Sinan Ateş davasında dördüncü celsesi tamamlandı! Ayşe Ateş, mahkemede 4 MHP'li yöneticinin ismini verdi. CHP'li Tanal duruşma salonundan çıkarıldı

Ankara'da 2022 yılında uğradığı silahlı saldırı sonucu hayatını kaybeden Sinan Ateş'in öldürülmesine ilişkin davanın dördüncü celsesi tamamlandı. Mahkemede ifade veren Ayşe Ateş, "Sinan bu tehditler başladığında bana 'Ayşe, İzzet Ulvi Yönter ve Semih Yalçın, Ahmet Yiğit Yıldırım ile Olcay Kılavuz'a talimat vermiş ve beni öldürmek için kapı kapı gezip kiralık katil arıyorlarmış" dedi. Duruşmanın sonunda mahkeme başkanı ile tartışan CHP'li vekil Mahmut Tanal salondan çıkarıldı.

Eski Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı Başkanı ve Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sinan Ateş'in öldürülmesine ilişkin 22 sanığın yargılandığı davanın dördüncü celsesi tamamlandı. 

Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'ndeki salonda görülen duruşmaya sanıklar, taraf avukatları, müşteki Ayşe Ateş ve yakınları katıldı. Duruşmada CHP Genel Başkanı Özgür Özel, İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Sercan Hamşıoğlu ile milletvekilleri Metin Ergun ve Yavuz Aydın, Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, CHP Genel Başkan Yardımcıları Gül Çiftçi ve Murat Bakan, CHP Milletvekili Sibel Suiçmez yer aldı.

Mahkeme Başkanı duruşma başlamadan önce, sanık Doğukan Çep’in dünkü duruşmada jandarma eşliğinde dışarı çıkartıldığı sırada müştekilerin bulunduğu tarafta bulunan izleyicilere tehdit anlamına gelecek şekilde başını salladığını ve bunun da üye hakim tarafından bildirildiğini ifade ederek söz konusu duruma ilişkin Çep’e uyarıda bulundu.

Ardından başkan duruşmanın sanık avukatlarının savunmalarıyla devam edeceğini bildirdi. Duruşma ‘tasarlayarak kasten öldürmeye yardım’ suçlamasıyla yargılanan, Doğukan Çep’in kaldığı oteli ayarladığı iddia edilen Alper Atay’ın avukatının savunmasıyla başladı. Müvekkilinin olaya dahil olmadığını belirten Avukat Engin Çelebi, müvekkilinin yılbaşı gecesini Doğukan’ın bulunduğu otelde geçirdiğini anlattı. Otel’in sahibi Gökhan Türkmen’in gerçek dışı beyanda bulunduğunu, müvekkilinin Doğukan Çep için oda istediğini ve parasını ödediğini iddia ettiğini söyleyen Çelebi, Türkmen’in bu beyanlarının tanıklar tarafından yalanladığını belirtti.

22 sanık avukatı beyanlarının tamamlandığını bildiren mahkeme başkanı müşteki tarafının dinleneceğini söyledi.

“SİNAN BANA, ‘ANNE BENİM KALEMİMİ KIRMIŞLAR, BANA SUİKAST DÜZENLEYECEKLER’ DEDİ”

Maktul Sinan Ateş’in annesi Saniye Ateş, “Çok şükür demek isterdim. 18 aydır öldüm öldüm dirildim. Şurada 4 gündür 22 kez daha öldüm. Sanki herkes masum benim oğlum kendini öldürmüş. Oğlum gelip bana dedi ki ‘anne kalemimi kırmışlar, bana suikast düzenleyecekler’. Bir gün yanıma geldi üzerinde çelik yelek vardı. Bana suikast düzenleyecekler dedi” diye konuştu.

