Rusya - Ukrayna arasında sıcak gelişme! Rusya Devlet Başkanı Putin'den kritik karar. Putin meydan okudu. Rusya, Donetsk Halk Cumhuriyeti ve Luhansk Halk Cumhuriyeti'nin bağımsızlığını tanıdı

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Ukrayna ile yaşanan krize ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Putin 'Donetsk ve Luhansk'ın resmen tanınması konusunda bugün bir karar vereceğim' demişti, o açıklama geldi. Putin, Rusya’nın Donetsk Halk Cumhuriyeti ve Luhansk Halk Cumhuriyeti'nin bağımsızlığını tanıyan kararnameyi imzaladı. Putin, Ukrayna konusunda ve Rusya'nın bundan sonraki politikalarına ilişkin kritik açıklamalarda bulundu.

Rusya ile Ukrayna arasında yaşanan gerginlik son dönemde tırmanırken, bugün ABD Başkanı Joe Biden ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in görüşeceği açıklanmıştı.

Putin bu açıklamanın ardından Rusya Güvenlik Konseyi’nde bölgede yaşanan gelişmelere ilişkin konuştu. Putin, “Ukrayna’nın iki bölgesinde bağımsızlığı kabul etmemiz gerekiyorsa, öncelikle bunu derinlemesine düşünmemiz gerekiyor.” dedi.

Putin, ‘Rusya, Ukrayna’nın NATO’ya katılma tehlikesiyle karşılaşırsa, ülkemiz için tehdit önemli ölçüde artacaktır.” dedi. Putin, “Somut bir tehditle karşı karşıyayız. Ancak krizi ‘barışçıl’ bir yöntemle çözmeye çalışıyoruz.” ifadelerinde bulundu.

‘NATO GÜVENLİK ENDİŞELERİMİZİ GÖZ ARDI ETTİ’

Putin’in ardından Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov da bölgede yaşanan durumla ilgili son gelişmeleri değerlendirdi. Rusya Güvenlik Konseyi’nde konuşan Lavrov, “NATO ve ABD’ye taleplerimi ilettik NATO açık kapı politikası nedeniyle taleplerimizi reddetti ve güvenlik endişelerimizi göz ardı etti.” dedi.

Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, “NATO'nun doğu kanadının 1997 pozisyonlarına dönmesini istedik ve önerdik. Bu argümanımız da kendileri tarafından reddedilmiştir” dedi. Lavrov, “Önerilerimiz, seçim yapabileceğiniz bir menü değildir” diye de ekledi.

Lavrov, Batı medyasını da ‘savaş propagandası’ yapmakla suçladı.

Lavrov ayrıca ABD’li mevkidaşı Blinken ile 24 Şubat’ta Cenevre’de bir araya geleceklerini de açıkladı.

 PEŞ PEŞE PATLAMA SESLERİ

Putin'in açıklamasının ardından Ukrayna'da, Rus ayrılıkçıların kontrolündeki Donetsk bölgesinde art arda patlama sesleri duyuldu.

RUS MEDYASI PUTİN'İN KARARINI AÇIKLAMA GELMEDEN YAZDI

Rus medyası Putin'in Donetsk ve Lugansk'ın bağımsızlığını tanıyacağını ve konuyu Almanya Başbakanı Scholz ve Fransa Cumhurbaşkanı Macron'a bildirdiğini duyurdu. AFP'nin Kremlin'e dayandırdığı habere göre; Scholz ve Macron, Putin'in kararı karşısında hayal kırıklığına uğradı.

Avrupa Birliği Dış Politika Şefi Joseph Borrell, Putin kararını resmen açıklamadan kritik bir mesaj verdi. Borrell, Ukraynalı Rus yanlısı ayrılıkçıların kurduğu Donetsk ve Lugansk Halk Cumhuriyetlerinin bağımsızlığının Moskova tarafından tanınması halinde yaptırımların hazır olduğunu belirtti.

BEKLENEN AÇIKLAMA GELDİ

Kremlin basın dairesinden yapılan açıklamaya göre Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ve Almanya Başbakanı Olaf Scholz ile telefonda görüşerek, her ikisine de Rusya Güvenlik Konseyi'nin toplantısının sonuçları hakkında bilgi aktardı.

