Reklamcılık sektöründe taşlar yerinden oynuyor!
PwC, sektörün geleceğine dair önemli tespitlerde bulunan 'Küresel Eğlence ve Medyaya Bakış 2014 -2018 Raporu'nu yayınladı.
'Küresel Eğlence ve Medyaya Bakış 2014 -2018 Raporu' tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de hızla büyüyen dijital alana geçişte reklamcılık sektörüne önemli ipuçları sunuyor. Reklam yatırımlarına önemli bir ölçüde yön veren rapora göre, eğlence ve medya sektöründe, dijitale yapılan toplam harcama, 2013 ila 2018’i kapsayan 5 yıllık süreç içinde, yılda yüzde 12,2'lik bir birleşik büyüme oranıyla (CAGR) artacak. Böylece dijital harcamalar küresel eğlence ve medya harcamalarındaki büyümenin yüzde 65’ini, yani her üç dolardan neredeyse ikisini oluşturacak.
Raporda farklı ülkelerin yanı sıra Türkiye’nin bu alandaki büyüme hızıyla ilgili öngörülere de yer veriliyor. Dünyada eğlence ve medya sektörü büyüklüğü 2013 yılında yaklaşık 1,78 trilyon dolar iken, bu rakam ülkemizde 12 milyar dolar olarak gerçekleşti. 2014 yılı sonunda sektörün büyüklüğünün dünyada yaklaşık 1,9 trilyon dolar, Türkiye’de ise 13 milyar dolara ulaşması bekleniyor. Sektörün 5 yıllık projeksiyonunu da ortaya koyan rapora göre 2018’de küresel eğlence ve medya sektörü yıllık ortalama yüzde 5 ile 2,27 trilyon dolara, Türkiye’de de yıllık ortalama yüzde 8,8 büyüme ile 18,25 milyar dolara ulaşacak.
Reklamcılık pastasına gelince… Dijital uygulamalarda öncü olacak reklamcılık alanında, 2018 yılında toplam reklamcılık gelirinin yüzde 33’ünün, tüketici gelirinin ise yüzde 17’sinin dijital araçlardan sağlanacağı öngörülüyor. Rapora göre dijital tüketiciden kazanç sağlamak için teknolojinin uygulanması yetmiyor, dijital çağa uygun bir iş stratejisi kapsamında oluşturulan “dijital düşünce tarzını” da uygulamak gerekiyor.
Rapor sonuçlarını değerlendiren PwC Türkiye Eğlence ve Medya Lideri Murat Çolakoğlu, "Küresel ekonomik dengelerdeki değişim, eğlence ve medya sektörünü de önemli derecede etkiliyor. Türkiye’nin de aralarında olduğu yükselen pazarlarda, orta sınıfın güçlenmesi, eğlence ve medyada da harcamalarını da artırıyor. Bu pazarlardaki gelir fırsatlarını yakalamak için yerel koşulları ve pazar segmentasyonunu doğru gözlemlemek önemli. Bu nedenle yerel şirketlerin orta sınıfın yarattığı fırsatları kullanabilmek açısından avantajlı olduğunu kanısındayız. Bu bağlamda, uluslararası şirketler için en iyi yaklaşım elbette yerel ortaklarla işbirliği yapmak olacak” diyor.
Çin, Japonya’yı geride bırakıyor
Raporda ülkelerin bu alandaki büyüme hızları da karşılaştırılmış. Buna göre, bu konuda hızlı büyüme gösteren dokuz pazar, küresel eğlence ve medya gelirini güçlendiriyor. Çin, Brezilya, Rusya, Hindistan, Meksika, Güney Afrika, Türkiye, Arjantin ve Endonezya, küresel eğlence ve medya gelirinin 2009 yılında yalnızca yüzde 12,4’ünü oluşturuyordu. Oysa 2018 yılında pazarın yüzde 21,7’sini oluşturmaları öngörülüyor. Bu nedenle de bu ülkeler gözlenmesi gereken pazarlar arasında yer alıyor. Ayrıca 2018’de, ABD’nin dünyanın en büyük eğlence ve medya pazarı olmaya devam etmesi beklenirken, listenin ikinci sırasında yer alan Japonya’nın ise koltuğunu Çin’e kaptıracağı öngörülüyor.
Reklamcılık sektöründe taşlar yerinden oynuyor
“Küresel Eğlence ve Medyaya Bakış 2014 -2018 Raporu”, bu hızlı büyümenin genel reklamcılık gelirlerine etkisini de irdeliyor. Rapora göre, mobil internet yaygınlaşma oranı 2018 yılında yüzde 55’e ulaşacak ve böylece toplam reklamcılık gelirleri içinde dijital reklamcılığın payı aynı dönemde yüzde 33’e yükselebilecek. Oysa 2009 yılında bu payın sadece yüzde 14 civarında olduğunu hatırlatalım.
İnternet reklamcılığının ise yıllık yüzde 10,7’lik büyüme oranıyla sektörün dinamiklerini değiştireceği düşünülüyor. Reklamcılıktaki toplam yıllık birleşik büyüme oranının yüzde 4,4 olduğu düşünüldüğünde, bu öngörüyü anlamak daha da kolaylaşıyor. Hatta böylece 2018 yılında, internet reklamcılığının TV reklamcılığının yerini almaya hazır hale geleceği de belirtiliyor. Oysa 2009 yılında, TV reklamcılığı internet reklamcılığının tam iki katı değere sahipti. 2018 yılına gelindiğinde ise, internet reklamcılığı TV reklamcılığının yalnızca 20 milyar dolar gerisinde kalacak. Özellikle de mobil internet reklamcılığındaki önemli kazanımların yıllık yüzde 21,5 birleşik büyüme oranıyla elde edileceği öngörülüyor.
Dijital müşteriden nasıl kazanç sağlarsınız?
Bu öngörülere paralel olarak şirket bütçelerinin dağılımları da kaçınılmaz bir şekilde etkilenecek. Rapora göre, dijital olarak sunulan içeriğe yapılan harcama, yüzde 33 oranındaki toplam reklamcılık harcamasıyla karşılaştırıldığında, 2018 yılında internet erişimi için yapılan harcama hariç, toplam tüketici harcamasının yalnızca yüzde 17’sini oluşturacak. Ancak ‘7/24 erişim’ ve mikro işlemlerin artması, dijital müşterilerden kazanç sağlamanın en iyi yolunun daha fazla seçenek ve daha iyi deneyim sunan esnek iş modellerini benimsemekten geçtiğini gösteriyor.
PwC Küresel Eğlence ve Medya Sektörü Lideri Marcel Fenez, rapor sonuçları ile ilgili şu değerlendirmede bulunuyor: “Dijital çağa uygun stratejinin temelini, dijital düşünce biçimi oluşturuyor. Bu da şirketiniz genelinde ve tüm faaliyetlerde müşteriyle daha yakından iletişim kurmak anlamına geliyor. Günümüzde pek çok eğlence ve medya şirketinde alışılagelmiş düşünce biçimini görüyoruz. Fakat sektörün tüketiciye daha da yaklaşması ve daha esnek iş modellerini benimsemesi gerekiyor. Bunu yapmak için, şirketlerin şu üç davranışı göstermesi gerekiyor: tüketicilerde güven yaratmak, hızlı ve verimli bir şekilde ilerleme yönünde güven kazanmak ve yeniliği desteklemek. Bu, dijital tüketiciden kazanç sağlama konusunda önemli bir adım olacak."