RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin, Hacı Yakışıklı'ya konuştu: Kızıl Goncalar, 1994'ten beri en çok şikayet alan dizi
Yapımcılığını Faruk Turgut'un yaptığı, başrollerinde Özgü Namal ve Özcan Deniz'in rol aldığı Kızıl Goncalar dizisi RTÜK'ten peş peşe ceza almıştı. tv100.com yazarı Hacı Yakışıklı, RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin ile görüştü. Kızıl Goncalar hakkında da soru sordu. Başkan Şahin, dizinin 1994'ten beri en çok şikayet alan dizi olduğunu söyledi.
tv100.com yazarı Hacı Yakışıklı, RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin ile bir araya geldi. RTÜK tarafından 9 milyon idari para cezası ile iki kez program durdurma cezası verilen Kızıl Goncalar adlı diziyi sordu.
Şahin bu konuyla ilgili çok konuşulacak açıklamalarda bulundu.
İşte Hacı Yakışıklı'nın "RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin: Hiç kimse Türk halkının değerleriyle dalga geçemez" adlı söyleşisi...
Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Başkanı Ebubekir Şahin’i göreve başladığı günden beri tanırım.
Geçtiğimiz gün kendisini ziyaret ettim.
Genç, cesur, gözü kara, sosyolojiyi çok iyi biliyor.
RTÜK’ün tek alanı diziler değil, ama akla ilk olarak “dizi filmler” geliyor.
“1994’TEN BERİ EN ÇOK ŞİKÂYET ALAN DİZİ”
Fox TV’nin âdeta “algı yönetimi” üzerine kurulu dizisi Kızıl Goncalar’ı sordum.
Başkan Şahin şunları söyledi:
“Kızıl Goncalar dizisi ‘dakika bir gol bir’ yaptı. Bakın RTÜK 1994 yılında kuruldu. RTÜK’ün tarihi boyunca bu denli şikâyet alan yapım hatırlamıyorum. 36 bine yakın vatandaşın tepkisi görmezden gelinebilir mi? Uzmanlarımız yapımı titizlikle ele aldı. Dizideki hassas noktaları belirledik, yayıncılık ilkelerine aykırı halleri tek tek çıkardık. Hiç kimse Türk halkının millî ve manevi değerleriyle dalga geçemez. Değerlerimizi küçümseyemez. Algı oyunlarıyla vatandaşlarımızı aşağılayamaz. Bizim görevimiz RTÜK olarak vatandaşlarımızın hakkını savunan 6112 sayılı yasayı uygulamaktır. Hiç kimsenin halkın bir bölümünü hakir görmeye hakkı yoktur. Gözümüzün içine baka baka yapılanlara karşı sessiz kalmamız mümkün değildir.”
“ŞAHİN’E VE RTÜK’E HAKSIZLIK”
Başkan Şahin de aslında yine algı yönetimine tâbi tutulmaya çalışıldı.
Kızıl Goncalar’da “Fırın ve su böreği sahnesi” varmış da orada bir haksızlık ortaya çıkarılmış. RTÜK de bu sahneye ceza vermiş!
Yuh!
Bir de şu var; “Efendim siz tepki gösteriyorsunuz, RTÜK ceza veriyor, millet daha çok seyrediyor” diyenler var.
Yok ya, öyle miymiş?
O vakit aslında hepimizi karalayan bu tür yapımlara karşı hep beraber ses çıkaralım, itiraz edelim, her şeyi “RTÜK yapsın, biz susalım” diye değerlendirmeyelim.
“BAŞKAN İLK KEZ AÇIKLADI”
Başkan Şahin aşağıda yazdığım açıklamayı siz kıymetli okurlarım için ilk kez yaptı.
Açıklaması şöyle:
“Hacı Bey kardeşim, senin aracılığınla ilk kez açıklayayım. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığımızın koordinasyonunda, İçişleri ve Adalet Bakanlarımızın katılımı ile koordinasyon toplantısını bugün Ankara’da gerçekleştirdik. Kadına yönelik şiddet başta olmak üzere aile ve toplumsal değerlerimize aykırı yayınlar konusunda dizi yapımcılarıyla çok önemli bir toplantıyı da yine Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığımızın öncülüğünde İstanbul’da hayata geçireceğiz. Konu hakkında çalışan akademisyenlerin içinde bulunduğu, pedagogların, psikologların ve uzmanların yer alacağı yetkin bir heyetle toplantıda yer alacağız. Açık açık söyleyeceğim. 2024 yılında gözümüz üzerinizde. Milli ve manevi değerlerimizi aşağılayan yapımlara izin vermeyeceğiz. Toplumsal ve kültürel değerlerimizi hiçe sayan, görmezden gelen yayınlara tahammülümüz yok. Gerekli uyarıları yaptık. Dikkate alırlarsa ne âlâ, ama kulak asmazlarsa kendi bildiklerini okumaya devam ederlerse elimizde yasamız var. 8.Madde’de yayıncılık ilkeleri açık olarak belirlenmiş. Harfiyen uygularım. Yaptırımlar peşi sıra gelir. Tehdit gibi konuşuyorsunuz da demeyin bana, ayağımıza çağırmadık tam tersi bilerek ayaklarına kadar gittik ki anlasınlar. Yapıcı ve samimi tavrımızı anlasınlar istiyorum.”
