. 28. Dönem 3. Yasama Yılı'nın başlaması dolayısıyla bugün ilk olarak Meclis Atatürk Anıtı'na çelenk konuldu, saygı duruşunda bulunuldu ve İstiklal Marşı okundu. Anıttaki törenin ardından TBMM Genel Kurulu saat 15.00'te açıldı.

TBMM Genel Kurulu'na ilk giden parti lideri MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli geldi. Yeniden Refah Parti Genel Başkanı Fatih Erbakan AK Parti sıralarını pas geçti. İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli tokalaştı.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel ise tüm liderle tokalaştı.

TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, birleşimi açmasının ardından sunuş konuşması yaptı.

Kurtulmuş, "Demokrat, katılımcı, kuşatıcı, özgürlükçü ve güçler ayrımını esas alan yeni bir anayasa ile Türkiye'ye nefes aldırmak mümkün olacaktır." dedi.

Kurtulmuş, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı Genel Kurula takdim etti.

Erdoğan Meclis Genel Kurulu'na hitap etti.

İsrail'in Lübnan ve Gazze'ye gerçekleştirdiği saldırıları sert bir dille eleştiren Erdoğan, "İsrail'in bir sonraki hedefi Türkiye. Israrlı terör, saldırganlık hemen yanıbaşımızda. Karşımızda bir devlet değil, katil sürüsü var" şeklinde konuştu.

Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şöyle:

Aziz milletim, sayın başkan, değerli vekiller. Sizleri en kalbi duygularımla selamlıyorum. TBMM'nin 28. dönem 3. yasama yılının ülkemize milletimize hayırlı olsun.

Meclis'imizin ilk başkanı Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve kurtuluş savaşımızın gazi ve şehitlerini saygı ile yad ediyorum. 28. dönem meclisimiz ilk 2 yasama yılında yoğun faaliyet içinde oldu. Şükranlarımı ifade etmek istiyorum. Önümüzdeki yasama yıllarında da meclisimiz özverili yasama yılı geçirecek ve milletin ihtiyacı olan kanunları çıkaracaktır. Hepiniz için hayırlı bereketli, verimli bir yıl olmasını Allah'tan niyaz ediyorum. Arkadaşlarıma başarılar diliyorum.

TBMM, 23 Nisan 1920'de açılmış, milli mücadeleyi sevk ve idare etmiş, istiklal harbimizi zafere taşımız 29 Ekim 1923'te de cumhuriyeti kurmuştur. Türkiye parlamento tecrübesi ile asırlarca birikime sahiptir. Milletimiz Selçuklu'dan günümüze istisnai milletlerden biridir. Meclis'imiz milletimizin hürriyetinin somut nişanesi olarak daima var olacak, nice seneler milletimize alnının akıyla hizmet edecektir.

Milletimiz gazi ünvanını bileğinin gücü ile elde etmiştir. 15 Temmuz'da bombalanan meclis'imiz vekillerimiz sayesinde milletimize cesaret vermiş ve meclisini savunarak gazi ünvanını bir kez daha teyit etmiştir. Bu meclis şartların en çetin olduğu dönemlerde bile bir çıkış yolu bulmayı başarmıştır. Bu meclis, arkamızda yazan "Hakimiyet kayıtsız şartsız milletindir" şiarına hakkı ile sahip çıkmıştır.

12 Eylül askeri darbesi sonrasında silahların gölgesindeki mevcut anayasa milletimize biçilmiş dar bir gömlektir. İrili ufaklı 20'den fazla değişiklik milletin memnuniyetsizliğini göstermektedir. 82 anayasasının miadı doldu. Büyük hedef ve iddialarını gerçekleştirmemiz yeni uzlaşmacı özgürlükçü sivil anayasa ile mümkündür. Yeni sivil anayasa ihtiyacı kendini günden güne daha fazla belli ediyor. Ak parti ve cumhur ittifakı olarak kendi hazırlıklarımızı titiz şekilde yapıyoruz. Tüm fikirlere kapımızı kapatıyoruz demek değildir. Her fikre saygı duyar her düşünceyi dinleriz. Kutuplaştırıcı değil uzlaştırıcı, yasakçı değil özgürlükçü olması temel ve sarsılmaz ilkemizdir. Milleti ve devleti birbirinden ayrı düşünmek mümkün değildir. Devlet milletin üzerimde değildir. millet de devletsiz ayakta kalamaz. Ne devletimizin zayıflatılmasına ne de milletin ayrıştırılmasına eyvallah etmeyiz. Yeni anayasa devleti ve milleti ayrı yerlere koyan değil devlet ile milleti kucaklaştıran niteliklere haiz olmalı.