“Benim torunlarım akşam olunca kapıları pencereleri kapatıyorlar, bize de bir şey olur diye”
Oğlunun kimseye bir zararının olmadığını söyleyen Müşteki anne Saniye Ateş konuşmasında, “Ben ne kadar dayanırım bilmiyorum. Bu insanlar bu kadar mı acımasız, bu kadar mı vicdansız. Hangi gerekçeyle benim oğlumu öldürdüler. Oğlumu tehdit ediyorlardı, git Devlet Bahçeli’ye söyle dedim. Bahsi geçen araç oğlumun ocak başkanlığı döneminde alındı. O aracı sadece makam kullanıyordu, Devlet Bahçeli’den habersiz bir çay içilmiyordu. Benim yüreğimin yangınını kimse kaldıramaz. Benim torunlarım akşam olunca kapıları pencereleri kapatıyorlar, bize de bir şey olur diye. Hala bizim kapımıza geliyorlar, öldürmekle tehdit ediyorlar. Bugünü ben 18 ay bekledim, yavrumun katilleri ortaya çıksın diye. Benim gelinim korumayla, çelik yelekle dolaşıyor tehdit ediyorlar. Bu devletin üstünde devlet mi var ben kime gideyim. Benim başka gideceğim yer yok. Ben ülkücüyüm ama bunların inandığı ülkücülükten değilim. Bunlar maşa benim oğlumu öldürenler ortaya çıkacak” dedi.

Konuşması sonrası fenalaşan Ateş’e sağlık ekiplerince müdahale edildi. Ardından duruşmaya 20 dakika ara verildi. Verilen aranın ardından Mahkeme başkanı beyanda bulunması için maktul Sinan Ateş’in eşi Ayşe Ateş’e söz verdi.

KAPI KAPI GEZİP KİRALIK KATİL ARIYORLARMIŞ"

Anne Saniye Ateş'in ardından Sinan Ateş'in eşi Ayşe Ateş, ifade vermeye başladı. MHP'li yöneticilerin isimlerini veren Ayşe Ateş "Şu an bunları ilk defa anlatacağım çünkü beni de öldürürler diye korktum. Bugün bunları burada söylemezsem bir daha söyleyemem çünkü bana ne olur bilmem. Ölürsem bunlar mezara gitmesin benle. Sinan bu tehditler başladığında bana 'Ayşe, İzzet Ulvi Yönter ve Semih Yalçın, Ahmet Yiğit Yıldırım ile Olcay Kılavuz'a talimat vermiş ve beni öldürmek için kapı kapı gezip kiralık katil arıyorlarmış" dedi. 

“FETÖ’CÜYSEK SUÇ DUYURUSUNDA BULUNUN”

Müşteki Ateş beyanında, “Sinan’a gidelim dedim. Bırak bu işleri dedim. ‘Devletim beni korur’ dedi. Cumhurbaşkanına da bunları ifade ettim. Cumhurbaşkanı bana söz verdi, “Kızım katiller yakalanacak” dedi. Şimdi çıkıp diyorlar ki Sinan Ateş FETÖ’cüymüş, ben FETÖ’cüymüşüm eğer böyle bir şey varsa gidin suç duyurusunda bulunun. Sinan’a Ahmet Yiğit Yıldırım’ın talimatlarıyla bu tehditler gelmiştir. Sinan gazeteci dövdürmüş diyorlar, ben bunu Sinan’a sordum. Eğer böyle bir şey varsa ne ocak başkanı ol ne akademisyen hiçbir şey olma dedim. Sinan’da bana dedi ki, ‘Ayşe, ben Genel Merkezden gelen talimatları yapıyorum, eğer yapmazsam bana da ceza keserler’ dedi” ifadelerini kullandı.

Ateş beyanına şöyle devam etti:

“Bu işin azmettiricisi rahmetli eşimin bana söylediği İzzet Ulvi Yönter ile Semih Yalçın gidip Ahmet Yiğit Yıldırım’la görüşüp talimat veriyorlar. Sonucunda eşimi öldürüyorlar. Benim ömrüm olduğu sürece davam devam edecektir. Benim kocama CHP’liler mi saldırdı, Ümit Özdağ mı saldırdı. Sayın savcı için sosyal medyadan konuşuyorlar, şüpheli olanların hiçbirinin serbest kalmaması gerekmektedir, delil karartabilirler. İfademi kabul ederek, dilekçede istediğimiz delillerin dosyaya eklenmesini istiyorum. İsmini verdiğim şüphelilerin adaletle yargılanmasını istiyorum.”

