Sinan Ateş davasında 'bilirkişi' itirazı... Basın kartı olmayan gazeteciler alınmadı

Eski Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı Başkanı ve Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sinan Ateş'in öldürülmesine ilişkin 12'si tutuklu 22 sanığın yargılandığı davada Doğukan Çep'in avukatı Emine Tosun bilirkişi hakkında suç duyurusunda bulunduğunu söyledi. Duruşmaya basın kartı olmayan gazeteciler alınmadı.

Kaynak: Medyatava Haber Merkezi

Eski Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı Başkanı ve Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sinan Ateş'in öldürülmesine ilişkin 22 sanığın yargılanmasına devam ediliyor. Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'ndeki salonda görülen duruşmaya sanıklar, taraf avukatları, müşteki Ayşe Ateş ve yakınları, Zafer Parti Genel Başkanı Ümit Özdağ, CHP'nin 7. Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu katıldı.

Kılıçdaroğlu, duruşmanın ilk arasında Ayşe Ateş ile görüştü.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Gül Çiftçi, Milli Yol Partisi Genel Başkanı Remzi Çayır, CHP milletvekilleri Deniz Demir, Mahir Polat, DEVA Partisi milletvekili İdris Şahin, İYİ Parti milletvekili Selçuk Türkoğlu da duruşmaya katıldı.

Mahkeme salonunda Özgür Özel ve Kemal Kılıçdaroğlu, Ayşe Ateş'in yanına oturdu. Duruşmayı takip etti.

Mahkeme Başkanı, dava dosyasına son olarak hazırlanan ve “Sinan Ateş’i öldüren tüm kurşunların tetikçi Eray Özyağcı’nın silahından çıktığına” yönelik tespiti yapan bilirkişi hakkında soruşturma açıldığını, ancak Başsavcılık tarafından soruşturmaya yer olmadığına dair karar verildiğini söyledi.

Gazeteci Barış Pehlivan, mahkeme sonunda tetikçi Eray Özyağcı'nın gazetecilere doğru eliyle "tetik" işareti yaptığını belirtti.

Ateş ailesinin avukatı Ali Yücel, bugünkü duruşmaya katılmadı. Yücel'in yerine avukat Hüseyin Kaya duruşmada hazır bulundu. Yücel'in rahatsızlığı nedeniyle katılamadığı öğrenildi.

Mahkeme başkanı duruşma salonunda mahkeme tarafından kendisine söz verilenler dışında kimsenin konuşmaması konusunda uyarıda bulundu. Mahkeme başkanı, Mustafa Ensar Aykal'ın avukatının duruşmanın kapalı yapılmasına karşı dilekçe verdiğini kaydederek mahkeme heyetinin oy birliğiyle reddettiğini ifade etti.

Mahkeme başkanı bilirkişi raporuna karşı sanıkların beyanlarının alınmasıyla celsenin devam edeceğini bildirdi. Tutuklu sanık Doğukan Çep'in avukatı Emine Tosun, “Ben herkesin huzurunda bu bilirkişiyi tebrik etmek isterim ve kendisi insanüstü bir tutum göstermiştir. Selman Bozkurt dahil bu bilirkişi raporunu okurken kahkaha attığını düşünüyorum çünkü Selman Bozkurt solundan değil sağından vurulmuştur. Ben söz konusu bilirkişi hakkında da suç duyurusunda bulundum ve bu bilirkişi raporunun reddedilmesini talep ediyorum” dedi.

Bilirkişi raporuna karşı beyanda bulunan sanık Çep, “Selman Bozkurt sağ omzundan vurulduğu halde sol omzundan vuruldu yazmış. Yerden seken tozları görüyor, mandıra arabasını görüyor arabanın içindeki görgü tanığını rapora yazmıyor bari bunları da yazsaydı” diye konuştu.
Sanık avukatları da bilirkişi raporuna itiraz etti.

Duruşmaya daha sonra saat 14:00'e kadar ara verilmişti. Sonra tekrar başladı.

Öte yandan, resmi basın kartı olmayan gazeteciler duruşmaya alınmadı.

Sanıkların savunmalarının alınmasına devam edildi.

Ateş ailesi, yargılananların tetikçi olduğunu emri verenlerin sanık bile olmadığını iddia etti.

