RTÜK üyesinden ihale uyarısı

RTÜK Üyesi Esat Çıplak, Frekans Sıralama İhalesi'nin televizyon sektöründe belirsizliğe yol açacağını öne sürdü.

Radyo Televizyon Üst Kurul (RTÜK) Üyesi Esat Çıplak, Frekans Sıralama İhalesi'nin televizyon sektöründe belirsizliğe yol açacağını ifade ederek, anten kuleleri ile karasal verici sistemlerinin bu ihale ile sadece ulusal televizyon kuruluşlarının kurduğu bir şirket tarafından işletileceğinin, yerel ve bölgesel kuruluşların, ihale kazanmaları halinde, ihale bedelinden sonra her ay veya yıllık olarak ulusal kuruluşlara bir bedel ödemek zorunda kalacaklarının altını çizdi. 

RTÜK Üyesi Esat Çıplak'ın "Frekans Sıralama İhalesi" ile ilgili yaptığı yazılı açıklamada, "Önümüzdeki günlerde yapılacak Frekans sıralama ihalesi ile ülkemizdeki TV sektörü belirsizliğe yelken açacaktır. Özellikle yerel ve bölgesel kuruluşlar için belirsizlik kat kat derinleşecektir. Çünkü alt yapı hizmetlerini sadece ulusal TV kuruluşlarının kuracağı bir şirketten alacaklardır" dedi. Yayıncı kuruluşların RTÜK'e reklam geliri payı, lisans ve frekans kira bedeli ile idari para cezaları olmak üzere birçok kalemde bedel ödediğinin altını çizen Çıplak, ihalenin ardından Anadolu yayıncılığının ayakta kalmanın zorlaşacağını ifade etti. RTÜK yasasına göre, yasanın yürürlüğe girdiği 3 Mart 2012 tarihinden itibaren 2 yıl içinde, karasal sayısal sıralama ihalesinin yapılmasının yasal olduğunu anımsatan Çıplak, 1994 yılından bu yana devam eden radyo ve televizyon sektörünün, 19 yıl sonra bir ihale ile karşılaşacağını belirtti. Yıllardır mevzuata göre yayın yapılıyor olmasına rağmen yayıncı kuruluşların maddi, manevi hiçbir teşvik görmediğini kaydeden RTÜK Üyesi, "Yayın yapılmasına izin verilmesi karşılığında reklam gelirleri, Üst Kurul payı, lisans bedeli, yıllık frekans kullanım bedeli ve Türk Ticaret Yasasına göre her türlü vergi ve çalışanlar için her türlü sosyal ödenekler olmak üzere çeşitli vergiler ve harçlar ödenmiştir. Anadolu da radyo ve TV yayını yapan kuruluşlar diğer sektörlerden kazandığını bu sektöre aktarmıştır. 



Gelinen nokta da ihalenin yapılması kaçınılmazdır. Ancak ihalenin usulünde ciddi yanlışlıklar söz konusudur" dedi. 



-YEREL KURULUŞLAR VERİCİ KURAMAYACAK-



Anten kuleleri ile karasal verici sistemlerinin bu ihale ile sadece ulusal televizyon kuruluşlarının kurduğu bir şirket tarafından işletileceğini kaydeden Çıplak, yerel ve bölgesel kuruluşların, ihale kazanmaları halinde, ihale bedelinden sonra her ay veya yıllık olarak ulusal kuruluşlara bir bedel ödemek zorunda kalacaklarının altını çizdi. Yerel kuruluşların bu bedeli ödemesinin mümkün olmayacağını belirten Çıplak, yerel ve bölgesel kuruluşların ihaleyi kazanmaları durumunda kendi kuracakları veya kendilerinin ortak olduğu bir şirket vasıtasıyla verici kurmalarının mümkün olmayacağını ifade etti. Yapılacak ihale ile yerel ve bölgesel kuruluşların yayıncı bağımsızlığının sona ereceğini vurgulayan RTÜK Üyesi Çıplak, "İhale birkaç ay içerinde yapılacak olup yerel ve bölgesel kuruluşların anten ve verici hizmetini kaç liraya alacağı belli değildir. Bu durum kabul edilemez bir durum olup, bu bedel ulusal televizyon kuruluşlarının her yıl yapacağı işletme giderine göre artacaktır. Bu kaçınılmaz durumdur. Yerel ve bölgesel televizyonlar ihaleyi kazansa bile, altyapı işletmecisi şirketin standartlarında dev bir şirketin cari harcamalarını karşılayamayacaklarından yayın yapamayacaklardır" değerlendirmesinde bulundu. Yapılacak ihalede bugün itibarıyla günlük reklam geliri 2 milyon TL olan kuruluşla, aynı ulusal lisans tipine sahip işletme ve alt yapı harcamaları aynı olan ve aylık reklam geliri 1 Milyon TL olan kuruluşun aynı şekilde değerlendirileceğinin altını çizen Çıplak, 1994 yılından beri sürdürülen mevcut yayın politikası sonucunda, yayıncı kuruluşların mali yapılarında inanılmaz uçurumun oluştuğunu, söz konusu kuruluşların aynı şartlarda ihaleye giremeyeceklerini kaydetti. 