Açıklamada, “Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ve Almanya Başbakanı Olaf Scholz ile telefon görüşmesi yaptı. Vladimir Putin, Devlet Duması’nın Donetsk ve Lugansk halk cumhuriyetlerinin tanınmasına ilişkin kararı bağlamında Donbass etrafındaki mevcut durumun değerlendirildiği Rusya Federasyonu Güvenlik Konseyi'nin genişletilmiş toplantısının sonuçları hakkında bilgi verdi” ifadeleri kullanıldı.

ALMANYA’DAN AÇIKLAMA

Almanya Hükümet Sözcüsü Steffen Hebestreit görüşmeye ilişkin yaptığı açıklamada, “Görüşmenin odak noktası Ukrayna ve çevresindeki durum ve Rus birliklerinin Rusya-Ukrayna ve Belarus-Ukrayna sınırlarına yığılmasıydı” dedi.

Putin’in görüşmede ayrıca Rusya Güvenlik Konseyi’nin bugünkü toplantısı hakkında bilgi verdiğini aktaran Hebestreit, Schozl'un telefon görüşmesinde Rusya'nın Luhansk Halk Cumhuriyeti ve Donetsk Halk Cumhuriyeti'nin bağımsızlığını tanıma planını kınadığını aktardı.

Hebestreit, “Scholz, Rusya’nın sözde Donetsk Halk Cumhuriyeti ve Lugansk Halk Cumhuriyeti'ni bağımsız devletler olarak tanıma planlarını kınadı. Böyle bir adım, Doğu Ukrayna’daki ihtilafın barışçıl çözümüne ilişkin Minsk Anlaşmalarına açıkça aykırı olacak ve bu anlaşmaların Rusya tarafından tek taraflı ihlali olacaktır” dedi.

Hebestreit ayrıca, “Görüşmeler sırasında Başbakan Scholz, Rusya Devlet Başkanı’na gerilimi derhal düşürmesi ve birleşik kuvvetleri Ukrayna sınırından çekmesi çağrısında bulundu. Özellikle Doğu Ukrayna’da ateşkese uymanın ve gevşeme işaretleri vermenin artık önemli olduğunu vurguladı. Rusya’nın burada özel bir sorumluluğu var” ifadelerini kullandı.

PUTİN MEYDAN OKUDU

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Kremlin Sarayı'nda yaptığı ulusa sesleniş konuşmasında, Ukrayna'nın doğusunda yer alan ayrılıkçı Donetsk ve Luhansk Cumhuriyetlerinin egemenliğini tanıdığını açıkladı.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Rusya Parlamentosunun alt kanadı Devlet Duması'nın Donbas'taki ayrılıkçıların sözde yönetimlerinin tanınmasıyla ilgili çağrısına cevap vermek için güvenlik konseyi toplantısından bir süre sonra televizyondan halka hitap etti.

Putin yaptığı konuşmada, Kiev yönetiminin "Donbas'ta askeri karar dışında hiç bir kararı tanımadığını" belirterek, "Bu bağlamda, Donetsk Halk Cumhuriyeti ve Lugansk Halk Cumhuriyeti'nin bağımsızlığını bir an önce tanımak için çok geç kalınmış bir kararı almayı gerekli görüyorum." ifadelerini kullandı.
Konuşmasının ardından Putin, Kremlin Sarayı'nda sırayla sözde Donetsk Halk Cumhuriyeti, ardından sözde Lugansk Halk Cumhuriyeti'nin bağımsızlığını tanıyan kararnameyi imzaladı. İmza töreninde söz konusu yönetimlerin temsilcileri de hazır bulundu.

Törende Rusya ile ayrılıkçıların sözde yönetimleri arasında "dostluk" ve "iş birliği" anlaşmaları da imzalandı.

15 Şubat'ta Rusya Parlamentosunun alt kanadı Devlet Duması, Ukrayna'nın doğusundaki Rusya yanlısı ayrılıkçıların kurduğu sözde yönetimlerin tanınması için Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'e çağrıda bulunulmasına yönelik kararı kabul etmiş, kararı Kremlin'e göndermişti.

Ukrayna'nın doğusunda 2014'te Kiev yönetimine rağmen Rusya yanlısı ayrılıkçılar Ukrayna topraklarında Donetsk Halk Cumhuriyeti ve Luhansk Halk Cumhuriyeti isminde iki ayrı sözde yönetim oluşturmuştu.