TUTUKLU SANIK AVUKATI DURUŞMANIN KAPALI YAPILMASINI İSTEDİ

Duruşma salonunda mahkeme tarafından kendisine söz verilenler dışında kimsenin konuşmaması konusunda uyarıda bulunuldu. Mahkeme Başkanı, Mustafa Ensar Aykal’ın avukatının duruşmanın kapalı yapılmasına karşı dilekçe verdiğini kaydederek, mahkeme heyetinin talebi oy birliğiyle reddettiğini bildirdi.

Tutuklu sanık Mustafa Ensar Aykal’ın avukatı Aziz Bingöl de söz konusu bilirkişi raporuna itiraz etti. Süleyman Kavak, kovuşturmanın genişletilmesi talebini yineledi. Duruşmaya tevsii tahkikat taleplerinin değerlendirilmesi için bir saat ara verildi.

Temmuz ayındaki son duruşmada, sanıklardan Mehmet Yüce, Erdem Karadeniz, Osman Bayraktar, Zekeriya Asarkaya, Hakan Saraç, Ufuk Köktürk, Aytaç Ataç, Caner Günay, Umut Ersoy ve Alper Atay tahliye edilmişti.

Sinan Ateş'in eşi Ayşe Ateş, duruşma öncesi, "Tüm siyasi partilerde rahatsız olan çok sayıda isim var. Ellerinden geldiği kadar bu davaya destek oluyor, yanımızdalar. MHP içinde de bu durumdan rahatsız olup, üzülen birçok milletvekili var." açıklamasını yaptı.

Ayşe Ateş şu ifadeleri kullandı:

-Yargılananların tamamının hak ettiği cezayı almasını istiyoruz. Ancak her ne olursa olsun bu mahkemeden çıkacak sonuç bizi tatmin etmeyecek.

"BU DOSYANIN DIŞINDA BİZİM BİLMEDİKLERİMİZ DE VAR"

Dosyası ayrılan ve içerisinde azmettiricilerinin ve siyasi bağlantılarının da olduğu 17 kişilik bir dosya var. Bu dosyanın dışında bizim bilmediklerimiz de var. Asıl o dosyanın iddianamesinin yazılıp oradaki şahısların da suçlularının da adil bir şekilde yargılanması gerekiyor. Onlar da yargılanıp hak ettikleri cezayı alırsa bizim içimiz huzura erecek.

Ateş geçtiğimiz gün Sözcü'den İpek Özbey'in sorularını da yanıtlamıştı. Ateş, estetik ve FETÖ iddialarına yanıt vermişti.

- Ayşe Hanım, duruşmadan bu yana nasılsınız?

Mahkemenin bittiği gün, eve gittim yere yığıldım. Gücüm tükenmişti, yorulmuştum. Yapılacak her şeyi, gücümün yettiği kadar yaptım. Yazın çocuklarla vakit geçirdim. Evden dışarı çıkamadığımız evde vakit geçirdik.

- Neden evden çıkamadınız?

Kızlarımla birlikte kendi arabama sığmıyoruz. Çünkü iki koruma var, bir arkadaşım da şoförlüğümü yapıyor. Yaklaşık 2 aydır da koruma sayım 8'e çıkarıldı. İki araba dolaşıyoruz, bu şartlar altında nereye gidebiliriz. Çocuklar ağlıyor, onlar da sıkılıyorlar. Enerjilerini atamıyorlar. Bu zorluklarla bir süre daha mücadele edeceğe benziyoruz.

- Koruma sayısının artırılmasını siz mi istediniz, İçişleri Bakanlığı mı öyle uygun gördü?

Bakanlık böyle uygun gördü, benim öyle bir talebim olmadı. Tedbir amaçlı denildi.

- Failler Eray Özyağcı ve Doğukan Çep, Sinan Ateş'in yanındaki akrabası Selman Bozkurt tarafından vurulduğunu iddia etti. Geçen hafta gelen bilirkişi raporu öyle olmadığını söyledi. Ne diyeceksiniz?

