Sedat Ergin: Meslek hayatımda ilk kez sanık kürsüsüne oturdum

Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni hakkında 'Erdoğan'a hakaret' iddiasıyla açılan davanın ilk duruşması görüldü.

Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Sedat Ergin, hurriyet.com.tr'de 6 Eylül 2015 tarihinde yayınlanan bir haberde Cumhurbaşkanı Erdoğan'a hakaret edildiği iddiasıyla hakkında açılan davanın ilk duruşmasına katıldı.



Savunmasını yapan Ergin, haberin yayınlanmasının ardından yaptırdığı araştırmada haberin kasıtlı yapılmadığı ancak hatalı yapıldığı sonucuna varıldığını belirterek, “Bunun üzerine konu ile ilgili olarak bir açıklama yayınlamıştım. Yayınlamış olduğumuz yazıda böyle bir hatanın yapılmış olmasından dolayı üzüntü duymuş olduğumuzu da belirtmiştik. Ben 41 yıllık meslek hayatım boyunca hakaret içerikli bir yayın politikası izlemedim” dedi. Ergin'in 1 yıldan 4 yıla kadar hapisle cezalandırılması isteniyor.  



Bakırköy 54. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın ilk duruşmasına, Sedat Erginve avukatları Köksal Bayraktar, Şehnaz Yüzer ve Eren Mustafa Şener ile müşteki Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın avukatı Merve Tunur katıldı. 



Savunmasında, Hürriyet Gazetesi'nin genel yayın yönetmeni olduğunu söyleyen Ergin, “Bahse konu tarihte Sayın Cumhurbaşkanı bir televizyon programına katılarak gündem hakkında değerlendirmelerde bulunmuş, terör olayları ile ilgili açıklamalar yapmıştır. Ayrıca 400 milletvekili alınması halinde bunların olmayacağına dair bir açıklaması olmuştu. Aynı tarihte Dağlıca'da bir terör saldırısı meydana gelmişti. İnternet sitesinde durumla ilgili haber yapılırken, geniş bir yorum yapılarak bu şekilde bir haber başlığı atılmıştı" dedi.



İnternet üzerinden yapılan haberlerin seri bir şekilde peş peşe yapıldığı için kontrolünün güç olduğunu söyleyen Ergin, savunmasını şöyle sürdürdü:



'BÖYLE BİR HATANIN YAPILMIŞ OLMASINDAN DOLAYI ÜZÜNTÜ DUYMUŞ OLDUĞUMUZU BELİRTMİŞTİK'



“Gazete haberlerinde yayınlanacak yazı bizim önümüze geldiği için uzun bir değerlendirme yapılabilmektedir. Ancak internet haberlerinde böyle olmamaktadır. Kaldı ki söz konusu haber başlığı, çok kısa bir süre sonra yayından kaldırılmıştır. Burada herhangi bir şekilde hakaret kastı ile hareket edilmemiştir. Ben konu ile ilgili olarak gazetemizin okur temsilcisi Faruk Bildirici'yi görevlendirdim. Faruk Bildirici bu konu ile ilgili olarak inceleme yaptı ve atılan başlığın sorunlu olduğunu kabul etti. Bunun üzerine konu ile ilgili olarak bir açıklama yayınlamıştım. Yayınlamış olduğumuz yazıda böyle bir hatanın yapılmış olmasından dolayı üzüntü duymuş olduğumuzu da belirtmiştik. Ben 41 yıllık meslek hayatım boyunca hakaret içerikli bir yayın politikası izlemedim. Bu konuyla ilgili ilk kez sanık olarak yargılanıyorum ve bu benim açımdan kabul edilebilir bir durum değildir"



Mahkeme, duruşmaya gelmeyen Zaman gazetesinin eski Genel Yayın Yönetmeni Ekrem Dumanlı'nın zorla getirilmesine karar vererek duruşmayı erteledi.