Sinan Ateş’in ablası Selma Kazanç ise şöyle konuştu:

"Benim babam, annem, dedem ülkücü. Biz mecburen ülkücü olarak doğduk. Bu camiaya lafım yok. Ülkü Ocaklarının birçok kurumunda görev aldık bundan da gurur duyuyorum. Ama içine sızmış insanların asla bizim olduğumuz dönemdekilerle ilgisi yok. Ben MHP'ye, Ülkü Ocaklarına iftira atmam. Sinan Ateş, Ülkü Ocakları Genel Başkanlığına apar topar getirildi. Devlet bey aradı bir gün. 'Oğlum seninle konuşmam gerekiyor' dedi. Sinan’a söylediği bir şey var bunu da kendisi söylesin. Sinan görevden istifa etti. Daha sonra Ateş’e itibar suikastleri başladı. Sinan’ı bu algılar sırasında aradım. Sinan da 'İsmet (Büyükataman) ağabeyle konuşacağım' dedi. Büyükataman da, 'Sinan sana ne yapacaklar, bir şey yapamazlar' diyor. Bu sürecin gelişi Sinan’ın ocak genel başkanlığını bırakmasıyla başladı. Zaten Ahmet Yiğit Yıldırım ve Olcay Kılavuz'un bir karın ağrısı vardı. Kılavuz ve Yıldırım'ın sürekli tehditleri devam etti. Sonraki süreçte evde otururken Sinan, 'benim kalemimi kırmışlar. Bunların derdi benim canımla' dedi. 'Kim' diye sorduk. 'İzzet Ulvi Yönter, Olcay Kılavuz, Ahmet Yiğit Yıldırım, Semih Yalçın' diye sıraladı” ifadelerinde bulundu.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'den oğlunun katilini bulmasını isteyen Ateş, "Oğlum kaç sefer çelik yelekle geldi bilemezsiniz. Benim 38 yaşındaki gelinim neden çelik yelekle geziyor? Ben bu mahkemenin sonucunu görür müyüm, görmez miyim bilmiyorum ama kimin zerre dahli varsa Allah bin beterini yaşatsın. Kısasa kısas istiyorum, kanıma kan istiyorum." ifadelerini kullandı.

SELMAN BOZKURT CİNAYET ANINI ANLATTI

Daha sonra saldırı sırasında Ateş'in yanında olan ve olayda yaralanan müşteki Selman Bozkurt dinlendi. Ateş'in öğrencisi Ahmet Keçik'le birlikte camiye gitmek için Çukurambar'daki ofisten ayrıldıklarını anlatan Bozkurt, "Abim, 'Sosyal medyada yine başladılar. Bana saldırabilirler, sağa sola iyi bakın' diye telkinde bulundu. Camiye gittiğimizde başıyla işaret ederek yanına çağırdı ve 'Şu silahın birini al, namaz kılarken rahatsız edecek' dedi. Ben de aldım belime taktım." diye konuştu.

Bozkurt, olay anını şu sözlerle anlattı:

"Arabaların arasından şahıs çömelir vaziyette abimin karşısına çıktı ve art arda ateş etmeye başladı. Şahıs sürekli atış halindeydi. Silahı zar zor çıkardım ve arabanın diğer tarafından dolanıp havaya bir iki el ateş ettim. Abimi yerde o vaziyette görünce dizlerimin üzerine yığıldım. Olayın şokundaydık. Sonrasında Ahmet, 'Silah kurulu, yaralısın ver, bir şey olur' deyip silahı aldı. Sonra ayrı ambulanslarla hastaneye götürdüler. Bir haftaya yakın yoğun bakımda kaldım. Kendisi yoğun tehdit ve hakaretlere maruz kalıyordu. Kendisi bu durumdan çok mustaripti."

"PEŞ PEŞE ATEŞ AÇTI"

Daha sonra sanıklar ve avukatları, müşteki Bozkurt'a soru sorma talebinde bulundu. Bozkurt'un avukatı bu talebin reddine karar verilmesini istedi ancak mahkeme heyeti, Bozkurt'un aynı zamanda olayın görgü tanığı olması nedeniyle soru sorulmasına izin verdi.

