Putin-Erdoğan buluşmasında Rusya Devlet Televizyonu bu ifadeyi kullandı: Лицемерие 'ikiyüzlülük'
Sözcü gazetesi yazarı Deniz Zeyrek, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Rusya Devlet Başkanı Putin arasındaki görüşmeyle ilgili çok çarpıcı bir yazı kaleme aldı. İki liderin görüşmesi sırasında Rusya Devlet Televizyonu'nda Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Türkiye'nin politikası için 'ikiyüzlülük' ifadesinin kullanıldığını belirten Zeyrek, Ankara'dan bu konuda neden tepki gelmediğini sordu.
Sözcü gazetesi yazarı Deniz Zeyrek'in yazısı
Лицемерие
Merak ettiniz değil mi bu ne diye.
Rusça bilenler, “litsemeriye” diye okunduğunu ve “ikiyüzlülük” anlamına
geldiğini anlamıştır hemen.
Bugün size bu Rusça sözcüğün kullanıldığı bir TV programı üzerinden TürkRus ilişkilerinin geldiği noktayı anlatmaya çalışacağım.
Malumunuz, önceki gün Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile Rusya Devlet
Başkanı Vladimir Putin uzun zamandan sonra ilk kez yüz yüze görüştü.
Diplomasi tarihi kriz anları dışında yaklaşık üç saat süren baş başa görüşmelere
pek alışık değildir.
Türkiye'de iktidar bu uzunluğun iki ülke arasındaki ilişkilerin iyi olduğuna
yormamızı istiyor. Oysa Rusya'da bu uzunluk, iki ülke arasındaki sorunların
fazlalığına bağlanıyor. Yapılan yorumlardan Putin'in Suriye'de yaşananlar ve
Ukrayna konusu gibi ciddi sorunları masaya yatırdığı anlaşılıyor.
Şimdi gelin başlıktaki sözcüğü nereden aldığımı ve Türk-Rus ilişkileriyle ne ilgisi
olduğunu anlatayım:
Erdoğan ile Putin'in çok samimi “antikor” muhabbetinin sosyal medyada
hızla yayıldığı saatlerde Rus Devlet Televizyonu Rossiya-1'de canlı bir program
yayınlanıyordu. Adı “60 Minut” yani 60 dakika.
Programın ünlü sunucusu Olga Skabeyeva (fotoğrafta arkası dönük), bir taraftan
Erdoğan ile Putin'in görüşmesine dair görüntüleri yayınlıyordu, bir taraftan da
Türkiye – Rusya ilişkilerine dair yorum yapıyordu.
Skabeyeva'nın söylediklerini, Moskova'dan www.medyagunlugu.com isimli
internet sitesine yazan meslektaşımız Fuad Seferov'un tercümesiyle aynen
aktarıyorum:
“(Putin-Erdoğan görüşmesiyle) aynı saatlerde Türkiye ile Ukrayna arasında
Bayraktar TB2 SİHA'ların bakım, onarım ve modernizasyonları için
Ukrayna'da Müşterek Test ve Eğitim Merkezi inşa etme hususunda ikili
anlaşmalar yapıldı. Bu gelişme Erdoğan'ı karakterize ediyor. Erdoğan'ın
yaptığı ikiyüzlülük, gösteriş ve tuhaflık. Putin'le yaklaşık 2 saat 40
dakikalık yaptığı görüşmelerinin ardından Donbass (Rusya'nın işgal ettiği
Ukrayna toprağı – Donest bölgesinin Rusça adı) için yıkıcı, korkunç bir
anlaşmaya imza atıldı.”
★★★
Şöyle düşünün Erdoğan ve Putin'in görüşmesinin olduğu gün, TRT'nin en
çok izlenen programında TRT sunucusu, “Putin, burada samimi pozlar veriyor
ama Rusya, Suriye'nin İdlib bölgesinde askerlerimizi hedef alıyor, Kırım'ı
işgal ediyor. Bu tam bir ikiyüzlülük” diyor.
Ne olurdu sizce?
Rusya kıyameti koparırdı.
Rusya'nın Ankara Büyükelçiliği Moskova'dan gelen talimatla Dışişleri
Bakanlığı'na gider bu saygısızlıktan dolayı nota verir, gereken adımların
atılmasını isterdi.
Kim bilir TRT sunucusunun başına neler gelirdi?
Ben yazımı bitirdiğimde bu ifadelere Ankara'dan bir tepki gelmemişti.
Türkiye'de herhangi bir vatandaş sosyal medyada eleştiri mesajı attığında,
gazeteciler televizyoncular iktidar politikalarını eleştirdiğinde kıyameti
koparıyorlar. RTÜK televizyonlara ceza kesiyor, Basın İlan Kurumu gazetelere
ilan kesme cezası veriyor ama hakaret Rus Devlet Televizyonu'ndan gelince
kimse kılını kıpırdatmıyor.
★★★
Sizce hangisi doğru:
a) Rusya'da basın özgürlüğü almış başını gitmiş, Devlet Televizyonu sunucusu
İngiliz BBC sunucuları gibi kendi yöneticilerinin aksine yorumlar/analizler
yapıyor.
b) Rusya Devlet Televizyonu'nda iktidarın istemediği bir yorum/analiz
yapamazsınız.
Ben “b” diyorum çünkü Rusya'nın bu “ikiyüzlü” tavrından şu iki soncu
çıkarıyorum:
1 – Türkiye – Rusya ilişkileri öyle bizimkilerin yansıttığı gibi güllük gülistanlık
değil. Türkiye'nin Ukrayna'yla SİHA anlaşması imzalaması dahi Putin'i çıldırtmaya
yetiyor ve yılların KGB tecrübesiyle “kamu diplomasisi” yapıyor. Suriye
konusunda konuşulanların tutanaklarını yayınlasalar da biz de görsek.
Putin bir taraftan kameralar önünde her şey olumluymuş gibi mesaj veriyor.
Diğer taraftan devlet televizyonu üzerinden Rusya kamuoyuna mesajını veriyor,
Ankara'ya ayar çekiyor. Bizden ise burada “Putin'le ne güzel ilişkilerimiz” var
diye bayram ilan etmemiz bekleniyor.
2 – İfade ve basın özgürlüğü konularında iktidarın gücü bir tek vatandaşlarına
yetiyor. Sosyal medyada paylaştıkları mesajlar yüzünden tutuklanan vatandaşların, gazetede ya da televizyonda eleştirdi diye başına gelmedik kalmayan gazetecilerin durumunu bir düşünün.
Erdoğan, Amerikalı gazetecinin sorusuna yanıt verirken kimseye dava açmadığını ima etse de resmi rakamlara göre sadece 2014'ten 2019 yılının sonuna dek 63 bin 41 kişiye dava açmıştı. Bunlardan 9 bin 554'ü mahkum olmuştu.
Siz ne düşünüyorsunuz?