RUSYA DEVLET BAŞKANI PUTİN'İN AÇIKLAMALARI

Konuşmasında Ukrayna’nın, Rusya tarihinin önemli bir parçası olduğunu savunan Putin, “Ukrayna Rusya için sadece komşu bir ülke değil aynı zamanda tarihin bir parçasıdır. Ukraynalılar yoldaşlarımız ve akrabalarımızdır. Modern Ukrayna, tarihi bölgelerinin bir kısmının reddedilmesi nedeniyle tamamen Rusya tarafından oluşturuldu. Kimse oradaki sakinlere bir şey sormadı. Bolşeviklerin başlıca görevi, ne olursa olsun iktidara tutunmaktı. Lenin’in devlet inşaatı ilkeleri, sıradan bir hata olmaktan çok daha kötüydü. Bolşevik politikası sonucu Sovyet Ukrayna’sı oluştu. Günümüzde Ukrayna için 'Vladimir İlyiç Lenin Ukrayna’sı' diyebiliriz. Ukrayna’nın mimarı Lenin. Lenin’in Donbass’ı Ukrayna’ya bağlayan sert emirleri dahil arşiv belgeler bunu doğruluyor. Sovyetler Birliği'nden ayrılan cumhuriyetlerin bağımsızlık hakkı temele konulan bir mayındı" dedi.

Kiev yönetimini eleştiren ve Rusya’nın Ukrayna’ya verdiği desteklerden bahseden Putin, “Rusya, Ukrayna’nın borçlarını da tamamen karşıladı. Ama Kiev, yurtdışındaki varlıkların iadesi anlaşmasını yerine getirmeyi reddetti. 1991 - 2013 yılları arasında Rusya, Ukrayna bütçesine 250 milyar dolar fayda sağladı. Önemli kararlar üzerinde Batı söz sahibi. Devletten belediyeye kadar ana devlet kurumları, enerji şirketleri, taşımacılık tüm bu alanlar Batı tarafından yönetiliyor. Ukrayna'nın artık bağımsız bir sistemi bile söz konusu değil. Herhangi bir liman sisteminin bağımsız olduğunu söyleyemeyiz. ABD’nin de aslında ulusal yolsuzlukla mücadele bürosunu yönettiğini görüyoruz. Bunun sonuçları nerede? Hala yolsuzluğun söz konusu olduğunu görüyoruz. Ukraynalılar ülkelerin koloni haline geldiğinin farkındalar. Artık kukla devleti haline geldiğinin farkında Ukrayna. Halkın çıkarlarına yöneticiler hizmet etmiyor. Tam tersine güç kullanarak Rusya'yı asimile etmeye çalışıyorlar, daha ayrılıkçı davranmaya çalışıyorlar. Kendilerini Rus olarak gören kişiler artık Ukrayna'ya ait değiliz diyorlar” ifadelerini kullandı.

“UKRAYNA ŞİMDİ DIŞ GÜÇLER TARAFINDAN YÖNETİLİYOR"

Kiev yönetimini beceriksizlikle suçlayan Putin, Ukrayna’nın batı yanlısı politikaları nedeniyle ekonomik sorunlar yaşadığına işaret ederek, “2021'de tersanenin kapandığını gördük. 2016'dan itibaren tek bir uçak bile üretmediklerini görüyoruz. Geçmişte uçak üretimi yapan alanlar artık üretim yapmıyorlar. Gaz, taşımacılık için de aynı durum söz konusu. Sovyetler'den devraldıkları pek çok sektörün yok olduklarını görüyoruz. Bu fakirlik ve yıkıma yol açtı. Batı destekli seçimler yıllardır insanların kafasına sokuldu. Gerçek şu, Ukrayna ekonomisinin çöktüğünü halkın soyulduğunu görüyoruz. Ukrayna şimdi dış güçler tarafından yönetiliyor. Batıdan gelen kararlar doğrultusunda yönetilen bir ülke haline dönüştü” dedi.

Ukrayna’nın NATO ve ABD ile birlikte Rusya’nın topraklarına bir tehdit oluşturduğunu savunan Putin, “Bir ülkenin kendi güvenlik tehditlerinin, bir başka ülkeye tehdit oluşturmaması gerekmemektedir. Fakat Ukrayna, böyle yaparak Rus topraklarını tehdit ediyor. ABD liderliğinin aktif çatışma konusunda Ukrayna'nın doğusunda gerçekleşen olaylara göre şekilleneceğini gösteriyor. Söyledikleri şuydu, NATO barışçıl ve savunma ile ilgili bir yapıdır. Ancak biz sözlerin değerini biliriz. 90'larda Almanya'nın bir araya gelmesinden bahsettiğimizde Sovyetlere şu söz verilmişti; Burada idari kolluk kuvveti 1 santimetre bile sınır değiştirmeyecektir. Bize bu şekilde güvenceler verilmişti ancak daha sonra bu sözler değişti” dedi.

