Son Dakika... Cumhurbaşkanı Erdoğan CHP'yi eleştirdi! İzmir en karanlık dönemini yaşıyor
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti İzmir 8. Olağan İl Kongresi'nde önemli açıklamalarda bulundu. CHP'yi eleştiren Erdoğan konuşmasında, "İzmirli görüyor. Sizlere soruyorum, topunun birden İzmir'e tırnak ucu kadar bir hizmeti dokundu mu? Çünkü yapılan hiçbir şey yok. Geride hiçbir hizmet bırakmadılar ama İzmir'e gelip yediler, içtiler, dağıldılar" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti İzmir 8. Olağan İl Kongresi'nde önemli açıklamalarda bulundu.
CHP'ye sert eleştirilerde bulunan Erdoğan, "Sadece son 10 yerde yaşananlar bile şehrin CHP'li yöneticiler tarafından nasıl bir garabet içerisine sokulduğunun göstergesidir. Ülkenin en pahalı suyunu İzmirlilere içirirler. Kötü yönetimden dolayı işçi maaşlarını ödeyemedikleri için temel hizmetler bile aksar. Bir zamanlar medeniyet sembolü İzmir, tarihinin en karanlık, en bakımsız, en perişan devrini yaşıyor." dedi.
"BELEDİYELERDE SOYGUN DÜZENİ KURMAYI MEŞRULAŞTIRMA ÇABASINA GİRDİLER"
Erdoğan, "Cumhuriyetimizin banisi Gazi Mustafa Kemal, "Benim en büyük eserim Cumhuriyettir" derken, bunların Cumhuriyetin gelişmesine, kalkınmasına zerre kadar katkıları olmadı. Kendilerine "Mustafa Kemal'in itleri" diyenlerle birlikte belediyelerde soygun düzeni kurmayı "Kent Uzlaşısı" adı altında meşrulaştırma çabasına girdiler" ifadelerini kullandı.
DİLRUBA ÜZERİNDEN ÖZEL'E ELEŞTİRİ
Erdoğan ayrıca, CHP lideri Özgür Özel'in sokak röportajında kullandığı ifadeler nedeniyle "Cumhurbaşkanına hakaretten" yargılanan Dilruba Kayserilioğlu'nun 93. İzmir Enternasyonal Fuarı'na katılmış ve protokolde oturmasına ilişkin de "Hakaret suçundan yargılanan edepsizleri önce protokole alıp başköşeye oturturlar, sonra özür dilerler" açıklamasında bulundu.
Cumhurbaşkan Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları:
İzmir'e sahip çıkmak bu şehre aşkla hizmet etmekle olur. Yağmur çiselese İzmir'i su basıyor. Bu kötü gidişat İzmir'in kaderi değildir. Yerel yönetimin İzmir'e sahip çıkma cehdinde olmadığını görüyoruz. İzmir'in hemen tüm mahalleleri, sokakları, denizi perişan haldedir.
Tek işi vatandaşa hizmet etmek olanlar, vatandaşa hizmetten başka her şeyi yapıyor. Yağmur çiselese İzmir'i su basıyor, alt yapı mevcut değil ki üzerine konuşasın. Bir zamanlar medeniyet sembolü İzmir, tarihinin en karanlık, en bakımsız, en perişan devrini yaşıyor.
Sadece son 10 yerde yaşananlar bile şehrin CHP'li yöneticiler tarafından nasıl bir garabet içerisine sokulduğunun göstergesidir. Ülkenin en pahalı suyunu İzmirlilere içirirler. Kötü yönetimden dolayı işçi maaşlarını ödeyemedikleri için temel hizmetler bile aksar. Eski ve yeni başkanların şehre zerre faydası olmayan kavgaları ayyuka çıkar. Velhasıl karşımızda nerenizden tutsanız elinizde kalan bir İzmir kalır.
"CHP GENEL BAŞKANI BİLE DURUMUN FARKINDA"
Kentsel dönüşüm projelerindeki dolandırıldıklarının arkasında kendi partililerin silueti belirir. Hakaret suçundan yargılanan edepsizleri protokole alıp başköşeye oturtup, sonra özür dilerler.
CHP Genel Başkanı bile bu durumun farkına varmış olmalı ki İzmir'in temsili konusunda ikrar etmekte kalıyor. Kendi başarısızlıklarını Atatürkçülükle, çağdaşlıkla gizlemeye çalışması da ayrı bir hastalık. İzmir sürekli geriliyor. Bunlar ilericilik kisvesi altında yağma düzenini devam ettirmek için uğraşıyorlar.
