SESPARTİ'si güvercinden vazgeçti, Anka'yı kullandı. Ayhan Bilgen'den "Seçime girme hakkı olan bazı partilerle görüşmeler yapıyoruz" çıkışı geldi
Türkiye'nin Sesi Altınçağ Partisi (SESPARTİ) Genel Başkanı Ayhan Bilgen, teşkilatını kurduğu Kars'taki basın toplantısında partileri hakkında bilgi verdi. DSP ile olan logo benzerliğini düzelttiklerini söyleyen Bilgen, güvercin yerine küllerinden doğan 'Anka' kuşunu kullandıklarını belirtti.
İzmir'den sonra Kars'ta parti teşkilatını kuran SESPARTİ'de il başkanlığına Sedat Cihangir getirildi. Yönetim Kurulu da oluşturulan parti teşkilatında basın toplantısı yapan SESPARTİ Genel Başkanı Ayhan Bilgen, parti çalışmalarını anlattı.
Altınçağ Partisi'yle birleşme sürecinin tamamlandığını ve partilerinin isminin Türkiye'nin Sesi Altınçağ Partisi olduğunu belirten Bilgen, mayıs ayı sonuna kadar seçimlere katılmak için gerekli olan teşkilatlanma sınırını geçeceklerini söyleyerek, "İlçe, il kongrelerimizi haziran ayında başlatıp, temmuz ayında da büyük kongremizi yaparak seçime girmeye hazır parti pozisyonu yakalayacağız. Ama bir erken seçim olma ihtimaline karşı da başka tedbirler düşünüyoruz. Seçime girme hakkı olan bazı partilerle görüşmeler yapıyoruz, önümüzdeki günlerde bu konuda da somut gelişmeler olacağını düşünüyoruz" dedi.
'KÜLLERİNDEN DOĞMAYI TEMSİL EDER'
DSP'ye benzerliği sebebiyle parti logolarında gereken düzeltmeyi yaptıklarını ifade eden Bilgen, "Biz Anka kuşu olarak amblemimizi değiştirdik, 5 yıldızlı Anka kuşu küllerinden doğmayı temsil eder. Aynı zamanda 2 el biçiminde karşılıklı buluşan 2 el toplumsal barışı temsil eder ki bizim güvercini tercih etme sebebimiz de oydu. 5 yıldız da parti programımızdaki 5 ilkeyi ifade ediyor. Yani özgürlüğü, eşitliği, demokrasiyi, hukuk devletini ve dayanışmayı ifade ediyor. Dolayısıyla bizim amblem sorunumuz yok. Biz bütün sorunları, siyasetin konuşarak çözebileceği kanaatindeyiz. Bunun için bir hukuki sürece bizce gerek yoktu. Siyasetçiler kendi aralarındaki sorunları sulh içerisinde, konuşmakla, diyalogla çözemiyorsa ülke sorunlarını hiç çözemezler. Biz bu olgunluğu göstereceğimizi başta ifade etmiştik, gereğini de yaptık. Yeni amblemimizi tüzük değişikliğiyle birlikte Yargıtay'a temsil ettik, önümüzdeki günlerde muhtemelen inceleme yapıldıktan sonra bu problem tümüyle ortadan kalkmış olacak" diye konuştu.
'TÜRKİYE VE BÖLGESEL BARIŞ İÇİN TEHDİT'
Mülteci ve geçici sığınmacı sorununun Türkiye'nin geleceği için ciddi risk içerdiğini düşündüklerini kaydeden Bilgen, şunları söyledi:
"Bunu hamasetle, sloganla değil gerçekten çözüm odaklı siyasetle başarabiliriz. Türkiye siyasetinde göçmenlerin geri dönüşüne dair somut öneriler yapmak yerine toplumsal gerilimi tırmandıracak, toplumda çatışma potansiyelini yükseltecek yaklaşımlar sergileniyor. Bu Türkiye için de büyük bir tehdittir, bölgesel barış için de büyük bir risktir. Türkiye'nin geleceğinde Türk-Kürt geriliminden, Alevi-Sünni geriliminden daha büyük tehdit oluşturan konu, artık Türkiye'de geçici sığınmacılarla, göçmenlerle Türkiye toplumlu arasında yaşanacak muhtemel çatışmalardır. Her kıvılcım, her gerilim özellikle çok yoğun göçmen alan şehirlerde her an patlamaya neden olabilir, büyük bir toplumsal çatışmaya dönüşme potansiyeli taşıyor. Dolayısıyla bu sorunu hem bir güvenlik sorunu olarak ele almak hem de insan hakları bazlı Orta Doğu'da barışçıl politikalarla çözmeye odaklanmak gerekiyor. Yönetilemeyen her sorun ülkeyi tehdit eder. Türkiye'de ne yazık ki siyaset kısır çekişmelerle, küçük ayak oyunlarıyla, kişisel kariyer hesaplarıyla, hamasetle ve sloganda yürüyor. Bunun bedelini de bütün Türkiye toplumu ödemek zorunda kalıyor" (DHA)