Meclis'imizin yeni anayasa için daha fazla gayret göstereceğine inancımız tamdır. Toplumun tüm kesimlerini yeni ve sivil anayasa mücadelemize omuz vermeye davet ediyorum.

Toplumlar ve devletler de bir sisteme, nizama sahiptir. Düzen devletin ve milletin temel direğidir. Düzeni sağlayan kanundur. Bir devleti ayakta tutan adalettir. Milleti huzur içinde tutan adalettir. Devleti her türlü tehditten koruyacak olan adalettir. Çalışanı, sanayiciyi, tüccarı koruyacak olan yine adalettir. Suçlu elini kolunu sallayarak gezerken masum cezalandırılırsa adalet sarsılır. Kolluk kuvvetlerimiz adaletin tecellisi için büyük özveri ile çalışmaktadır. Menfur saldırı ile şehit edilen Şeyda Yılmaz başta olmak üzere tüm şehitlerimize minnet duygularımı ifade etmek istiyorum. Güvenlik güçlerimizi rabbim muhafaza buyursun.

Kanunların kendilerine çizdiği kanunlar çerçevesinde vazifelerini ifa etmeyi sürdürecekler.

Kanunların kendilerine çizdiği kanunlar çerçevesinde vazifelerini ifa etmeyi sürdürecekler. Kanun ve düzen dışına çıkanlar tereddüt edilmeden yargı karşısına çıkacaktır. Yargı mensuplarının da görevini yerine getirdiğini hatırlatmak isterim. Kanun sınırları kaldığı için kimse yargımızı yıpratmaya kalkışmamalı. Yargı mensuplarımızın tehdit edilmesine hiçbirimiz müsaade etmemeliyiz. Savcı ve hakimlerimizin suçu cezalandırma, karar ve infaz konusunda sıkıntıları varsa şüphesiz bu kanunların konuşulmasını gerektirir. Kanun koyucu ise TBMM'dir. Kanunlarımız infaz ve ıslah konularına eğilmeli milletin taleplerine kulak vermelidir. Meclis'imizin bu konuda daha hassas olacağına inanıyorum. El birliği içinde çalışarak adalet hizmetlerimizin standardını daha da yükselteceğiz.

Reform programlarımız meyvelerini veriyor. Gündemimizdeki birçok meseleyi geride bıraktık. Merkez bankası 98.5 milyar dolar olan 156 milyar doları aşarak cumhuriyet tarihinin en yüksek seviyesine ulaştı. Türkiye'nin artık rezerv meselesi yoktur. Cari açığı sürdürülebilir düzeye çektik. Gayretlerimiz ile 20 milyar dolar altına indi cari açık. İhracat 256 milyar dolar ile rekor kırdı. Turizmde 2023 yılını rekor ziyaretçi sayısı ve gelir ile kapattık. 1 milyon 105 bin ilave istihdam oluşturduk. Milli gelirimiz 1 trilyon doları geçerek 1 trilyon 119 milyar dolara ulaştı.

Kredi notu 3 kuruluş tarafından yükseltilen öteki ülke olduk. Türkiye'yi siyasi sebeplerle anılan gri listeden çıkardık. 114 milyar dolarlık ilave faturaya rağmen mali disiplinden taviz vermedik. Kararlı duruşumuzla enflasyonda düşüş trendine girdik. Gıda enflasyonu 4 yıl sonra aylık bazda negatife geldi. Vatandaşımız çarşı pazarda bu düşüşü daha fazla hissedecektir.