-KUMANDA DA BULUNAN TUŞLARIN İHALESİ YAPILACAK-



Söz konusu ihalenin sıralama ihalesi olduğunu, kumanda da bulunan tuşların ihalesinin yapılacağını savunan Çıplak, açıklamasında şu değerlendirmeye yer verdi: 

"Ulusal bazda tüm Türkiye'ye yayın yapan kuruluşların, yıllık reklam gelirleri 25 milyon TL ile 900 Milyon TL arasında değişmektedir. Bu reklam gelirleri kuvvetle muhtemel ihale öncesi olduğu gibi, ihale sonrası da devam edecektir. Verici sayısı ve alt yapı giderleri aynı olacak Ulusal Kuruluşların Reklam gelirleri arasındaki makas bu kadar açıkken, çoğulcu bir medya sektöründen bahsedilemez. Teknolojik gelişmeler ortalama her iki yılda bir değişmektedir. Planlamada esas alınan MPEG4 ve DVB T2 teknolojileri, iki yıl önce hayaldi bu gün vazgeçilemez oldu. 10 yıl geçerli olacak sabit bir teknoloji, ülkedeki medya sektörünü tümüyle çıkmaza sürükleyecektir. Bu durum apaçık görülürken neden ihale yapılmaktadır.

Diğer ülkelerde, tüm yayın bandının aynı tekniğe veya teknolojiye bağlı olarak ihalesi söz konusu değildir. Yayın tekniklerinin gelişimine bağlı olarak yayın bandı kısmı olarak ihale edilmektedir. Kabul edilen teknikle ihale yapılması halinde, bir analog TV kanalına 11 Standart TV kanalı ile yayın yapılabilir iken, her iki yılda değişen yayın tekniği ile, gelecek yıl 20 TV kanalının iletimi mümkün olabileceğinden, frekans bandının ihale edildiği gün demode olacak bir teknikle ihale edilmesi, kamuyu zarara uğratması kaçınılmaz olacaktır."



-KARASAL FREKANS İHALESİNİN YAPILMASINDA HUKUKEN DAYANAK YOK-



Karasal sayısal televizyon yayıncılığı ile uydu yayıncılığı arasında fark kalmadığını kaydeden Çıplak, ihaleyi kazanan kuruluşların, anten kuleleri ve vericiler için bu hizmet karşılığı ne kadar bedel ödeyeceğinin bilinmediğini ifade etti. Karasal frekans ihalesinin yapılmasında hukuken dayanak bulunmadığını savunan RTÜK Üyesi Çıplak, "6112 Sayılı Yasa'da ihaleye girmek için bir yıllık tecrübe istenmiştir. Ancak bu şart sadece televizyon kuruluşlarını ilgilendirmesi gerekirken bir yıllık tecrübeye sahip radyo kuruluşları da ihaleye dahil edilmişlerdir. Bu durum tecrübe bağlamında ehillik mantığına ters düşmektedir. 



Ancak iki yıldır yaşanan süreç ve gelinen sonuç itibarı ile yakın zamanda yapılacak ihale mevcut ulusal kanalları tedirgin etmekte, yerel kanalları yok etmekte mahir bir süreç olarak tarihe geçecektir" dedi. ANKA


Enes Güran'ın Ses kayıtları Ortaya Çıktı Derin yırtmaçlı sahne kıyafeti olay yarattı Okan Buruk'un özel isteği Michail Antonio Narin Güran cinayeti davasında yeni gelişme! Sıcaklıklar 15 derece birden düşecek Restorandaki yangından acı haber geldi