Sabah gazetesi yazarı Mehmet Barlas'tan skandal yazı. Barlas, kemal Kıılçdaroğlu'nun çıkışlarını hatırlattı ve CHP'nin kapatılabileceğini, seçimleri girmesinin yasaklanabileceğini iddia etti
Sabah gazetesi yazarı Mehmet Barlas'tan CHP ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu kızdıracak, siyasete gölge düşürecek bir açıklama geldi. İYİ Parti'deki Lütfü Türkkan'ın şehit yakınına yönelik küfrü de gündeme getiren Barlas, CHP Genel Başkanı'nı yönelik ağır suçlamalarda bulundu ve "Yani bir bakarsınız, Kemal Kılıçdaroğlu'nun yönettiği Cumhuriyet Halk Partisi kapatılmış ve seçime girmesi yasaklanmış olabilir. Unutmayalım ki bu durum Türkiye'de ne ilktir ne de son olur" dedi.
Muhalefetin meşruiyet sorununu hafife almamak lazım.
Mesela, Kemal Kılıçdaroğlu'ndan bahsedilirken, "Bu adam ne zaman doğru konuşur" gibi bir ifade kullanılması herhalde normal değildir.
Ya da Millet İttifakı içindeki İYİ Parti'nin sağa sola savrulması ve sonunda şehit ailelerine küfürlerin bu partiden gelmesi çarpıcıdır.
JURNALCİ SİYASETÇİLER
Muhalefetin meşruiyeti, çok önemli bir kavramı da akla getiriyor. Acaba Türk siyasetinde meşru olmayan unsurlar, legal olarak yer bulabilirler mi? Mesela PKK'nın HDP ile birlikteliğine değiniliyor ve bu konu adeta sakız haline getiriliyor. Ve biliyoruz ki HDP hakkında bir de kapatma davası var. Yani bir parti, meşruiyetini kaybederse seçime katılabilir mi?
Aynı durum Cumhuriyet Halk Partisi ve Kemal Kılıçdaroğlu için de söz konusu değil mi? Sürekli yalan söyleyen, kendi ülkesini yabancı ülkelere jurnalleyen, ülkenin geleceği hakkında olumlu hiçbir görüşü olmayan bir siyasetçi ne kadar meşruiyet taşır? Yani bir bakarsınız, Kemal Kılıçdaroğlu'nun yönettiği Cumhuriyet Halk Partisi kapatılmış ve seçime girmesi yasaklanmış olabilir.
Unutmayalım ki bu durum Türkiye'de ne ilktir ne de son olur. Son Anayasa değişikliğine kadar Anayasa Mahkemesi musluk kapatır gibi partileri kapatmıyor muydu?
DİKKATLİ DAVRANMALILAR
Batman'daki toplantı bu açıdan çok ilgi çekiciydi. Gerek gençlerin gerekse Cumhurbaşkanı'nın muhalefet partileri hakkındaki görüşleri, çarpıcı değil miydi?
Bu görüşlerin oluşturduğu tablo içindeki partileri meşru kabul edebilir misiniz? Diyelim ki pratikte bunlar meşrudur. Ama legalite açısından bir süre sonra bunlar devre dışı kalabilirler.
Bu gerçeklerin ışığında gerek CHP'nin, gerek İYİ Parti'nin eskisinden farklı biçimde dikkatli davranmaları gerekiyor. Çünkü 2023 seçimleri Türkiye için geleceğe yönelik bir dönüm noktası olacaktır. 85 milyon insanın kaderini 2-3 sorumsuz politika heveslisinin gayrimeşru çabalarına kurban edemeyiz.
Eğer siyaseti ciddiye alıyorsanız söylediklerimi hafife almayın. Kemal Kılıçdaroğlu'na yöneltilen her "yalancı" suçlaması veya İYİ Parti'nin her "küfürbaz" milletvekili, meşruiyet sınırlarını zorluyorlar. Geçen gün bu çok açık ortaya çıktı.