Bilirkişi raporunun yeniden incelenmesini zaten onlar talep ettiler, biz değil. Son bir çırpınıştı belki onlarınki. Artık Serdar'ın, Emre'nin, Tolgahan'ın suçsuzluğunu iddia ediyorlardı ya, artık onu kabul ettiler, bıraktılar. Şimdi tetikçiler, torbacılar için yeri göğü inletiyorlar. Kiralık katilleri koruyorlar şimdi de. Çabaları beyhude. Çünkü o kamera görüntülerini izleyen eğer kör değilse ve algılamasında bir problem yoksa Sinan'ı kimin öldürdüğünü çok net bir biçimde görür. Bunların gözleri kör, kulakları sağır. Her şeyi istedikleri gibi görmek ve kamuoyunu da inandırmaya çalışıyorlar. Bunlar son çırpınışları ve çırpınışları beyhude. Çevrelerinde "Artık bu torbacıları da korumayın" diyen de yok herhalde. Bu milletin feraseti var, aklı olan herkes doğruyu görüyor.

- Bilirkişi raporu davanın seyrini nasıl değiştirecek?

Zaten şu anda dava dosyaya konulan gerçek deliller ışığında ilerliyor. Bu dosyada eksik olan, karartılan deliller var. İleride aydınlığa çıkar mı bilmiyorum. Bu malumun ilamı oldu. Selman üzerinden ilerliyorlar şimdi. Sinan'ın dayısının oğlu, aynı zamanda benim de kız kardeşimin eşi. Selman'dan dolayı da yargılanıyorlar. Selman sol göğsünden yaralandı, akciğerini deldi geçti kurşun. Adam öldürmeye teşebbüsten de yargılanıyorlar. Kurtaramayacaklarını anladılar da suçu hafifletmeye çalışıyorlar. Selman çok uzun bir tedavi süreci geçirdi.

- Selman Bey hiç konuşmuyor değil mi?

Selman bu olaydan çok ciddi etkilendi, ağır bir travma geçirdi, hâlâ geçiriyor. Sinan ile büyümüş bir insan. Sinan göreve geldikten sonra Sinan'ı yanına aldı, katledilene kadar yanındaydı. Onun gözlerinin önünde oldu, abisi için bir şey yapamamanın travmasını yaşıyor. Kendini iyileştirmeye çalışıyor.

- Önceki İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun ekibinde yer alan eski Ankara Emniyet Müdürü Servet Yılmaz'ın iki yardımcısı, Alp Arslan ile Oben Özay Emniyetten ihraç edildiler. Aslında bu daha çok suç örgütü lideri Ayhan Bora Kaplan ile ilgiliydi. Özay'ın ismi Sinan Ateş davasında da öne çıkmıştı. Özay, suikastin kilit isimlerinden olduğu iddia edilen MHP'li Tolgahan Demirbaş'ın, cinayetin işlendiği dönemde MHP Milletvekili Olcay Kılavuz'un yanından gözaltına alındığı yönündeki tutanağın imha edilerek yerine yeni sahte bir tutanak hazırlanması iddiasına karışmıştı. Bu gelişmeler sizin için anlamlı mı?

Tabii ki anlamlı. Baştan beri bu dava üzerindeki baskının doneleri bunlar. Oben Özay bizim soruşturmamızda da görev almış kişi. En baştaki aksaklıklar, delil karartmaların yapılmasına belki de fırsat verdi. Gerekli soruşturma yapıldığında kendisinin de bu olaydaki hatası varsa, ki öyle olduğunu düşünüyorum, ortaya çıkacaktır. Bu katliama karışan başka emniyet mensubu, MİT mensupları da var.

- Devlet Bahçeli'den ya da MHP'den "gel görüşelim" diyen oldu mu?

Hedef gösterme ve karşı saldırı dışında iletişim olmadı. Uzun bir süre beni arayacaklarını düşündüm, bekledim. En büyük hayal kırıklığımı zaten Bahçeli'nin baş sağlığı dilememesiyle yaşadım. İnandığım değerler yerle bir oldu. Burada başka şeyler var herhalde.

- Ne olabilir? Suçlu olduklarına mı inanmıyorlar, size mi inanmıyorlar?

Gerçekten bu sorunun cevabını veremiyorum. Acı bir tablo var. Daha bilmediğimiz parti yönetiminden, ülkü ocaklarından isimler var belki de.

- Zaman geçti ve yanınızda olanların da sizi bıraktığını söylüyorlar. Doğru mu?