“UKRAYNA'NIN NÜKLEER SİLAH SAHİBİ OLMASI RUSYA İÇİN TEHDİT OLUR"

Ukrayna tarafının sürekli olarak nükleer silah geliştirmeye yönelik niyetleri olduğuna dair söylemleri olduğunu belirten Putin, “Ukrayna’nın nükleer silah geliştirme planı kabul edilemez. Ukrayna’nın nükleer silah sahibi olması Rusya için tehdit olur. Eğer isterlerse böyle bir şey yapabileceklerini biliyoruz. Sovyetler Birliği tecrübeleri var” dedi.

Kiev yönetimini Donbass konusunda eleştiren Putin, “Kiev’de iktidarı ele geçiren ve elinde tutanlardan askeri eylemlerine derhal son vermelerini talep ediyoruz. Aksi takdirde, kan akmaya devam etmesinden tüm sorumluluk tamamen Ukrayna topraklarında hüküm süren rejimin üzerinde olacak. Halihazırda Donbass’ta yerleşimlerin ateşe maruz kalmadığı tek bir gün bile geçmiyor. Büyük ordu grubu taarruzi insansız hava araçlarını, ağır teçhizatı, füzeleri, topları ve çok namlulu roketatarları kullanıyor. Çocuklar, kadınlar, yaşlılar dahil insanlara yönelik zorbalık son bulmuyor. Batılı meslektaşlarımızın kendilerini tek temsilcileri olarak ilan ettikleri sözde medeni dünya, bunu fark etmemeyi tercih ediyor, sanki tüm bu dehşet, yaklaşık 4 milyon kişinin maruz kaldığı soykırım yokmuş gibi” dedi.

Ukrayna’nın Kırım’ı geri almayı amaçladığını söyleyen ve bu konuda batılılardan destek aldığını savunan Putin, “Ukrayna, Kırm'a yönelik eylemlerini başka ülkelerin dış istihbaratları desteğiyle yürütüyor” ifadelerini kullandı.

“RUSYA ANA TEHDİT OLARAK İLAN EDİLMİŞ DURUMDA"

Rusya’nın sunduğu güvenlik garantilerine ABD ve NATO’dan olumsuz yanıt geldiğini söyleyen Putin, “Egemenliğimizden, ulusal çıkarlarımızdan ve değerlerimizden asla ödün vermeyeceğiz. Açıkça ve doğrudan söylemek istiyorum, mevcut durumda, temel konularda eşit diyalog önerilerimiz ABD ve NATO tarafından cevapsız kaldığı bu durumda, ülkemize yönelik tehditlerin seviyesi önemli ölçüde artarken, Rusya kendi güvenliğini sağlamak için misilleme önlemleri alma hakkına sahiptir” dedi.

Rusya’nın, NATO tarafından resmen tehdit olarak ilan edildiğini belirten Putin, “ABD stratejik planlama belgeleri, sözüm ona ‘düşman füze sistemlerine yönelik önleyici saldırı’ ihtimalini içeriyor. Ayrıca ABD ve NATO'nun baş düşmanının kim olduğu da biliniyor, elbette Rusya. NATO belgelerinde ülkemiz resmen ve doğrudan Avrupa-Atlantik güvenliğine yönelik ana tehdit olarak ilan edilmiş durumda. Ve Ukrayna böyle bir saldırı için sıçrama tahtası görevi görecek” ifadelerini kullandı.

“BOĞAZIMIZA BIÇAK DAYANDI"

Sundukları güvenlik garantileri taslağında kendileri tarafından 3 temel madde bulunduğunu hatırlatan Putin, “Rusya'nın ana önerileri reddedilmemeli. Rusya'nın 3 ana talebi vardı. NATO'nun doğuya doğru ilerlememesi. Rusya'nın sınırlarına saldırı silahları konuşlandırılmaması ve 1997 yılında imzalanan anlaşmaya göre NATO'nun kendi alanlarında kalmaları. Hep açık kapı politikalarından bahsedip bize şantaj yaptılar. Bizim ülkemiz ne kadar güçlenirse o kadar çok yaptırım uygulayacaklar” dedi. NATO’nun kendi sınırlarına kadar geldiğini söyleyerek NATO’nun askeri gücünden de bahseden Putin,

“Denizaltılardan bile fırlatılabilen füzeleri var. 35 dakikalık, 7-8 dakikalık füzeler var. 5 dakikada hedefe ulaşabilen hipersonik füzeleri var. Yani bizim boğazımıza bıçak dayamışlar” dedi.