Deprem bölgesinin ayağa kaldırılması gündemimizin ilk maddesi. Yuvası yıkılan, yakınlarını kaybeden kardeşlerimizin yanından olacak, güvenli yuvalarını peyder pey teslim edeceğiz. İsrail'in Filistin'deki terör ve soykırım bugünlerde Lübnan'a uzandı. Dün işgal güçleri Lübnan'a karadan girdiğini duyurdu. İsrail bir yandan Gazze'de soykırım yaparken aynı anda bölge ülkelerini kendi ateşine çekmek için her türlü provokasyonu deniyor. Bütün bölgeyi ateşe atmayı amaçlayan Gazze'de 42 bin insanı katleden, şimdi de Lübnan'da katliama başlayan İsrail, dünyadan gereken tepkiyi almamakta. Bunu BM Genel kurulunda da ifade ettim. İsrail, Netanyahu isimli hitler benzeri kişinin yönetiminde soykırım işlemiştir. Utanç verici bu tabloya rağmen bazı ülkeler İsrail'e destek sağlamaya devam ediyor. Diğer ülkeler de susarak bu vahşete ortak oluyor. Ne yaparsa yapsın İsrail, er ya da geç durdurulacak. Kendini dev aynasında gören hitler gibi Netanyahu da aynı şekilde durdurulacak. Anaların, babaların ahı bu zalimleri rezil rüsva edecektir. Bugün batıdakiler başta olmak üzere devletlerin alnına yapıaşn o kara leke unutulmayacaktır. Halkı Müslüman olan o yöneticiler bu teröre sessiz kalması bir utanç vesilesi olarak asırlarca silinmeden kalacak. Bugün 360 gün oldu soykırım başlayalı. 42 bin kardeşimiz alçakça şehit edildi. İnsanlığa dar tüm değerleri ayaklar altına aldılar. Müslüman ülkeler bir ortak tepki göstermedi. Müşterek bir tavır dahi sergilenmedi. Hamas'ın kabul ettiği ateşkese zorlayıcı hiçbir adım atılmadı. Susmak, bu şebekenin saldırganlığından kurtaramayacak. Bu duygusuzluğun sona ermesi için hakkı savunmaya, zalimler karşısında dimdik durmaya devam edeceğiz. Siyonist lobinin itibar suikastlarına boyun eğmeyeceğiz.

Lübnan'dan sonra gözünü dikeceği yer açık söylüyorum bizim vatan topraklarımız olacaktır.. Netanyahu hayallerine Anadolu'yu da katıyor. Türkiye tarafsız olsun diyenlere, Hamas terör örgütüdür diyenlere sesleniyorum; karşımızda bir devlet değil kandan beslenen bir katil sürüsü var.

Karşımızda tüm bölgeyi ateşe atmaya niyetli işgal şebekesi var. Böyle bir katliam şebekesi karşısında zerre vicdan taşıyan kimse sessiz kalamaz. Sessiz kalanlar, yarın çocuklarınızın yüzüne nasıl bakacaksınız. İsrail'in saldırganlığı Türkiye'yi de içine almaktadır. Vatanımız için, bağımsızlığımız için bu saldırganlığa elimizdeki tüm imkanla karşı durmayı sürdüreceğiz.

Bedeli ne olursa olsun Türkiye İsrail karşısında durmaya ve dünyayı da bu onurlu duruşa davet edecektir. Bir insanlık cephesinin kurulması için Türkiye elinden geleni yapacaktır. Sayın Mahmud Abbas bu kürsüden hem sizlere hem dünyaya seslendi. İran'a, Yemen'e, Suriye'ye de saldırıyor.

Bu gazi meclis sadece Türkiye'nin değil dünyadaki mazlum halkların umudu olan Meclis'tir. Çevremizde bir canavar kontrolsüzce büyürken, yanı başımızda sınırlar yeniden çizilmeye çalışılırken Meclisi'miz vakar, sağduyu, uzlaşma içinde yol gösterici olacaktır.

Galatasaray, Kayseri'yi ezdi geçti Wanda Nara Siyah Tangasıyla Meydan Okudu! Maximin, Mourinho'yu hayal kırıklığına uğrattı Şakir Paşa Ailesi'ndeki yatak sahneleri alev aldı! AFAD duyurdu: Muğla açıklarında deprem FLAŞ! Altın Alım Zamanını Çok Net Olarak Açıkladı