Hayır değil. Tüm siyasi partilerde rahatsız olan çok sayıda isim var. Ellerinden geldiği kadar bu davaya destek oluyor, yanımızdalar. MHP içinde de bu durumdan rahatsız olup, üzülen birçok milletvekili var. İsim sormayın, için için yanan, bu durumdan çok rahatsız olan ama sesini çıkarmayan, çıkaramayan vekiller olduğunu biliyorum. Ama üzerindeki baskılardan dolayı söyleyemiyorlar. Kim olursa olsun bir zulüm var ortada. Aklı ve vicdanı olan her insan buna üzülür zaten.

- Cumhurbaşkanıyla bir daha görüşebildiniz mi?

Sayın Cumhurbaşkanıyla tekrar görüşmedik ama bana verdiği sözü tutacağına inanıyorum, inanmak istiyorum.

- Korkuyor musunuz?

Evet korkuyorum tabii. İkiden sekize boşuna çıkarılmamıştır koruma sayısı diye düşünüyorum. Bana değer verildiğini görüyorum, devletin bana bir şey olmasını istemediği için canla başla tedbir aldığını görüyorum ama tehlike var ki bu tedbirler alınıyor. Ne kadar korksam da adalet mücadelesini sonuna kadar götüreceğim.

- Eşinizin talimatla gazeteci dövdürdüğünü söylemiştiniz. Geriye baktığınızda eşinizle ve kendinizle ilgili nasıl bir özeleştiri yaparsınız?

İnsan, içindeyken bazı şeyleri göremiyor. Hepimiz için geçerli. Dışarıya çıkıp uzaktan baktığınızda objektif görüyorsunuz. Ben bir özeleştiri yaptım, bunlar hataydı dedim. Ancak Sinan da bu hataları aldığı talimatlar doğrultusunda yaptı. Yine de yapılmaması gerekirdi. Çok üzgünüm.

- Talimat zincirinin yanlışlığını konuşmak lazım belki de…

Talimatsız baş sağlığı bile dileyemediler. Tolgahan yaptı bu işi yaptı diyorlar ya, izin almadan düğüne gidemiyor. Azmettirici olması mümkün mü? Talimatla yaptıkları ortaya koyuyor. Sinan da maalesef talimatlar doğrultusunda yapmaması gereken birkaç şey yaptı. Ayrıca bu gazetecilerle temasa geçtim, helallik aldım.

- Sizinle ilgili iddialar ortaya atıldı. Bunlardan biri cinayetten sonra Ankara'da 20 milyon değerinde toplam 4 ev satın aldığınız. Doğru mu?

Evlerin fiyatlarını önce 20 milyon dediler, sonra 10 milyona düşürdüler. Keşke 10 milyon olsa. Sinan akademisyendi, ben 14 yıldır öğretmenlik yaptım. Düğünümüzdeki altınlar, kredi çektik. Benim arabam vardı, Sinan'ın vardı. Sinan öldükten sonra ben ev değiştirmeyi düşündüm. Çünkü yeni baştan başlamamız gerekiyordu. Bir fırsat oldu, evimizi ve Sinan'ın arabasını satarak topraktan dört tane 1+1 ev aldım. Ancak evlerin şu andaki değeri bile 7-8 milyon lira. Buna çok rahat erişebilirler, bir selamla herkesin tapu bilgilerine ulaşabiliyorlar. Benim neyi satıp, neyi aldığımı da gayet iyi biliyorlar. Tapu bilgilerimi de paylaştılar zaten. Benim bütün kişisel bilgilerim bunların ayağının altına paspas olmuş. Farkındalar ama buradaki amaç beni itibarsızlaştırmak.

- Eşiniz katledildikten hemen sonra estetik yaptırdınız mı?

Estetiği, Sinan öldürülmeden önce oldum. Burun operasyonu geçirdim. Twitter'daki profil fotoğrafıma baktığınızda da zaten Sinan'ın yanında burnum estetikli. Ne diyeyim, bunların zekâları da çok yerlerde. Sonrasında stresten çok kilo verdim. Aradaki büyük değişimin en büyük sebebi de bu.

- FETÖ'cü müsünüz?