“SKAAS SİSTEMİ”
Başkan Şahin bir de SKAAS sisteminden bahsetti.
“Sayısal Kayıt, Arşiv ve Analiz Sistemi” anlamına gelen bu sistemle tüm yayınlar anbean kaydediliyor. İzleme uzmanları bu sistemden raporlamalar yapıyorlar. Tamamen yerli ve millî. TÜBİTAK ile çalışıyorlar. Şu an kullanılan üçüncü versiyonunu yenileme kararı almışlar. Yapay zekânın daha aktif kullanıldığı yeni bir sistem hayata geçirilecek.
“TERÖR DESTEKÇİSİ YAYINLAR”
“Bu sistemi kullanarak yayıncılık alanında kırmızı çizgilerimiz olan konuları muhafaza ediyoruz.” diyen Şahin; “RTÜK olarak millî güvenlikten taviz vermeyen, terör destekçisi yayınlara müsaade etmeyen, aile, kadın ve çocukları koruyan, engellileri, yaşlılarımızı ve dezavantajlı grupları kollayan, Türkçemize sahip çıkan yayınları ortaya koymak için mücadele ediyoruz.
Bu mücadelede bizlere destek veren sizler gibi gazeteci dostlarımıza ve vatandaşlarımıza da bu vesile ile çok teşekkür ediyorum” şeklinde konuştu.
“YAYIN ÖNCESİ DENETİM YOK”
Bazen vatandaşlar RTÜK’e, “Niye yayından önce müdahale etmiyorsunuz eleştirisi getiriyor” diye Başkan Şahin’e hatırlattım.
Başkan; “Yayından önce bir denetim söz konusu değil. Zaten onun adı denetim değil sansür olur. Bazı vatandaşlarımızın yapımların yayına girmeden RTÜK denetiminden geçtiği gibi yanlış bir algısı var öncelikle bunu düzeltmek gerekir” dedi.
“RTÜK ELİ SOPALI BİR KURUM MU?”
Bazı kesimlerce RTÜK “sürekli ceza veren kurum” gibi algılanıyor.
Oysa RTÜK birçok “çalışma ve toplantıyla” görüşmeler yapıyor, istişareler yapıyor.
Aslında RTÜK bir istişare kurulu…
Başkan Şahin bu konu hakkında; “RTÜK ceza veren bir kurum olmayı çok istemiyor. Bunun için paydaşlarımızla sürekli temas halindeyiz, yaptığımız birebir iletişimlerde, toplantılarda hem kurum olarak talep ve beklentilerimizi hem de halkımızın görüşlerini kendileriyle paylaşıyoruz. Konuşarak orta noktada buluşup pek çok sorunu aşabildiğimizi gördük. Ama bütün uğraşlara rağmen yasaları ihlal edenlere, vatandaşların beklentilerine kulak tıkayanlara karşı sessiz kalamayız. Yayıncı kendi öz denetimini hakkıyla yaptığında zaten ortada ne yasa ihlali kalıyor ne de vatandaşların şikâyet edebileceği bir durum. Kurum olarak ceza versek de eleştiriliyoruz vermeyince de… Bu kez neden ceza vermiyorsunuz suçlamalarına maruz kalıyoruz. Herkesi memnun etmek mümkün olamıyor” dedi.
“ŞİDDET İÇEREN YAPIMLARA REKLAM VERMEYİN”
Şiddet hayatın her alanında maalesef var. Bunu “bitirmek” gerekiyor.
Bunu “hep beraber” engellemek gerekiyor.
Şiddet içeren diziyi çocuklarımıza yine biz izletiyoruz.
İzleniyor diye bu kez reklam verenler de bunları destekliyor.
Başkan Şahin’le bu mevzuyu da konuştuk.
Şahin, “Şiddet içeren, argo sözlerin havada uçuştuğu, bağımlık yapan maddelerin özendirildiği yapımlar çok izleniyor diye halkın önüne zoraki konulmamalı. Reklam sektörümüzden ricamız böylesi dizilere reklam verilmemesi. Reklam almayan dizinin yaşama şansı yoktur. Bu sorumluluğu herkes yüreğinde hissedince çoğu yapımın şikâyet edilen olmaktan çıkıp takdir edilene dönüşeceğine eminim” dedi.
SON SÖZ: Başkan Şahin’le samimi bir sohbetimiz oldu. Ancak sizlerden ricam lütfen bu işleri yalnızca RTÜK’ün sırtına bırakmayalım. Bizler de tepkimizi anlık değil, sürekli ve sürdürülebilir şekilde göstermeye devam edelim.