İLK KEZ MESLEK HAYATIMDA SANIK KÜRSÜSÜNE BUGÜN OTURDUM



Duruşma çıkışı gazetecilere kısa bir açıklama yapan Ergin, meslek hayatının 4'inci yılında olduğunu belirterek şunları söyledi:



“Bugüne kadar gazeteci olarak adliye saraylarına geldim. Gazeteci olarak duruşmaları izlemeye gelmiştim. İlk kez meslek hayatımda sanık kürsüsüne bugün oturdum. Eğer bugün Türkiye'de, basın özgürlüğü içinde bulunduğu koşullarda bir gazetecinin sanık olmaması bir eksiklik olarak görülüyorsa, o anlamda bu eksiklik giderilmiş oldu bugün. Tabii yadırgadığım bir tarafı, ben bir gazeteci olarak hiçbir zaman hakaret söylemini desteklememiş, böyle bir söyleme; hakaretamiz üsluba prim vermemiş olan bir gazeteciyim. Ve bu hakaretle, Cumhurbaşkanına suçlanıyor olmak, bu nedenle yargılanıyor olmayı garipsiyorum, yadırgıyorum. 



Ama bugün diğer meslektaşlarımızın karşı karşıya bulundukları tehditler, sorunlar, yaşadıkları sıkıntılar, çektikleri çileye baktığımda benim böyle bir hakaret suçundan yargılanıyor olmam, o kadar çok önemsenecek bir konu olarak bana gözükmüyor. Tabii benim yargılanıyor olmamın şöyle bir anlamı da var; diğer meslektaşlarımla birlikte 2016 yılında Türkiye'de adliye koridorları ve duruşma salonları Türkiye'de gazeteciler için yeni yaşam alanları olarak ortaya çıkıyor. Bu aslında 2016 yılında Türkiye'de basın özgürlüğünün adliye koridorlarına sıkıştırılmış olduğunun görüntüsüdür. Bugün muhtelif baskı ve tehditlere karşı karşıya olan bütün meslektaşlarıma dayanışma duygusuyla burada selamlarımı göndermek istiyorum" 



'İNŞALLAH ÇAĞLAYAN ADLİYESİNDEN OLUMSUZ BİR HABER DUYMAYIZ'



Sedat Ergin, bir gazetecinin Can Dündar ve Erdem Gül'ün de bugün duruşmalarının olduğunu hatırlatması üzerine ise şunları söyledi:

“Tabii temennimiz kendilerinin bir an önce beraat etmeleri ve bir daha demir parmaklıklar arkasına girmemeleridir. Onlar Çağlayan'da ben burada yargılanıyorum. Onların karşı karşıya oldukları suçlamalarla, benim burada bir hakaret suçlamasıyla yargılanıyor olmam karşılaştırılamaz. İnşallah olumsuz bir haber duymayız"



İDDİANAMEDEN



Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Sedat Ergin ve Zaman Gazetesi eski Genel Yayın Yönetmeni Ekrem Dumanlı hakkında, aynı gün gazetelerinin internet sitelerinde aynı içerikte yer alan haberde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a hakaret edildiği belirtiliyor. 



İddianamede, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 6 Eylül 2015 tarihinde katıldığı bir televizyon programında söylediği sözlerin program devam ederken her iki gazeteye ait internet sitelerinde haber yapıldığı belirtiliyor. Cumhurbaşkanının konuşmasının hiçbir yerinde geçmeyen sözlerin Cumhurbaşkanı tarafından kullanılmış gibi haber yapıldığı kaydedilen iddianamede, Ergin ve Dumanlı'nın bu şekilde “Cumhurbaşkanına hakaret suçunu" işlediği öne sürülüyor. İddianamede her iki gazetecinin 1 yıldan 4 yıla kadar hapisle cezalandırılmaları isteniyor. (DHA)


Jose Mourinho'nun eli Lincoln ile güçlenecek Asgari ücret zammı sonrası kalem kalem artışlar Emekli maaşı için net rakam verdi İstanbul’da kara kış alarmı Evlat edindikleri çocuklara tecavüz ettiler Erdoğan'dan Asgari Ücret Açıklaması Geldi