"MUSTAFA KEMAL'İN İTLERİ" DİYENLERLE İŞBİRLİĞİ YAPTILAR
İzmir her alanda sürekli geriliyor. Ama bunlar ilericilik kisvesi altında yağma düzeninin devam ettirmek için canhıraş uğraşıyorlar. AK Parti ve Cumhur İttifakı olarak bu tabloyu değiştirmek boynumuzun borcudur.
Cumhuriyetimizin banisi Gazi Mustafa Kemal, "Benim en büyük eserim Cumhuriyettir" derken, bunların Cumhuriyetin gelişmesine, kalkınmasına zerre kadar katkıları olmadı. Tam tersine, kendilerine affınıza sığınarak söylüyorum, kendilerine "Mustafa Kemal'in itleri" diyenlerle birlikte belediyelerde soygun düzeni kurmayı "Kent Uzlaşısı" adı altında meşrulaştırma çabasına girdiler.
"TERÖRSÜZ TÜRKİYE ÇABAMIZLA KENDİ SUÇ ORTAKLARINI BİR TUTMAYA KALKIYORLAR"
Kimi zaman seçim kazanmak, kimi zaman ceplerini doldurmak için yıllardır Gazi Mustafa Kemal'in mirasını yağmalamaktan bıkmadılar. Bir de utanmadan, arlanmadan, haya etmeden çıkıp bizim terörsüz Türkiye çabamızla kendi suç ortaklıklarını bir tutmaya kalkıyorlar. Muhalefeti alternatif vizyon ve program üretme sorumluluğu olmaktan çıkartıp, Türkiye ve Türk milletinin düşmanı kim varsa onların değirmenine su taşıma aracı haline bunlar getirdi.
YEDİLER, İÇTİLER, DAĞILDILAR
Eski genel başkanları bu şehrin milletvekili oldu, yeni genel başkanları kendini güya İzmirli görüyor. Sizlere soruyorum, topunun birden İzmir'e tırnak ucu kadar bir hizmeti dokundu mu? Çünkü yapılan hiçbir şey yok. Geride hiçbir hizmet bırakmadılar ama İzmir'e gelip yediler, içtiler, dağıldılar. CHP'yi ve ona oy verenleri bu proje ürünü istismar siyasetinden kurtarmak en büyük hizmet olacaktır.
Görevlerini yapmaktan aciz yönetimlerin başarısızlıklarını Atatürkçülük maskesiyle, çağdaşlık perdesiyle gizlemeye çalışması ayrı bir hastalık. Muhalefeti, alternatif vizyon üretme sorumluluğu olmaktan çıkartıp, Türk milletinin düşmanı kim varsa değirmenine su taşıma aracı haline bunlar getirdi. Gazi'nin emaneti olan Cumhuriyet'e en büyük zararı, sorsanız Atatürkçülüğü ve Kemalizmi kimseye bırakmayan işte bu mirasyedi tayfa vermektedir.
Artık, 22 yıl geride bırakan iktidarlarımız döneminde yaptığımız işler, bırakınız bir önceki aynı süreyi Cumhuriyet tarihinde yapılanların tamamının 5 katı, 10 katıdır.
MANİSA'DA AÇIKLAMALARDA BULUNDU
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Manisa 8. Olağan İl Kongresi'nde açıklamalarda bulundu.
Erdoğan, Manisa'daki konuşmasında şu ifadelere yer verdi;
"CHP'nin normalleşmesine ne yazık ki fırsat vermediler. Daha sonra eskisinden daha büyük bir savrulma yaşadılar.
ÇAĞLAYAN ADLİYESİ'NDEKİ GÖRÜNTÜLERE TEPKİ
Türkiye'nin ana muhalefet partisinin adalet sarayının önünde elinde asker, polis kanı olan marjinallerin sloganı ile polise saldırdığını görüyoruz. Güya gazeteci ve siyasetçi kılıklı uyanıkların sergilediği üçüncü sınıf tiyatroları burada saymıyorum.
Adaletin tecellisine engel olamayacaklar. Trajikomik durumu söylemek isterim; adliye önünde polise karşı attıkları slogan 1971 yılında Ziraat Bankası'nı soyan bir sol terör örgütüne ait. Aramışlar taramışlar, bula bula soyguncuların, katillerin sloganını bulmuşlar. Banka soyanların sloganı on yıllar sonra belediyeleri soyanların sloganı haline dönüşmüş. Hani derler ya cuk oturmuş diye. Tencere yuvarlanmış kapağını bulmuş. Kırmızı kart gibi bu yeni sloganları da CHP'ye çok yakışmış. Biz olsak bu sloganı onlara tavsiye ederdik."