DONETSK VE LUHANSK HALK CUMHURİYETLERİNİ TANIMA KARARINI ONAYLIYORUM

Rusya’nın, Ukrayna’nın toprak bütünlüğünü tanımak için her şeyi yaptığını savunan Putin, “Rusya Ukrayna'nın toprak bütünlüğünü tanımak için her şeyi yaptı. BM'nin 2202 numaralı maddesini uygulamak için her şeyi yaptı. Kiev rejimi saldırgandır ve 2014 yılındaki darbeyle kurulmuştur. Donbass krizini askeri operasyon dışında çözme girişimi yoktu. Bu nedenle Donetsk ve Luhansk Halk Cumhuriyetleri'ni tanıma kararını onaylıyorum” dedi.

KARARNAMEYİ İMZALADI

Rusya Devlet Başkanı Putin, Ukrayna’nın doğusundaki Rusya yanlısı ayrılıkçıların yönetimlerinin tanınmasına dair kararnameyi imzaladı.

Rusya devlet televizyonu, Putin'in Donetsk ve Luhansk'ın bağımsızlığını tanıyan kararnameyi imzaladığı görüntüleri yayınladı.

İşte o görüntüler:

Putin'in kararı sonrası Donetsk sokakları böyle görüntülendi:

YAYINI KESİTİLER

CNN Int, BBC, Sky, Euronews gibi uluslararası haber kanalları canlı yayınladıkları Putin’in konuşmasını aniden kesti.

PUTİN TALİMAT VERDİ

Putin, Rus ordusuna Donetsk ve Luhansk’i koruma emri verdi. Rus ordusu bu bölgelere hareket etti. Rusya'ya ait askerler Donbass'a giriş yaptı.

BÖLGEDE NELER OLUYOR?

Rusya'nın Batı ülkelerinin itirazlarına rağmen 2014 yılında Kırım'ı ilhak etmesiyle başlayan gerilim geçen haftalarda adeta bir soğuk savaşa döndü… Kırım'ın ilhakının ardından Ukrayna'nın doğusundaki Moskova yanlısı ayrılıkçı grupları destekleyen Rusya'nın son haftalarda bölgedeki asker sayısını artırması uluslararası kamuoyunda endişe yarattı.

Belarus ile Ukrayna sınırına yakın bir bölgede askeri tatbikat yapan Rusya'nın asker, tank ve zırhlı araçlarla birlikte füze sayılarını da artırması ise endişeyi üst noktaya taşıdı.

Son haftalarda başta Türkiye, Fransa, Birleşik Krallık ve ABD olmak üzere birçok ülke Rusya ve Ukrayna arasında arabuluculuk yapmak için kolları sıvasa da henüz taraflardan net bir barış sinyali gelmedi.

UKRAYNA'DAN YALANLAMA

Rusya Savunma Bakanlığına bağlı Güney Askeri Bölgesi’nin Rusya’ya geçmeye çalışan 5 kişilik “sabotajcı-istihbaratçı” grubun etkisiz hale getirildiğini açıklamasının ardından Ukrayna Dışişleri Bakanı Dmitro Kuleba, Rusya'nın açıklamasını yalanladı.

Sosyal medya hesabı üzerinden açıklama yapan Kuleba, “Hayır, Ukrayna YAPMADI” başlığıyla paylaştığı gönderide Ukrayna'nın Donetsk ile Lugansk’a, saldırmadığını, Rusya sınırına sabotajcı gruplar veya zırhlı araçlar göndermediğini, Rusya topraklarını ve sınır geçiş noktalarını bombalamadığını, sabotaj düzenlemediğini belirtti. “Ukrayna bu tür eylemleri planlamaz” ifadelerini kullanan Kuleba, “Rusya, yalan üretim fabrikanızı hemen durdurun” dedi.