Doğukan Çep'in avukatı Emine Tosun'un, "Eray Özyağci bel altı mı, bel üstü mü ateş etti?" sorusuna Bozkurt, "Olay çok hızlı gerçekleşti. Şahsın hedef gözettiğini sanmıyorum. Peş peşe ateş açtı. Abimin neresinden vurulduğunu görmedim." cevabını verdi.

Bozkurt, Ahmet Keçik'in silahları ofise götürmesi talimatını kendisinin verip vermediği yönündeki soruyu ise "Hayır, ben öyle bir talimat vermedim." diye yanıtladı.

"Sinan Ateş'e isabet eden atış sizin tarafınızdan yapılmış olabilir mi?" sorusu üzerine Bozkurt, böyle bir şeyin mümkün olmadığını söyledi.

"ÖKTEM VE AYKAL'IN TELEFONLARININ ŞİFRESİ İSTENSİN"

Müşteki avukatları ise beyanlarında, sanıklar Serdar Öktem ve Mustafa Ensar Aykal'ın kilitli telefonlarının incelenebilmesi için Apple'a yazı yazılarak telefonlarının şifrelerinin istenmesini talep etti.

Müşteki Ayşe Ateş'in avukatı Ali Yücel, dönemin Ankara Asayiş Şube Müdür Yardımcısı Kerem Gökay Öner'in savcılığa suç duyurusu dilekçesi sunduğunun öğrenildiğini, bu dilekçede sanık Tolgahan Demirbaş sokakta değil, Olcay Kılavuz'un evinde gözaltına alındığının yer aldığını anlattı. Yücel, söz konusu suç duyurusu dilekçesinin istenmesini ve Öner'in tanık olarak dinlenmesini talep etti.

CHP'Lİ MİLLETVEKİLİ TANAL SALONDAN ÇIKARILDI

Mahkeme başkanı, davanın bugünkü celsesinin tamamlandığını ifade ettiği sırada, müşteki taraflarından kendisine yönelik "söylemde bulunulduğunu" bildirdi.

CHP Şanlıurfa Milletvekili Mahmut Tanal'ın, bu kişinin kendisi olduğunu belirtmesi üzerine başkan, Tanal'ın salondan çıkartılmasını istedi.

Görevlilerin salondan çıkartmaya çalıştığı Tanal, "Siz yargılamayı kapattıktan sonra tekrar açamazsınız. 'Çık dışarı' deme, efendi ol." karşılığını verdi.

Mahkeme başkanı ise "Burada herkes kanun önünde eşit. Dışarıdaki sıfatlarını, dışarıda bırakacak." dedi.

Mahkeme heyeti, duruşma salonunda ses ve görüntü kaydı yaptığı belirlenen kişiler ile müştekilere yönelik "kafa salladığı" tespit edilen sanık Doğukan Çep hakkında suç duyurusunda bulunulmasına karar verdi.

Duruşmaya, yarın devam edilecek.

ÖZGÜR ÖZEL'DEN AÇIKLAMA 

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, öldürülen eski Ülkü Ocakları Başkanı Sinan Ateş davasıyla ilgili, "Artık bu salonda mızrak çuvala sığmıyor! Ezberletilmiş ifadeler; meseleyi adli cinayet olarak göstermeye çalışanların neye çabaladıkları kimleri korudukları ve bu siyasi cinayetin nasıl bir basit bir cinayete dönüştürülmeye çalışıldığını hep birlikte görüyoruz." ifadelerini kullandı. AKP ve MHP'ye davanın süreciyle ilgili çağrıda bulunan CHP lideri, "Sarı öküzü vermeyiz" derseniz Saniye Ateş'in gözyaşlarında boğulacaksınız. İllegal yapılarla işbirliği içinde olan birkaç çürümüşü ayıklayıp bu yükten hepiniz kurtulun. Bu milletin vicdanı bu cinayetin aydınlanmasına kim mani oluyorsa onu tarihe gömecek" dedi. 

A101 26 Aralık Perşembe aktüel kataloğu yayımlandı Galatasaray, Kayseri'yi ezdi geçti Maximin, Mourinho'yu hayal kırıklığına uğrattı Türkiye'nin en zeki illeri belli oldu! TIR ve yolcu otobüs çarpıştı: 18 yaralı AFAD duyurdu: Muğla açıklarında deprem