Sedat Peker’in adını verdiği Aliye Uzun sessizliğini bozdu! ‘Devlet bana koruma verdi…’
Sedat Peker'in Twitter hesabından paylaştığı iddiaları ile yeniden gündeme gelen ve Burhan Kuzu ile Zindaşti'yi tanıştırdığı öne sürülen Aliye Uzun, açıklamalarda bulundu.
Organize suç örgütü liderliğinden hüküm giyen Sedat Peker'in sosyal medya hesabından yaptığı açıklama sonrası ismi yeniden gündeme gelen Aliye Uzun, bir video yayınlayarak hakkındaki iddialara yanıt verdi.
Burhan Kuzu ile Zindaşti'yi tanıştırdığı öne sürülen Aliye Uzun, yayınladığı videoda "Bu şahsı kimse yazmazken ben tanıştım. Bizim ülkemize yatırım yapacağını düşündüğüm için Burhan hoca ile tanıştırdım. Daha sonra yasa dışı işlerinin olduğunu öğrendikten sonra bu adamla görüşmeyi kestim. Bu şahıs ondan sonra beni tehdit etmeye başladı. Her şeyden önce suç duyurusunda bulunan kişi benim. İfade tutanağı da burada. Tehdit ve şantaj olayından sonra benim patronumun evine de saldırdılar. Kurşunla evi taradılar, ondan sonra ben gidip şikayet dilekçesinde bulundum. Devlet de bana koruma verdi. Ben bu adamla iş yapıyorsam, ticari ilişkilerim varsa neden şikayette bulunuyorum. Ben belgelerle sizin karşınızdayım. Ben tehditlere kafa tutmuş bir insanım, Sedat Peker'den mi korkacağım" dedi.
Peker'in iddialarının odağındaki Aliye Uzun, açıklamalarının devamında şu ifadeleri kullandı:
“Sedat Peker, devlet tarafından tutuklama kararı çıkarılmış bir insan. Benim şu anda bir davam var. O da 40'ncı ağır cezada. Kamu davasına dönüşmüş ve ben orada müşteki sıfatındayım. Naci Şerifi Zindaştiyle ilgili ilk şikayette bulunan ve tehdit edildiğini söyleyen benim. İlk deşifre eden kişi benim. GBT'mi de paylaşacağım. Benim hiçbir suçum yok. Ama Sedat Peker denilen adamın öldürdüğü adamlar, işlediği suçlar, yetim bıraktığı çocuklar var. Bunlardan hiç konuşan yok. 2,5 yıldır benimle ilgili haber yapıyorsunuz.
'NEDEN KİMSE BENİ ÇAĞIRMIYOR'
Neden ben 2,5 senedir savcılığa çağrılmıyorum. Ben elimi kolumu sallayarak yurt içi yurt dışı geziyorum. Bakanlıklara giriyorum. Uçağa biniyorum, her yere gidiyorum. Benim adresim belli. Ben İstanbul'un en önemli kulelerinden birinde, deniz manzaralı katta oturuyorum. Ben dünya ile iş yapıyorum. Neden kimse beni çağırmıyor. Bunlar sadece iddia. Türkiye'de kadınlar öldürülüyor, tacize uğruyor.
'BEN GİDİP ŞİKAYET ETTİM'
Ben de farklı bir şekilde yaşıyorum bunu. Uyuşturucu baronuyla ilgili şikayeti ben yapıyorum. Ama sanki ben, iş yapmışım gibi lanse ediliyor. Sizin bu yaptığınız insanlığa sığıyor mu? Neden ben müşteki durumundayım? Bunlar konuşalım. Gençleri gerçekten zehirliyorlar. Yalan bataklığa çekiyorlar gençleri. Gençlere ticareti öğretmiyorlar. Girişimci olmaktan bahsetmiyorlar.”