RUSYA’NIN AÇIKLAMASI

Rusya Savunma Bakanlığına bağlı Güney Askeri Bölgesi tarafından yapılan açıklamada, “Bu sabah 06.00 sıralarında Rostov bölgesindeki Mityakinskaya köyü yakınlarında Rus topraklarına sızmaya çalışan 5 kişi tespit edildi. Çatışmalar sonucunda Rusya Federasyonu sınırlarını ihlal eden sabotajcı-istihbaratçı grubun 5 mensubu etkisiz hale getirildi. Çatışmalarda Rus askeri ve Rusya Federal Güvenlik Servisi Sınır Muhafızlarından yaralı veya kayıp olmadı” denilmişti.

TBMM BAŞKANI: RUSYA - UKRAYNA GERİLİMİ, TÜM DÜNYA İÇİN RİSK BARINDIRIYOR

Rusya-Ukrayna arasında yaşanan gelişmelere de değinen Şentop, şunları söyledi:

Tabii haklı olarak Rusya ile Ukrayna arasındaki bu gerilim, gerginlik sadece iki ülke arasındaki bir gerginlikten ibaret değil, hepimizin takip ettiği gibi aslında bütün dünya olaya müdahil, konuyla ilgili açıklama yapmayan bir dışişleri bakanı, bir devlet başkanı, bir başbakan kalmadı dünyada.

Çünkü hakikaten hem bölge hem de daha geniş anlamda ve ölçekte Avrupa için belki daha geniş ölçekte bütün dünya için ciddi risk potansiyelleri barındırıyor bu durum. Bu bakımdan biz Türkiye olarak iki ülke arasındaki anlaşmazlıkların, ihtilafların barışçıl yollarla, müzakere ve diyalog yoluyla çözülmesi gerektiğini düşünüyoruz.

ERDOĞAN'IN UZLAŞI DAVETİNİ HATIRLATTI

Şentop, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın iki ülkenin devlet başkanlarına da uzlaşı kapsamında yaptığı daveti hatırlatarak şöyle konuştu:

Sayın Cumhurbaşkanımız bu konuda bir davette bulundu. Gerek Ukrayna ile gerekse Rusya ile Türkiye’nin çok iyi bir diyalog zemini var. Bundan da istifade ederek iki ülke arasında arabuluculuk olur, kolaylaştırıcılık olur, adı ne olursa olsun ihtilafların, uluslararası hukuka ve anlaşmalara göre müzakere ve diyalog yoluyla çözülmesi yönünde Türkiye’nin büyük bir gayreti var. Bu konudaki görüşlerini de Cumhurbaşkanımız ortaya koydu.

Ukrayna tarafından bu konuda olumlu ve net açıklamalar geldi. İnşallah Rusya tarafından da net olumlu açıklamalar gelir. Çünkü bu, hiçbir ülkenin, Rusya ve Ukrayna’nın da bölge ülkelerinin de faydasına bir durum olmayacak. Yani bu şekilde bir çatışmayı başlatmak çok kolaydır.

“SAVAŞ BAŞLATMAK KOLAY, ETKİLERİNİ DURDURABİLMEK MÜMKÜN DEĞİLDİR”

TBMM Başkanı Şentop, savaşları başlatmanın kolay olduğunu ancak etkilerini ve zararlarını durdurmanın mümkün olmadığını vurgulayarak şu ifadeleri kullandı:

Büyük savaşların, dünya savaşlarının da basit bazı olayların ateşlemesi sonucu geliştiğini, ortaya çıktığını biliyoruz. Başlatmak kolaydır da bunun etkilerini, zararlarını durdurabilmek, tahmin edebilmek, öngörebilmek mümkün değildir.

İkincisi tabii askerler, silahlı kuvvetler, savaş makineleri kendi aralarında çatışacak ama bu işin büyük zararını tabii halklar görüyor. Sonuç itibarıyla devletler savaşıyor ama halklar bunun zararını görüyor, yaşıyor.

Bu bakımdan yani burada herkesin dikkatle hareket etmesi, tansiyonu yükseltecek, olayları tahrik edecek açıklamalar yapmak yerine olayların nasıl daha barışçıl yollarla, diyalogla, müzakere ile çözülebileceğine dair fikir üretmesi, bu konuda öncülük yapması doğru olur.

Galatasaray, Kayseri'yi ezdi geçti Maximin, Mourinho'yu hayal kırıklığına uğrattı Wanda Nara Siyah Tangasıyla Meydan Okudu! Şakir Paşa Ailesi'ndeki yatak sahneleri alev aldı! Türkiye'nin en zeki illeri belli oldu! AFAD duyurdu: Muğla açıklarında deprem