Değilim. Yasa dışı hiçbir işle bağlantım yok. Öğretmenlik hayatım boyunca bir soruşturma bile geçirmedim. Hayatımda karakola gitmedim, mahkeme de görmedim. Sayın Cumhurbaşkanı'ndan da talepte bulundum. Ben ve eşim hakkında detaylı inceleme yapılsın dedim. Biz devletini, vatanını, milletini seven insanlarız. Onlar da biliyorlar aslında. Bakalım iyi mi kazanacak, kötü mü? Onların kazanmaması için elimden gelen gayreti göstereceğim.

ANNE SANIYE ATEŞ: OĞLUMUN KATİLLERİ DIŞARIDA

Ayşe Ateş'in ardından söz verilen Sinan Ateş'in annesi Saniye Ateş, "Benim oğlumun katilleri dışarıda, bunlar para için yaptılar; oğlumun katillerini söylesinler" şeklinde konuştu. Saniye Ateş, şu ifadeleri kullandı:

“Bunların yüzünü bile görmek istemiyorum. Cenabı Allah’a havale ediyorum. Bunları bundan sonraki hayatları öyle bir zehir olsun ki analarının babalarının yüzüne bakamasınlar. Bizi yaktığı yerlerden yansınlar aynı şekilde yargılansınlar utanmadan insan içine çıkabileceklerse ben bunlara bir şey demiyorum. Ama yine de tekrar ediyorum benim oğlumun katilleri dışarıda bunlar para için yaptılar. Bunu benim oğluma vurulan kurşundan çok beni hiçbir şeye acıtmaz. Onlara bu parayı gelip benim oğlumu öldürenler dışarıda benim oğlumun katillerini söylesinler. Ondan sonra deyim ki ben de tamam siz para için yaptınız. Ben defalarca dile getirdim, benim oğlumun katillerini utanmadan para için bize kıyılır mıydı ? iki tane yahu yetim bırakılır mıydı? kaç yaşındaydı benim oğlum ne yaptıydı. Kimseye hakaret etmek istemiyorum, yine diliyorum Allah’tan benim yandığım yerden yansınlar, evlat acısıyla yansınlar, benim iki senedir başım yastık görmedi. Allah’a yalvarıyorum Allah’a havale ediyorum."

Saniye Ateş beyanda bulunurken "Amin" diyen bir kişi, mahkeme başkanının talimatıyla tutanak tutularak dışarı çıkartıldı.

ABLA SELMA ATEŞ: İTİRAFÇI OLUN, GERÇEK SUÇLULARI SÖYLEYİN

Sinan Ateş'in ablası Selma Ateş ise sözlerine MHP Genel Başkan Yardımcıları Semih Yalçın, İzzet Ulvi Yönter ve Ülkü Ocakları Genel Başkanı Ahmet Yiğit Yıldırım'ı işaret ederek başladı. Selma Ateş şöyle devam etti:

"Bizim seçme şansımız olmadı. Babam bu uğurda evlat acısıyla öldü. Hakkımızı helal etmiyoruz. Hayatımız boyunca bu davayı devam ettireceğiz. Gelin itirafçı olun gerçek katilleri söyleyin. Azmettiriciler ortaya çıksın. Gerçek suçluları söylesinler.”

ABLA SEVDA ATEŞ: ALLAH'IN ADALETİNDEN KAÇAMAZLAR

Selma Ateş'in ardından Sinan Ateş'in diğer ablası Sevda Ateş'e söz verildi. Gözyaşlarına hakim olamayan ve güçlükle konuşan Ateş, şunları söyledi:

"Dünyada adalet sizin elinizde bunu biliyoruz. Dünyadaki adaletten kaçabilirler ama Allah'ın adaletinden kaçamazlar. Allah hepsini bildiği gibi yapsın. Sadece bu kadar söylüyorum. Allah sizi bildiği gibi yapsın. Allah hepinizin cezasını versin. Toparlayıp konuşamıyorum. Sözlerim bu kadar."

NELER OLMUŞTU?

Sinan Ateş cinayetine ilişkin görüntüleri inceleyen bilirkişi, Ateş'i öldüren kurşunların yalnızca tetikçi Eray Özyağcı'nın silahından çıktığını tespit etti. Tetikçi Özyağcı ve cinayetin azmettiricisi Doğukan Çep, mahkemede verdikleri ifadede, Sinan Ateş'i olay sırasında yanında bulunan kişilerin öldürdüğünü iddia etmişlerdi.

Eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı Sinan Ateş, 30 Aralık 2022 tarihinde Ankara'nın Çukurambar semtinde beş kurşunla öldürülmüş, kurşunlardan dördünün öldürücü olduğu tespit edilmişti. Ancak, Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesi'nde süren davada savunma yapan tetikçi Eray Özyağcı, Ateş'in ayaklarına ateş ettiğini, başına isabet eden kurşunun Ateş'in yanında bulunan Selman Bozkurt ve Ahmet Keçik'in silahından çıktığını öne sürmüştü. Özyağcı, “Sinan Ateş'i sadece ayaklarından vurdum, ben kimseyi öldürmedim efendim. En son şöyle bir ses duydum; ‘Reisi vurduk, reisi vurduk’ diyorlardı” diye savunma yapmıştı. Cinayetin organizatörü Doğukan Çep de benzer bir savunma yaptı. Çep, "Dava dosyam için Sinan Ateş'ten yardım istedim, benden para aldı, sonra telefonlarıma çıkmadı. Her şeyi ben ayarladım, azmettirici benim. 'Öldürün' demedim, ayağından vurdurduk ama öldü. O açı Selman'ın (Selman Bozkurt) açısı. Bence Selman'ın mermisiyle karnından vuruldu, Eray'a yazıldı" demişti. Bu iddiaların üzerine de Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesi, cinayet anı görüntülerinin yeniden bilirkişi raporundan incelenmesine karar vermişti.

Görüntüleri inceleyen Adli Bilişim Uzmanı O.A. 17 Eylül tarihli raporunu mahkemeye sundu. Raporda, Eray Özyağcı'nın Sinan Ateş'e defaten ateş ettiği ve Özyağcı dışında Ateş'e ateş eden olmadığının görüldüğü belirtildi. Özyağcı'nın, Selman Bozkurt'a ateş ettiği ve sol tarafından yaraladığı belirtilen raporda, Özyağcı'nın, Ahmet Keçik'e doğru da ateş ettiği vurgulandı. Raporda, Keçik'in yerde yatan Sinan Ateş'in üzerinden tabanca alarak Özyağcı'nın kaçtığı tarafa doğru ateş ettiği belirtildi.

Bilirkişi, Selman Bozkurt'un da Ateş'in yattığı yerde eğilir vaziyette Ahmet Keçik'e bir şey verdiğini, ancak görüntülerden verilen maddenin tabanca olup olmadığının anlaşılamadığını kaydetti.

OLAY YERİNDE 35 DAKİKA BEKLEDİ

Raporda, cinayetin öncesine ilişkin anlar da değerlendirildi.

Silahlı saldırı olayının öncesinde Eray Özyağcı'nın, Erzincan Mandıra yazılı minibüsün önünden geçerek kaldırım kenarında saat 13:00-13:33 arasında yaklaşık 35 dakika beklediği ve zaman zaman telefonla ilgilendiği ifade edildi. Özyağcı'nın genel olarak Sinan Ateş ve iki arkadaşının geldiği yönün tersi olan 1437'inci cadde tarafına baktığı ve etrafı gözetlediği aktarılan raporda, Özyağcı'nın, saat 13:33'te beklemeyi bitirip 1437'inci cadde tarafına doğru yürüdüğü ve Erzincan Mandıra yazılı hafif ticari aracın önünde saklandığı aktarıldı.

Özyağcı'nın saat 13:34:31'de Sinan Ateş'e ateş ettiği ve Ateş'in yere doğru yüz üstü şekilde düştüğü belirtilien raporda, "Özyağcı'nın yerde bulunan Ateş'e doğru ateş etmeye devam ettiği ve bunun sonucunda yerden toz kalkması net bir şekilde görülmektedir” denildi.

Salim Güran'ın ses kaydı ortaya çıktı Çukurova uçağı düşme tehlikesi atlattı 2 kuzen başlarından silahla vurulmuş halde bulundu Fenomenlerin silahlı kavgasında yeni gelişme 'İç çamaşırın gözüküyor' yorumuna sessiz kalmadı! Otomobil bariyerlere çarptı. Ölü ve yaralılar var