Polisin ''Gezi fezlekesi''ne ÇGD'den itiraz!

Dernekten yapılan açıklamada, iktidarın basın özgürlüğünü yok etmek istediği belirtildi.

İktidarın, demokratik, siyasal hayatı ve basın özgürlüğünü tehdit ettiğini, polis fezlekesinin içeriğinin suç olduğunu belirten Çağdaş Gazeteciler Derneği'nden şu açıklama yapıldı:



Çağdaş Gazeteciler Derneği Genel Yönetim Kurulu acıklaması:



"Hükümetin, Gezi Parkı eylemlerinde halkın otoriter uygulamalara olan karşı çıkışına yönelik yeni saldırı dalgalarına hazırlandığı kamuoyunun malumuydu. Başbakan'ın halkın bir kesimini diğerine karşı açıkça kışkırtan, iç barışı bozacak nitelikteki açıklamalarıyla gerilimi tırmandırma politikası, yansımasını Gezi eylemlerine yönelik soruşturmalarda buldu. 



Polisin, hukuksal uygulamaların asıl yürütücüsü ve karar vericisi olduğu gerçeği bugün bir kez daha su yüzüne çıkmıştır. 



Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilen polis fezlekesinde Gezi eylemlerine yönelik siyasi iktidarın ve Başbakan'ın söylemleri tekrar edilmiş ve eşi ancak darbe döneminde görülecek bir mantık ortaya konulmuştur. İçeriği ile demokratik siyasi hayatın tamamen bitirilmesinin arzu edildiğini gösteren bu fezlekede "Eylemlere katılan şahısların çoğunluğunun örgütsel bir yapı içerisinde olmamasından dolayı, Hükümet karşıtı basın-yayın kuruluşları, gazeteciler, sivil toplum örgütleri, taraftar grupları ile sanat camiası mensupları ve marjinal gruplar tarafından eyleme katılan şahıslar kışkırtılmış ve yönlendirilmiştir. Özellikle gerek yazılı gerekse görsel medyada yer alan taraflı haberler; eylemci grupların kamuoyu desteği aldıklarını ve yaptıkları her türlü illegal eylemin demokratik bir hak olarak algılandığını düşünmelerine sebep olmuştur" denilmiştir.



TMMOB (Türkiye Mühendis ve Mimar Odaları Birliği), ÇHD (Çağdaş Hukukçular Derneği), TTB (Türk Tabipleri Birliği), Ankara Barosu, İHD (İnsan Hakları Derneği), ATO (Ankara Tabip Odası) gibi sivil toplum örgütlerinin mesleki çalışmaları hedef alınmıştır. Fezlekede basına yönelik tahammülsüzlük sınır aşmış "CNN, BBC, The Economist, El Cezire, Reuters gibi uluslararası basın kuruluşlarının eylemleri abartarak/çarpıtarak dünyaya servis ettikleri, Türkiye’de halk ayaklanması çıktığına dair oldukça taraflı ve yanlış haberlere yer verdikleri ve dezenformasyonda bulundukları açıktır. Buna örnek olarak CNN televizyon kanalının 90 yıllık Cumhuriyet tarihinde yapmadığı yayının çok fazlasını eylemler boyunca canlı ve taraflı olarak tüm dünyaya yaymış, Başbakanın danışmanı yayına katıldığında sözü yarıda kesilerek yayın sonlandırılmıştır" denilmiştir. 



Bu fezleke açıkça suçtur. Savcılık bu fezlekeyi reddetmeli, hazırlayanlar hakkında derhal soruşturma açmalıdır. 

Polisin, siyasi iktidarı arkasına alarak basın özgürlüğüne ve gazetecileri yönelik yeni saldırı hazırlığına karşı kamuoyu, basının özgürlüğünün kendi özgürlüğü olduğunu dikkate alarak demokratik tepkisini göstermelidir."


Galatasaray, Kayseri'yi ezdi geçti Maximin, Mourinho'yu hayal kırıklığına uğrattı Türkiye'nin en zeki illeri belli oldu! AFAD duyurdu: Muğla açıklarında deprem Narin Güran cinayetine ilişkin kritik bilgi İstanbul'da polise saldırı: Şüpheliler gözaltında